g🥀(Gül Onat)
banner
gul1881.bsky.social
g🥀(Gül Onat)
@gul1881.bsky.social
Bi değişiklik yapıp Norveç’ten güzel mi olsak😇🌜❄️🧚🏼‍♀️
Pinned
Üfürünce dağılan karahindiba gibiyim üzülünce.Sonra tomurcuk gibi tekrar kendi içime kapanıyorum…
Bi kıyafet var bi yok öyle bi hava🙉
November 21, 2025 at 12:17 PM
Sevgili toplu taşıma sürücüleri,ara sıra kendinize insan taşıdığınızı hatırlatın😵‍💫
November 21, 2025 at 12:17 PM
Şaşırtıcı değil;çünkü bu sistemde işçi ölse ne olur ölmese ne olur;olsa ne olur olmasa ne olur…
November 21, 2025 at 9:29 AM
Reposted by g🥀(Gül Onat)
Yandaş gazete Kanadalı şirket için seferber oldu: Ölen işçileri umursamadılar!
www.birgun.net/haber/yandas...
November 21, 2025 at 9:22 AM
Ülkeden gözünüzü,elinizi çekin. Siz hangi ülkeler olduğunuzu biliyorsunuz.Amacınızı da biliyorum.(valla burada kavga ettiğim teyzelere benzemez hem sizin algı da açık ne demek istediğimi hemen anlarsınız…)
November 21, 2025 at 8:58 AM
Seni sevmiyoruz anlaşmaya çalıştığın kişileri de sevmediğimiz gibi.
İsrail Başbakanı Netanyahu, Türkiye ile bir anlaşmaya varmak istediklerini ve "manşetlerin gerisinde diyaloğun sürdüğünü" söyledi https://www.evrensel...
Netanyahu: Türkiye ile diyalog içindeyiz ve anlaşmak istiyoruz
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Türkiye ile bir anlaşmaya varmak istediklerini ve diyaloğun sürdüğünü söyledi. Ancak Türkiye’nin, İsrail için bir tehdit haline gelebileceğini göz ardı edemeyeceklerini belirten Netanyahu, "Umarım bu tehdit gerçekleşmez, ancak bunu göz ardı edemeyiz" dedi. Times of Israel’in aktardığına göre Netanyahu, Abu Ali Express Telegram hesabına bir röportaj verdi. "Türkiye ile bir modus vivendi (bir arada yaşam) tercih ediyoruz” diyen Netanyahu, "Onlar çok inatçı ve aşırı konuşuyorlar, biz de buna karşı çıkıyoruz. Ama pratikte, onların Güney Suriye'ye girişini engelledik. Sınırımıza yakın bir yere girmek istediler, ben bunun olmayacağını söyledim. Ayrıca T-4 üssünde Suriye'nin merkezine girmelerini de istemedik ve hatta o havaalanını vurdum” ifadelerini kullandı. Habere göre Netanyahu, aynı zamanda İsrail'in "manşetlerin gerisinde diyalogu sürdürdüğünü ve çatışmayı önlemenin karşılıklı çıkarlarına olduğunu söylediğini" belirtti. “İsrail'in gerilimi azaltmanın yollarını bulma çabalarına rağmen, İsrail'in askeri gücünün geleceği, Türkiye'nin geliştireceği yeteneklerden etkilenecek” diyen Netanyahu, "Askeri üstünlüğümüzden vazgeçmeye niyetimiz yok. Düşman aramıyoruz, ancak bölgedeki hiçbir ülkenin bizi tehdit etmesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan'dan sonra Türkiye'nin ABD'den F-35 alması olasılığı sorulduğunda Netanyahu, "Bu olasılık, varsa bile, son derece uzak" yorumunu yaptı. Barrack "Ticaret anlaşması yapabilirler" demişti ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, kasım ayı başında Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) forumunda yaptığı konuşmada, Türkiye ile İsrail arasında bir çatışma beklemediklerini söylemişti. Barrack ayrıca iki ülkenin “çok uzak olmayan bir gelecekte ticaret anlaşması yapılabileceğini” belirtmişti.
www.evrensel.net
November 21, 2025 at 8:42 AM
Siz kötülerin asıl zoruna giden şey;dış görünüş denilen şeyden içimizin daha güzel oluşunu bilmenizden…
November 21, 2025 at 12:55 AM
İyi ki kendi açımdan bakmaya çalışıyorum;sizin açıdan baksam trajikomik haldesiniz haberiniz yoksa belirteyim.
