Türkiye, Mercer CFA Enstitüsü Küresel Emeklilik Endeksi'nde 52 ülke arasında 49'uncu oldu. Sürdürülebilirlikte ise sonuncu oldu.

Omsa Metal fabrikasında sendikalı oldukları için işten çıkarılan işçilerin mücadelesi kazanımla sonuçlandı. 70 gündür direnen işçilerin tazminat hakları ödenecek. İlave ödenecek tazminatlar için de an...

Trabzon'da düğün öncesi silahla ateş açarak 1 kişinin ölümüne neden olan 2 zanlı tutuklandı. Zanlılardan birinin Özel harekat polisi olduğu öğrenildi.

Deniz mevsimi geldi ama yurttaşın para ödemeden girebileceği sahil kalmadı. Anayasa ve kıyı kanununa göre açık olması gereken kıyı şeridi özel işletmelerin elinde. Giriş ücretleri ise ortalama bin TL’...

10 Ekim Ankara Gar Katliamı’na ilişkin dava avukatlarının Gaziantep Emniyet Müdürlüğü personeli hakkındaki suç duyuruları takipsizlikle sonuçlanmıştı. Bu kararın ardından avukatlar tarafından Bölge İdare Mahkemesine taşınan davada karar çıktı. Karara göre katliamda ihmale yol açan kamu görevlileri tespit edilerek yeniden ön soruşturma yapılması için dosya Gaziantep Valiliğine gönderilecek. Kararı Avukat Senem Doğanoğlu Evrensel’e değerlendirdi. Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesinin verdiği kararda, cumhuriyet başsavcılığına kamu görevlileri hakkında soruşturma izni talep edildiği hatırlatıldı. 6. Dava Dairesi, cumhuriyet başsavcılığının kimlik tespiti yapılmadan soruşturma izni verilmemesi yönündeki kararını hukuka aykırı buldu. Sorumlu kolluk görevlileri ünvan ve isim olarak belirlenip, usulüne uygun bir şekilde yapılacak ön inceleme sonrası hazırlanacak ön inceleme raporu hazırlanması üzerine karar veren mahkeme, “İtirazın kabulüne, dosyanın işleme konulmamasına ilişkin kararın kaldırılmasına, dosyanın, yukarıda açıklanan gerekçe dikkate alınmak suretiyle yeni bir karar verilmek üzere Gaziantep Valiliğine iadesine karar verildi” ifadelerine yer verildi. ‘Önlenmediği gibi yol da verildi’ 10 Ekim Ankara Katliamı Davası Avukat Komisyonundan Avukat Senem Doğanoğlu, 2019 yılında Ankara Adliyesinin bankosunda 9 adet klasörün unutulduğuna ve bulunduğuna ilişkin bir yazıyla bu sürecin başladığını belirterek, “Klasörlerin içinden Yakup Şahin’in ve Hüseyin Tunç’un 30 Eylül 2015 günü yüksek miktarda amonyum nitrat yani 10 Ekim Ankara Katliamı’nda kullanılan bombalar da dahil olmak üzere bomba yapımında kullanılacak ham maddeyi temin etmeye çalışırken ihbar edilmesi ve ihbar sonucunda tespit edilmesi ve bu 2 kişi hakkında da hiçbir işlem yapılmamış olduğunun ortaya çıkmasıyla ilgiliydi. Biz bu belgelerin saklandığını, özel olarak dosyaya sunulmadığını ifade etmiştik. 30 Eylül 2015 günü tespit edilen failler durdurulabilir ve 10 Ekim Ankara Katliamı gerçekleşmeyebilirdi. Önlenmediği gibi yol da verildi diye düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Gaziantep Emniyet Müdürlüğünün yetkilileri hakkında bir suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatan Doğanoğlu, “Burada hem Gaziantep’in Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü hem de İstihbarat Şube Müdürlüğünün 2015 yılında görev yapan sıralı yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanmaktan, ihmal suretiyle insan öldürmeden ve suç delillerini yok etmekten suç duyurusunda bulunmuştuk. Uzunca bir süre soruşturma numarası almadı bu dosya. Sonrasında soruşturmaya yer olmadığına dair bir karar geldi. Savcılığın Valiliğe başvuruda bulunduğunu öğrendik. Olayla ilgili bir ön soruşturma yapın, soruşturma izni veriyorsanız ben soruşturma açacağım demiş. Valilik de bir müfettiş atamış. Müfettiş de bir ön inceleme raporu yazmış. Buna göre de hiçbir kusurları, ihmalleri yoktur demiş” dedi. ‘Tespit etmeden dosya kapatılamaz’ kararı Yakup Şahin’in 10 Ekim Ankara Katliamı’nda beyaz ayakkabıdan geriye doğru gidilerek bulunmadığını, aslında emniyetin aşina olduğu bir isim olduğunu başından beri söylediklerini hatırlatan Doğanoğlu, “2019’da çıkan klasörler bize bunu işaret ediyordu. Çok daha önemli belge çıkmıştı. O da 5 Ekim günü itibarıyla önleme dinlemesi yapıldığı, bu konuda Gaziantep istihbaratının bir talepte bulunduğu, Ankara Mahkemesinin onay verdiği ve 7 Ekim itibarıyla Yakup Şahin’in telefonlarının dinlendiği; dolayısıyla bir istihbari nitelikte bütün eylemlerinin gözetim altında olduğu bir süreç olduğunu da öğrenmiş olduk. Ama burada bir ihmal yoktur diyerek kapatılması önerildi, savcı da gereğini yaptı ve kapattı dosyayı. Biz de soruşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz ettik. Reddedildi. AYM’ye başvurduk. Valilik izin vermediği için Bölge İdare Mahkemesine de dava açtık. Bölge İdari Mahkemesi yeni karar verdi. Kararda ‘Ad soyadlar, kimin hangi görevi ifa ettiği ve o dönem hangi ihmallerin olduğuna dair iddiaları öne sürüyorlar. Bu konu soyut bir başvurudur deyip isimleri dahi tespit etmeden kapatamazsınız’ denilerek dosyayı Valiliğe geri gönderdi” dedi. ‘Devlet sorumluluğu tartışılacak’ 10 yıllık Ankara Gar Katliamı sürecinde devlet sorumluluğunun her belgesiyle tartışıldığını ama sadece tartışma çerçevesiyle ilerlediğini söyleyen Doğanoğlu, “Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi bu kararla ‘Somut bir şey söyleniyor, gerekirse bütün bu isimleri tespit edin. Düzgün bir soruşturma yürütün’ diyor. O anlamda, 10.yılda aslında ilk defa, mülkiye müfettişi raporundan beri işaret edilen Antep ayağına ilişkin devlet sorumluluğunun, kamuya karşı sorumluluğun tartışılacağı bir ana gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. Doğanoğlu, “Ne yazık ki firari sanıkları yakalamadıkları için bu konuda bir kısım iade talepler olup olmadığı konusunda bir tartışmamız olacak. Bu yakalanmayan firari sanıkların çok büyük bir bölümünün Suriye’de olduğuna ilişkin dosyada belgeler var. Metin Akaltın hakkında bunca yıl sonra bambaşka bir pozisyonu oluğuna dair şüpheleri doğuran yazılar geldi. Bugün bir kısmı çıkmış olan 10 Ekim Ankara Katliamı faillerinin geçmişteki bütün suçlarının 10. yılın sonunda hâlâ yeni yeni ortaya çıktığı bir zamana işaret ediyor bu duruşma. Herkesi 17 Haziran günü görülecek olan davayı takip etmeye çağırıyoruz” diyerek duruşmaya çağrı yaptı.

