#atlet
Mint yeşili interlok kumaş İnterlok atlet body elbise günlük giyim pamuk t shirt #kuma#kumaş#kumaşçımağ#kumaşmağazasıum#fabricitl#kumaşçeşitleriku#dikişs#dikişkursus#fasondikimf#tekstilimalats#fabricstorel#fashions#tekstilней #fabricsق#тканей #te#stoffs#قماشef="/hashtag/tela" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#telaef="/hashtag/tissu" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#tissuf="/hashtag/tessuto" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#tessuto
Mint Yeşili İnterlok Kumaş - Ücretsiz Kargo Ve Kapıda Ödeme
Mint yeşili interlok kumaş satın al. Ücretsiz kargo ve kapıda ödeme imkanı ile mint yeşili interlok kumaş çeşitleri ve fiyatları burada.
kumasdiyari.com
November 19, 2025 at 1:12 PM
Ve Atlet, ve Mızıka, ve Yaygara, ve Canavar…

✒️ Göksel Aymaz yazdı

https://www.evrensel...
Ve Atlet, ve Mızıka, ve Yaygara, ve Canavar…
Gündem ağır, gündem bunaltıcı. Hep karanlık. Ama hep karanlık. Yaz saati uygulamasından vazgeçmemiş kış sabahı gibiyiz. Başımıza ne geldiğini, neyle, nasıl bir şeyle muhatap olduğumuzu anlamaya çalışıyoruz. Başımızda bir AKP iktidarı var, o kadarını biliyoruz, anlamak için hareket edeceğimiz nokta da burası. İşin uzmanı politika analistleri “AKP iktidarını anlamak onu hazırlayan koşulları anlamaktır” diyerek ta 12 Eylül 1980’e gidiyor ve o günden bugüne Türkiye sağının ve devletin sınıfsal analizine ihtiyaç duyuyorlar. Olgusal olan ile tarihsel olan arasındaki ayrımla ilgili bir durumdur bu. Eric Hobsbawm, bu ayrımın farkında bir tarihçi olarak, yirminci yüzyılı Birinci Dünya Savaşı ile, yani 1914’te başlatır, 1900’de değil; ve Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle 1991’de bitirir, 1999’da değil. Çünkü 1914 öncesi İmparatorluklar Çağı’na aittir ve 1991 sonrası da artık Neoliberalizm Çağı’dır; yirminci yüzyılı diğer yüzyıllardan ayıran, ona kendi özgünlüğü veren deneyimler bu zaman aralığında yaşanmıştır. Tanzimat Dönemi de mesela yine aynı bakış açısıyla II. Mahmut ile başlatılır, Ferman kendi saltanatının başlangıcında ilan edilen Abdülmecit ile değil. Veya Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunun 1923 değil 1908 Devrimi ile geldiği de söylenir. Aynı şekilde, AKP iktidarı da olgusal olarak 3 Kasım 2002’den itibaren başlamış gibi görünse de tarihsel olarak 12 Eylül 1980 ile başlar. Darbe hakkında 2020’de hazırladığı kitaba Tanıl Bora o yüzden 40 Yıl 12 Eylül adını vermişti, 12 Eylül’ün kırkıncı yılı değil. 40 yıldır süren bir şeydi çünkü. Artık 45 oldu, 50’ye doğru da gidiyor. Yani halen 12 Eylül atmosferinde yaşıyoruz. Atilla Birkiye’nin son romanı Körfezde Sıkıyönetim’i okurken bir kez daha emin oldum buna. Birkiye’nin romanı 45 yıl öncesine, 12 Eylül 1980’e götürüyor bizi; 12 Eylül askeri darbesinin ilk günlerinde, kökleri iki kız kardeşe dayanan iki ailenin, damatlar ve gelinlerle beraber hısım akraba elli üç kişinin, bir de bekçiyle elli dört kişinin yaşadığı yazlık bir sitede geçiyor roman. Birkiye, 12 Eylül ve sıkıyönetim dönemini daha önce başka romanlarında da işlemişti. Yazarın ilk romanı olma özelliği taşıyan 1992 tarihli Son Yemek, darbe dönemini endişe içindeki genç bir yazar üzerinden anlatıyordu. 