November 20, 2025 at 10:55 PM
Aşırı düşünceli;duygusal biri olarak ‘düşünceleri ve duyguları’ dinlemek sadece eğlenceli. (Güzel insanlar dışında.)
November 20, 2025 at 10:35 PM
Tanrı ne zamandır sizin saçma sapan işlere bakıyo?
November 20, 2025 at 10:23 PM
Akp dine inanıyor musunuz yoksa bir belirti bekleyecek miyiz🤭 hak yeme olayından iftira atmaya kadar iyi yönde pek çaba görmedik. Bu arada trollerinize laiklik tanımını güzel yapın;eğitin onları…laikliği dinsizlik sanıyorlar ve sizi eleştirince bizi de dinsiz.
November 20, 2025 at 10:18 PM
Her gün şu saatte durakta cips yemeye alıştım ben otobüs gelene kadar.Bi gün telefonda bi şey izlerken dalgınlıktan koca otobüs giderse diye sağı solu izliyorum😬
November 20, 2025 at 10:12 PM
Oğlan burada bu saatte koşuyo spor için…bizim Mamak’ta olsa bu deli nereye koşuyo derler. Bizim de 🏘️ böyle Ama çoğu güzel insan🙉
November 20, 2025 at 10:10 PM
Reposted by g🥀(Gül Onat)
Hasta keçi besliyormuş ben de gidecem keçi bakmaya;ama tam nerede bilmiyoruz şu an.
November 20, 2025 at 9:00 PM
Reposted by g🥀(Gül Onat)
Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı’nın Karadeniz’deki sellerle ilgili raporunda felaket denilen olayların “takdir-i ilahi” olmadığı belirtilerek yapılan tahribat karşısında… https://www.evrensel...
Prof. Dr. Doğan Kantarcı’nın Karadeniz’deki sellerin nedenlerine dair rapor: “Doğa adaletini uyguladı!”
Çanakkale - Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı’nın Karadeniz’deki yüksek yağışlar ve sellerle ilgili hazırladığı raporda felaket olarak nitelenen olayların “takdir-i ilahi” olmadığı belirtilerek yapılan tahribat karşısında “doğa adaletini uyguladı” denildi. "Orta ve Doğu Karadeniz Bölümlerinde Yüksek Yağış ve Sel Olayları ile Sebepleri Üzerine Ekolojik Bir Değerlendirme" başlıklı Rapor iklim değişikliğinin yanı sıra yanlış ormancılık politikaları, HES projeleri ve "Yeşil Yol" gibi insan müdahalelerinin felaketi nasıl tetiklediğini bilimsel verilerle ortaya koydu. “‘Sel felaketleri’ aşırı yağışlarla açıklanamaz” Karadeniz Bölgesi'nde 19-21 Eylül 2025 tarihlerinde yaşanan ve büyük yıkıma yol açan sellerin ardından konuya dair çeşitli verilerle birlikte bir ekolojik değerlendirme raporu hazırlayan Kantarcı, meydana gleen felaketlerin sadece aşırı yağışla açıklanamayacağını, asıl nedenin doğanın su tutma kapasitesinin insan eliyle yok edilmesi olduğunu ortaya koydu. “Hassas ekolojik denge bozuldu” Rapora göre, Karadeniz üzerindeki nemli hava kütlelerinin dağ yamaçlarında yoğunlaşmasıyla oluşan yüksek yağışlar tarih boyunca bölgenin bir gerçeği olmuştur. Ancak son dönemdeki yıkımın boyutu, "hassas ekolojik dengenin" bozulmasıyla ilişkilendiriliyor. Yağış nasıl sele dönüşüyor? Kantarcı, ormanların su sızdırma kapasitesine dikkat çekerek; sağlıklı bir orman toprağının, üzerindeki ölü örtü (yaprak, humus) sayesinde yağmur sularını emip yeraltına sızdırdığını belirtiyor. Ancak ormanların aşırı seyreltilmesi ve tahrip edilmesi, yağışın toprağa sızmadan doğrudan yüzeysel akışa geçmesine ve sele dönüşmesine neden oluyor. Orman ürünleri üretimi ve seller arasındaki ilişki Birçok harita, yağış verisi, grafiklerle desteklenen tablolar paylaşan Kantarcı’nın raporunun en çarpıcı bölümlerinden birisi orman ürünleri üretimi ve yağış miktarları