YouTube video by Onlar

YouTube video by Onlar

AYRINTILAR halktv.com.tr'DE

Ramis Sağlam ramissaglam@hotmail.com Uşak — Ulubey Kanyonu, dünyanın en büyük ikinci kanyonu olma özelliğini taşıyor. Yerli- yabancı turistin geldiği Kanyon, doğal güzelliklerinin yanı sıra yıllardır çevre kirliliğiyle de gündemden düşmüyor. Ulubey Kanyonu'nundan geçen Dokuzsele Deresi, 1984 yılından bu yana bölgedeki deri fabrikalarının kimyasalları ve yerleşim yerlerinin evsel atıklarıyla kirletiliyor. Kirleticilerle, 41 yıldır mücadele eden isimsiz doğa savaşçısı Osman Doğan Arıkan, dedesinden kalan Ulubey Kanyonu Pınar Dere mevkiindeki tapulu arazisinde eşi Yıldız Hanımla birlikte tarım yaparak yaşamaya devam ediyor. Dokuzsele Deresi'nin, ağır kokusu ve kötü görüntüsüne rağmen, burada yaşamını sürdüren Arıkan Çifti, 1984 yılında, Uşak'taki deri ve sanayi kuruşlarının, fabrikaların arıtılmış ve arıtılmadan bırakılan sıvı atıkları ile yine güzergah üzerindeki evsel atıkların deşarj edilmeden önce Dokuzsele'den sazan ve yılan balıkları tuttuklarını ve bahçelerini suladıklarını özlemle anlatıyorlar. Arıkan, Uşak'tan çıkan Dokuzsele Deresi'nin önce Banaz Çayı, sonra Büyük Menderes ile birleştiğini ve buradaki kirliliğin bütün Menderes Ovası'na oradan da Ege Denizi'ne aktığını anlatırken, tehlikenin boyutlarının da altını çiziyor. Yıllardır Dokuzsele Deresi'nin değişmeyen kirliliği 1984 yılından beri Bakanlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları değişse de derenin kirletilmesinin değişmediğini anlatan Arıkan, dönemin, Kaymakamı'ndan, Valisine, Çevre Bakanı'ndan, Başbakanına, Cumhurbaşkanına kadar çalmadığı kapının kalmadığını anlatıyor. Zaman içinde kirlilik artarken kirleticilere yönelik ise tüm çabalarına rağmen hiçbir önlem alınmamış. Kirliliği önlemek amacıyla girişimlerini bıkmadan usanmadan sürdürdüğünü anlatan Arıkan'a, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün verilen yanıt da çarpıcıdır. Arıkan, "İşletmelere denetimlerin Nisan 2021 tarihi itibariyle yoğunlaştırıldığı, Dokuzesele Deresi'ne deşarj olan endüstriyel tesislerin tümüne 29 Haziran 2021 ile 2 Temmuz 2021 tarihleri arasında numune alınarak denetimler gerçekleştirildiği bilgisini verdiler" dedi. Arıkan, Bakanlığın denetimlerde, saha bazında ve dosya bazında detaylı incelemeler yaptıklarını, tesislerin atıksu deşarjı Çevre İzinlerinin ve AAT (Atıksu Arıtma Belgesi) Kimlik Belgelerinin mevcut olduğunu, denetimler esnasında tüm AAT'lerin çalıştığı ve herhangi bypass olmadığı bilgisini yazılarıyla aktardıklarını anlattı. Çevre yılı ve Bakan Pepe Osman Doğan Arıkan'ın 41 yıllık mücadelesinde, sayısız bakan, başbakan hatta Cumhurbaşkanı değişir ve dönemin ANASOL-D Hükümeti tarafından 1997 yılı Çevre Yılı ilan edilir. 1997 yılında dönemin Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'ye yazdığı dilekçenin cevabını çaresizlik içinde anlatan Arıkan, "Çevre Yılı" ilan etmek, toplantılar düzenlemek, konferanslar vermek tek başına çözüm olmadı. Sorunlar mikrofonda dile getirilmekle çözülmedi. Sayın Bakanın, Dokuzsele çayını kirletenlere 30.08.2006 tarihine kadar süre verdiğini, Çevre Müdürlüğünün yazısından anlamıştım. Fakat bu sürenin üzerinden geçen onca yıla rağmen değişen bir şey olmadı. Ben yazmaktan bıktım, kirletenler kirletmekten vazgeçmediler" diyerek sitemini sürdürüyor. Süleyman Demirel'den, Necdet Sezer'e, Erdoğan'a... Soruna çözüm bulma umuduyla yazdığı dilekçelerin adresleri Bakanlıklardan sonra, Başbakanlık hatta Cumhurbaşkanı olur. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ardından Necdet Sezer'e kadar uzanan dilekçe serisi çözüm olmaz. Çevre Kanunundan başlayan dilekçeleri, Uşak'taki Organize Sanayi Bölgesi'ne, oradan tarım arazilerinin gördüğü zararlara kadar uzanır. Çözüm bulamayan Arıkan'ın dilekçe adresi dönemin Başbakanı bugünün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Arıkan'ın ilk dilekçesinin Erdoğan'a gönderdiği tarih 2006'dır. Çevre Kanunun ve yönetmeliklerinin uygulanmasını ister. Fakat sorun çözülür mü? Çözülmez. Kirlilik neden kaynaklanıyormuş? Uşak Çevre İl Müdürlüğü'ne göre kirliliğin nedeni Dokuzsele Deresinin debisinin atık deşarjları hariç çok az olması, neredeyse atıksu haricinde su akışı olmaması dolayısıyla özümleme kapasitesinin çok çok düşük olmasıymış. Geçmişte hiçbir arıtıma tabi tutulmadan yapılan atıksu deşarjlarından kaynaklanan ve ciddi bir seviyede olduğu tetkik edilen sedimantasyon problemi, kirliliğin seviyesinin düşmemesinde önemli bir etken olarak açıklanıyor.

Anayasa’nın ilk üç maddesinin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez olduğunu öngören dördüncü maddesinin değiştirilmesini isteyen Cumhur İttifakı’nın ortağı HÜDA-PAR’ın Genel Başkanı Zekeri...

CHP’nin, İmralı’daki teröristbaşının ayağına gitmeme kararı herkesi pek bir telaşlandırdı. İktidarı geçtik, gerek önceki açılımlarda gerekse şimdi doğrudan “devlet”le muhatap olduğu halde CHP’nin de t...

YouTube video by Onlar

YouTube video by BBC News Türkçe