1995 tarihli Soldan Sağa, darbenin toplumsal, siyasi ve ahlâkî sonuçlarıyla ilgileniyordu. 2010 tarihli İstanbul’da Aşktan İkmale Kalanlar romanında da yazar rolüyle başkarakter olarak yer alan Birkiye, aşkta başarısız olmuş talebelerine ödev olarak kendi romanlarını okutuyor, dolayısıyla darbe atmosferindeki yaşamı “aşk” ile anlatıyordu. Körfezde Sıkıyönetim ile 15 yıl aradan sonra 12 Eylül 1980’e bir kez daha dönüyor Birkiye. (2020 tarihli Sevgi Soysal’la Son Röportaj romanında da 12 Eylül vardır ama orada darbe dönemi hikâyenin zamansal bir uğrağıdır, romanın bütün bir atmosferi değil.) Körfezde Sıkıyönetim, 12 Eylül’ün “geçivermemiş geçmiş” olması nedeniyle, aslında bir dönem romanı olarak değil de bugünün bir analojisi olarak yorumlanabilir, hatta öyle yorumlamak daha doğru olacaktır. Romanın başında siteye gelen askerler ordunun yönetime el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini bildirip, siteden dışarı çıkılamayacağını, site sakinlerinin hiçbir yere gidemeyeceğini söyler. Bu andan sonra roman site sakinlerini oluşturan bireylerin, hayatın olağan akışında, yani sitenin sıkıyönetim koşullarındaki gündelik rutini içinde kendini ele veren kişilik özellikleri ve birbirleriyle ilişkileri üzerinden, geçmişten o güne uzanan hikâyelerini anlatır. Bunu yaparken de ortaya neredeyse bir cumhuriyet tarihi çıkartır. Dolayısıyla Körfezde Sıkıyönetim, sadece bir darbe dönemi anlatısı değil, neredeyse bir modernleşen Türkiye tarihidir. Birkiye, bu romanıyla, modernleşen Türkiye’nin tarihini Bir Yıldız Kaydı’da bıraktığı yerden, cumhuriyetin kuruluşundan alıyor. Bir Yıldız Kaydı ile organik bir bağı yok Körfezde Sıkıyönetim’in, karakterler başka, hikaye bambaşka. Bir Yıldız Kaydı romanında Birkiye, Türkiye’nin yakın tarihinde yer etmiş bir ailenin öyküsünü, Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışından, Kurtuluş Savaşı’nın başlaması ve Cumhuriyet’in kuruluşuna varan bir zaman diliminde anlatıyordu. Körfezde Sıkıyönetim’de kaldığı yerden devam ediyor. Roman, iki ailenin hikaâyesi üzerinden cumhuriyetin ilk yılları ile başlayıp 12 Eylül 1980 darbesine kadar gelen süreci kapsıyor. Site sakinlerini oluşturan iki ailenin kökleri, Kadim Liman’daki yetimhanede büyümüş, “Büyük olasılıkla bir soykırım sonrasının ortada kalan çocuklarından” olan iki kız kardeşe, Vesvese ve Kocaana’ya dayanır. Bu iki kız kardeş “biraz serpilip gelişince” iki yakın arkadaşla, Kadırga ve Tüccar’la evlendirilmiştir. Yıllar içinde araya “tuhaf bir soğukluk”, “iki kız kardeş arasında dile gelmeyen” bir soğukluk girmiştir. Bilhassa Vesvese tarafından sorun edilen ve çocuklardan torunlara sirayet eden bu soğukluğun nedeni, Kadim Liman’ın ileri gelenlerinden olan ve babadan kalma yelkenlisiyle çevre limanlara mal götürüp getiren Kadırga’nın, Büyük Şehir’e yerleşmeye giderken Tüccar’a verdiği yüklüce bir paranın geri ödenmemiş olmasıdır. Çünkü Tüccar, Büyük Şehir’de “Eşi benzeri görülmemiş bir şirket” kurarak zengin olmuş, “o