arasındaki ilişkiyi gösteren tabloların analizi oldu. Kantarcı Kaçkar Dağlarının Karadeniz'e bakan yamaçlarının fazla yağış aldığını, iklim değişikliğinin etkisi ile yüksek yağışların miktarı ve yağış sıklığınnı giderek arttığı kaydediyor. Giresun, Rize, Atvin gibi illerde metrekareye düşen yağış miktarlarını veren ve bu illerin topoğrafyası gereği suların hızla denize ulaşma eğiliminde olduğunu belirten Kantarcı, bu suyun ormanlar tarafından tutulamamasının yıkımı getirdiğinin altını çiziyor. Kantarcı’nın raporunda, özellikle yaylalardaki yağış miktarlarının, aşağı havzalar için büyük bir tehdit oluşturduğunu belirtiliyor. “HES’ler, taş ocakları, yollar yağış akış dengesini bozdu” Yağışların ormanın tepesinde kalması, ölü örtüye damlaması, toprağa sızdırılması gerektiğine işaret eden Kantarcı raporda; “Orman açılırsa yağış doğrudan toprak veya kaya yüzeyine düşer, yüzeysel akışa geçer ve sele dönüşür. Bu sebeple bölgedeki ormanlarda aşırı kesimler ve seyreltmelerden kaçınmak gerekir. Bölgede dere tipi hidroelektrik santralı (HES) yapımı orman tahribine ve dere vadilerinin de kazı materyali ile dolmasına sebep olmuştur. Bölgede açık taş ocağı vb işletmeler ise ormanı ve orman toprağını yok etmektedir. Kayalığa düşen yağış suları sele dönüşmektedir. Yağış, ormanlar, vadiler arasında çok hassas bir “Yağış/akış” dengesi oluşmuştur. HES’ler, bilgisizce yapılan dağ yolları, taş ocakları vb orman tahribatı bölgedeki “Hassas ekolojik dengeyi” bozmuştur. Bozmakta da ısrar edilmektedir” dedi. “Orman, dere, deniz birbirine bağlı” Prof. Kantarcı ekolojik değerlendirme raporunda orman-dere-deniz üçlüsünün birbirine bağlı bir bütün olduğunu, derelere yapılan müdahalenin sadece tatlı suyu değil, denizin bereketini de bitirdiğini vurguluyor. Karadenizde Hamsi, istavrit ve diğer balıkların göç, konaklama yollarının haritalarına yer verilen raporda HES’lerle derelerin denizlere bu balıkların yediği organik maddeler, kurtçuklar, böceklerin taşınmasının da önünün kesildiğini ifade ediyor. “Ormancılık bakımdan ziyade endüstriyel üretime kaydı” Kantarcı’nın raporundaki en kritik veri setinin Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine dayanan kesim miktarları olduğu söylenebilir. Raporda verilen tabloların analizinde ormancılık faaliyetlerinin "bakım"dan ziyade "endüstriyel üretime" kaydığının altı çiziliyor. Rapora göre; ülkemizde 2012 yılında yaklaşık 14,4 milyon m³ olan toplam odun üretimi, 2024 yılına gelindiğinde 23 milyon m³ seviyelerine çıkmış. Raporda, özellikle sunta ve MDF yapımında kullanılan, ince çaplı ağaçların kesilmesini gerektiren "Lif ve Yonga Odunu" üretimindeki artış çok yüksek olduğunun aktarıldığı rapordaki bazı rakamlar şunlar; . Trabzon: 2018'den itibaren üretimde %300'lere varan artışlar görülmekte.Giresun: Lif ve yonga odunu üretimi 2012'de 71 bin m³ iken, sonraki yıllarda bu rakamın katlanarak arttığı ve ormanların aşırı seyreltildiği görülmekte.Sinop: Tomruk ve endüstriyel odun üretiminde 2018 sonrası belirgin bir sıçrama yaşanmış. Tablolar aşırı kesimin kanıtı Bu tabloların "aşırı kesim"in kanıtı olduğuna dikkat çeken Prof. Kantarcı, ormanların yıllık artım (büyüme) gücünün üzerinde kesildiğini, bunun da orman kapalılığını bozarak toprağı yağmura karşı savunmasız bıraktığını ifade