zenginlik çocuklara hatta torunlara kadar” akmıştı. Bu Eşi benzeri görülmemiş” şirketin adı, tıpkı “Saatleri Ayarlama Enstitüsü” gibi, modernleşme tarzımızı hicveden, ironik ve sarkastik bir isimdi, “Köy ve Kırsal Alanlarda Yaşayanlara Yeni Davranışları Öğretme” idi. “Yeni bir ülke kuruluyordu”, “ülkeyi yönetenler bir an önce yenileşmek istiyordu”. İstiyordu ama yeniye geçmek öyle kolay değildi. Bilhassa köyler çok perişan durumdaydı. Tanıdık büyüklerden biri Tüccar’a akıl vermiş, devlet bankasından da “yüklüce, hemen hemen karşılıksız” kredi sağlanmış ve bu şirket kurulmuştu. Şirket, köylere ekipler göndererek köyde nasıl yürümek gerekir, çeşme başında su kuyruğunda nasıl durulur, güne başlarken köylüler birbirini gördüğünde ne demelidir, köy odasında ve köy kahvesinde nasıl oturmalı ve nasıl konuşulmalıdır, dini ve resmi bayramlarda neler yapılmalıdır gibi gündelik yaşam alışkanlıkları ve görgü kuralları hakkında eğitici, öğretici faaliyetler yapmıştı. Şirket faaliyeti, köy gerçekliğiyle çatıştığı yerlerde trajikomik olaylara sebep olmuş, örneğin şirket çalışanları tarafından ciklet, çekirdek, kola, bisküvi, gofret ve benzerinin nasıl yenilip içileceği de öğretilmiş olsa da, köylülerin bunları alacak paraları olmadığından, çocuklar istedikçe ana babaların tokadı basması gibi. Birkiye’nin muzip muhayyilesi, roman boyunca, bu tip şeyleri de es geçmiyor. Roman, kurulan “yeni ülke” ile buradan ilişkiye geçip o ülkenin darbe dönemine kadar gelen serüvenini site sakinlerinin hikâyeleri aracılığıyla konu ediniyor. Dolayısıyla, site sakinlerinin kişilik özellikleri ve birbirleriyle ilişkileri üzerinden ilerleyen, olaydan ziyade karakter odaklı bir romanla karşı karşıyayız. Toplumcu gerçekçidir Birkiye; gerçek hayattan bahsetmeyi romanın “ilk ödevi” addeder. Demek ki Körfezde Sıkıyönetim’in karakterlerini bu dünyayla ilgisiz, boşlukta gezinen insanlar olarak düşünemeyiz. Bireyler, Birkiye’nin tüm romanları içinde toplumsal gerçekliğin temsilcisi olarak gezinirler. Bunda da öyle. İsimler mesela Atlet, Mızıka, Yaygara, Canavar, Şef, İktidar, Pipo, Asistan, Mutfak, Güzel, Sinameki gibi hep takmadır ve karakterler bu özellikleriyle somutlaşırlar. Damat olmasına rağmen sitenin tüm yönetim işlerini ele almış olan Reis gibi… Ya da özgür yaradılışlı ve genç kızlığında şapka takan sayılı kadınlardan olan, bu bakımdan da modernleşen Türkiye’de yeni bir anlayışı simgeleyen Şapka gibi! Yine benzer şekilde, darbenin bahanesi 12 Eylül’de Solcular ile Sağcılar’dı, romanda İsyancılar ve Yağmacılar. İsyancılar’la ilişkisini kesmesi karşılığında evladına vaatlerde bulunan annenin adı Düzen, söz geçiremediği oğlunun adı da Öfke’dir. Görüldüğü üzere, bu insanların karakter özellikleri ile karakterleri meydana getiren toplumsal dünya organik birlik içindedir. Bu yurt, bu toprak onlarla doludur. İşte bir Reis! İşte bir Düzen! Ve işte bir Atlet, ve Mızıka, ve Yaygara, ve Canavar… Şüphesiz ki bu roman da her roman gibi, Kızıl ve Kara gibi, Madam Bovary gibi bir hayal ürünüdür, düştür. Ama Nabokov’un dediği gibi, bu düşler olmadan dünya gerçek olmazdı. Körfezde Sıkıyönetim’in hayali karakterleri de ülkenin kuruluştan darbeye uzanan öyküsünü gerçek olarak hissetmemize hizmet ediyorlar. Sitenin her bir sakini, toplumsal iklimin bireysel yaşamın en mahrem alanlarına nüfuz edişinin incelenmesinde ihmal edilemez birer kaynak olup çıkıyor, varlıklarıyla gerçek dünyanın betimlemesine hizmet ediyorlar, bu özellikleriyle de cumhuriyetin sıkıyönetim iklimine eren sosyolojik içerimlerinin anlaşılmasına yardımcı oluyorlar. Yazarlık, entelektüel davranışın örnek modelini temsil eder -ne de olsa entelektüel mesleklerin en eskilerindendir yazarlık-. İyi yazar kendiliğinden entelektüeldir ve yaratıcı yazar için toplumsal gerçeklik, hizmete amade zengin bir referans deposudur. Birkiye, o depoya imgenin bilme değerini, edebiyatın bilme değerini indirgemeden el atıyor. Dolayısıyla, edebi hazzı da ikinci plana atmamış oluyor. Ama şurası da bir gerçek ki, Birkiye, edebiyatla rabıtalı okura seslenir; eserleri okurda belli bir düzeyi talep eder. Uzun ve iç içe geçmiş cümlelerin arasında kaybolmaya meyilli söz lezzetini mesela, ancak dikkatli okurlar tadabilir. Körfezde Sıkıyönetim’de Birkiye bize, gerçekliği ihlal etmeyen hayal gücüyle, “İşte insan! İşte toplum!” diyor. Yürürlükteki “kötü dünya” ile baş etmenin başka yolu da yok. Zaten bu nedenle de, her şeye rağmen, bir “ütopik fazla” ile bitiriyor romanı -ne de olsa Marksist işte, yapmadan duramıyor bunu-. Sıkıyönetimin alacakaranlığında umut, toplumsal sorunlara bireysel çözümlerle karşılık vermenin alışkanlık haline geldiği günümüz dünyasının gerçekliğine sadık biçimde, müesses nizama yönelik görkemli bir Prometusçu kalkışma değil de, “işini bilen” küçük insanın can sıkan emir ve talimatlara yönelik küçük sabotajlarıyla, yasak olmasına rağmen mehtaplı gecenin şerefine kumsalda yakılan dev ateş ile ışıyor. Hakkı verilen, heder edilmeyen o mehtaplı gecenin o dev ateşi, sıkıyönetim dönemi kadar bugünden çıkışı da imliyor. Bir sanat yapıtı bundan fazlasını da yapamazdı. Nihayet, soyut bir imge içinde değil, ancak ve sadece somut dünya içinde değiştirilebilecek bir gerçekliktir söz konusu olan.
www.evrensel.net
November 19, 2025 at 6:27 AM
390 Atlet Ikut Pra PORA Anggar 2025, Perebutkan 100 Tiket

Banda Aceh, Infoaceh.net -- Sekretaris Daerah (Sekda) Aceh, M. Nasir Syamaun secara resmi membuka Kejuaraan Pra Pekan Olahraga Aceh (Pra PORA) Cabang Anggar 2025 yang berlangsung di Gedung Anggar, Komplek Stadion Harapan Bangsa, Lhong Raya,…
390 Atlet Ikut Pra PORA Anggar 2025, Perebutkan 100 Tiket
Banda Aceh, Infoaceh.net -- Sekretaris Daerah (Sekda) Aceh, M. Nasir Syamaun secara resmi membuka Kejuaraan Pra Pekan Olahraga Aceh (Pra PORA) Cabang Anggar 2025 yang berlangsung di Gedung Anggar, Komplek Stadion Harapan Bangsa, Lhong Raya, Banda Aceh, Selasa (18/11). Dalam sambutannya, Nasir yang juga Ketua Umum Pengurus Provinsi Ikatan Anggar Seluruh Indonesia (Pengprov IKASI) Aceh, menyampaikan apresiasi mendalam kepada seluruh pihak yang telah bekerja keras sehingga kegiatan tersebut dapat terselenggara dengan sangat baik.