ediyor. Kantarcı, “Lif-yonga odunu için yapılan kesimler, ormanın su tutan sünger yapısını yok ettiğine dikkat çekiyor. “Yeşil Yol heyelanları tetikledi” Prof. Dr. Kantarcı “Yeşil Yol Projesi”nin Karadeniz Yaylalarını turizme açmayı amaçladığını ancak gerçek amacın bu yaylalara el koymak ve satmak olduğunu ileri sürüyor. Yaylaları birbirine bağlayan 7 m genişlikte ve toplam 2600 km’lik bir yol olarak planlanan projenin dik yamaçlarda derin yarmalar oluşturduğu ve bu yolların sel suları için birer kanal görevi görerek heyelanları tetiklediği ifade eden Kantarcı, bu yollara karşı açılan davaların kazanılmasına rağmen yolun tamamlandığına dikkat çekiyor. Kantarcı, "Sonra, seller geldi yolu götürdü, doğa adaletini uyguladı" değerlendirmesini yapıyor. “Maden atıkları suları zehirliyor” Sel felaketinin sadece fiziksel yıkımla kalmadığı, aynı zamanda ciddi bir çevre kirliliğine yol açtığı da raporda yer alıyor. Buna örnek olarak Giresun Harşit Vadisi'ndeki maden atık havuzlarının aşırı yağışla taşması sonucu, Derin Dere'ye kimyasal atık ve çamur karışması, su kaynaklarının kullanılamaz hale gelmesi veriliyor. “Ormanları ve toprağı korumak zorundayız” Raporun sonuç bölüamünde “Biz bu ülkenin sahibiyiz, İngiltere’nin Ortadoğu’su değiliz” diyen Prof. Kantarcı, Türkiye'nin kendi coğrafyasına uygun akılcı programlarla yönetilmesi gerektiğini dile getiriyor. Kantarcı dağlık arazilerde sel değil, temiz su üreten bir düzenin kurulmasının yolunun ormanları ve toprağı korumaktan geçtiğini vurguluyor.
www.evrensel.net
November 20, 2025 at 9:46 AM
Reposted by g🥀(Gül Onat)
Gazze'de 'Dünya Çocuk Hakları' günü: İsrail 2 yılda 19 bin öğrenciyi öldürdü!
www.birgun.net/haber/gazze-...
Gazze'de 'Dünya Çocuk Hakları' günü: İsrail 2 yılda 19 bin öğrenciyi öldürdü!
Filistin Eğitim Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de 2 yıl içerisinde 19 bin Filistinli öğrenci öldürüldü, 28 bini de yaralandı.
www.birgun.net
November 20, 2025 at 9:47 AM
Ortadan kaybolunca birini bulmuyorum ya da biriyle olmuyorum bu arada.Buradan uzaklaşma çabası bazen;kafa ağrıyo biliyor musun.
November 20, 2025 at 9:40 AM
Çocukken altın gibi kızsın diyen oluyordu;şimdi anladım.(istemeden ağır başlı yetiştim.Acılar,sorunlar…İyi tarafı düşerken bile değer söz konusu bile olmuyo.Yükselip de değeri olmayanlar gibi.)
November 20, 2025 at 9:38 AM
İlaçlama şirketinin sertifikası mı yokmuş. Ne gereği var zaten insanı da böcek gibi gören çağ sonuç olarak😵‍💫
November 20, 2025 at 9:09 AM
Sürekli kafam ağrıyo. Şu eskiden kafasına bi şey bağlayan teyzeler gibi bi şey bağlayacam artık 🙉
November 20, 2025 at 9:05 AM
Davranışıma bakıyo iyi oyuncu sözüne bakın diyo;sözüme bakıyo davranışımı görmüyo.Oysa dediğim gibi yaşıyorum.Kör olmanız beni bağlamaz Zaten hemen her konuda körlüğünüz var ve körler sağırlar klişesi gibi.(konu engelliden bağımsız;bir engellinin masum insaniyetini biliyorum saf niyet insan gibi)
November 19, 2025 at 12:35 PM
Birini gerçek anlamda tanımak istiyorsanız bel altından farklı muhabbetleri sürdürün. Aşk,arkadaşlık vs…çok net seviye,uğraş ve ilgi alanı…
November 19, 2025 at 12:10 PM
Herkesi savaşa sürüklememek ve bizzat savaşın öznesi olmamak daha mantıklı;ama zaten sizi de biliyoruz ülke politikanızın kötülüğünü…
November 19, 2025 at 12:05 PM