www.infoaceh.net
November 18, 2025 at 9:05 AM
6 Fakta Menarik Mizuki One Punch Man, Hero Atlet Muda yang Bersemangat
6 Fakta Menarik Mizuki One Punch Man, Hero Atlet Muda yang Bersemangat
Berdasarkan figur dunia nyata? 6 Fakta Menarik Mizuki One Punch Man, Hero Atlet Muda yang Bersemangat
duniaku.idntimes.com
November 18, 2025 at 9:01 AM
Özlem Becerek’ten bronz madalya: İslami Dayanışma Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etti.

Milli atlet Özlem Becerek, Riyad 2025 İslami Dayanışma Oyunları'nda kadınlar disk atma finalinde 55.56 metrelik atışıyla bronz madalya kazandı. #haberler
Özlem Becerek’ten bronz madalya: İslami Dayanışma Oyunları’nda Türkiye’yi temsil etti.
Milli atlet Özlem Becerek, Riyad 2025 İslami Dayanışma Oyunları'nda kadınlar disk atma finalinde 55.56 metrelik atışıyla bronz madalya kazandı. #haberler
www.trakyalife.com
November 17, 2025 at 7:08 PM
Azulão iniciou a pré-temporada visando o 2026 nesta segunda (17). Confira o atual elenco:

esportegoiano.com.br/com-22-atlet...
Com 22 atletas, Goiatuba inicia pré-temporada para 2026; confira o atual elenco
Goiatuba inicia pré-temporada com 22 atletas. Confira todos os nomes dos jogadores e da comissão técnica para o ano de 2026.
esportegoiano.com.br
November 17, 2025 at 2:34 PM
Askeri tişört
Askeri Atlet baksır
Macun diş fırçası
Spor ayakkabı
Tıraş köpüğü jilet
Şampuan
Yeni geldim 2 ay oldu :)
November 16, 2025 at 5:47 PM
Fuşya likralı süprem kumaş Likralı Süprem atlet body elbise günlük giyim pamuk t shirt #kumaş ##kumaşı #kumaşçıaza#kumaşmağazasışç#fabricri#kumaşçeşitlerirsu#dikişd#dikişkursul#fasondikimr#tekstilimalato#fabricstoref#fashionт#tekstilй #st#fabricsاش#тканей #stofft<#telaef="/hashtag/tissu" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#tissu="/hashtag/%D9%82%D9%85%D8%A7%D8%B4" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#قماش"/hashtag/tessuto" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#tessuto
Fuşya Likralı Süprem Kumaş - Ücretsiz Kargo Ve Kapıda Ödeme
Fuşya likralı süprem kumaş satın al. Ücretsiz kargo ve kapıda ödeme imkanı ile fuşya likralı süprem kumaş çeşitleri ve fiyatları burada.
kumasdiyari.com
November 16, 2025 at 5:12 PM
Don atlet çorap
November 16, 2025 at 5:10 PM
artik atlet giycem ya
November 16, 2025 at 3:31 PM
Aqua mavisi likralı süprem kumaş Likralı Süprem atlet body elbise günlük giyim pamuk t shirt #kumaş #kumaşçı#kumaşçıaz#kumaşmağazası#fabricler#kumaşçeşitleriurs#dikişn#dikişkursui#fasondikimb#tekstilimalati#fabricstore##fashion##tekstilей #s#fabricsما#тканейla#tef="/hashtag/stoff" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#stoffhref="/hashtag/tela" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#telaef="/hashtag/tissu" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#tissuf="/hashtag/%D9%82%D9%85%D8%A7%D8%B4" class="hover:underline text-blue-600 dark:text-sky-400 no-card-link">#قماش
Aqua Mavisi Likralı Süprem Kumaş - Ücretsiz Kargo Ve Kapıda Ödeme
Aqua mavisi likralı süprem kumaş satın al. Ücretsiz kargo ve kapıda ödeme imkanı ile aqua mavisi likralı süprem kumaş çeşitleri ve fiyatları burada.
kumasdiyari.com
November 16, 2025 at 1:12 PM