Almanya Federal Meclisi'nde "Filistin" yazılı tişört krize yol açtı. Tişörtü giyen Sol Parti milletvekili Cansın Köktürk, kuralları ihlal ettiği gerekçesiyle salondan çıkarıldı.

Araç muayene istasyonlarının yapım ve işletme hakkı, 20 yıllığına MOI Ortak Girişim Grubu’na verildi. İhale kapsamında şirket, toplamda 1,72 milyar dolar ödeyecek. Şartların yerine getirilmemesi durum...

Belçika'da çok sayıda kamu emekçisi, hükümetin "kemer sıkma" politikalarını protesto etmek için bir günlük grev başlattı.

Ahmet Haskiro Davası | Av. Tugay Bek: “Asansör kazası değil, çocuk işçi cinayeti” Eskişehir’de öğrenciler Ali İsmail Korkmaz’ın fotoğrafını rektörlük binasına astı Tetikçi tutup boşanma aşamasında olduğu kadının kuyumcu dükkanı kurşunlattı CHP'li Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz TOKİ’nin AKP’ye yakın müteahhit firmalara ödeme yapmak için kullandığı krediler nedeniyle devasa bir faiz sarmalına girdiğini belirterek TOKİ'nin bankalardan aldığı ana para kredi tutarının 48 milyar lira, bu paranın faizine ödenecek tutarın 33 milyar 936 lira olduğunu açıkladı. CHP'li Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz TBMM Komisyonunda Sayıştay raporlarına dayanarak TOKİ'nin inşaatları nedeni ile bankalardan çektiği krediye ödeyeceği faiz miktarını sene sene açıkladı. TOKİ'nin 2021-2024 yılları arasında bankalara ödeyeceği ana para kredi tutarının 48 milyar 832 milyon lira olduğunu, bu paraya ek olarak 33 milyar 936 milyon lira faiz ödeyeceğini açıkladı. Sadece 2021-2024 yılları arasında bankalardan çekilen paranın yüzde 70'i kadar da ilave faiz ödeneceğini ifade eden Yavuzyılmaz, "İyi ki AK Parti faize karşı, bir de desteklese acaba ne olacaktı!" dedi. May 18, 2025 Çekilen krediler ve ödenecek faizler 2023 Ana para borcu: 23 Milyar 63 Milyon Lira Faiz tutarı: 18 Milyar 42 Milyon Lira 2022 Ana para borcu: 16 Milyar 2 Milyon Lira Faiz tutarı: 8 Milyar 75 Milyon Lira 2021 Ana para borcu: 9 Milyar 767 Milyon Lira Faiz tutarı: 7 Milyar 818 Milyon Lira. (Haber Merkezi)

Eskişehir’de Köprübaşı’nda bir araya gelen üniversite öğrencileri sloganlar eşliğinde Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampüsü’ne yürüdü. Öğrencilere, CHP PM Üyesi ve Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tana...

“AKP hükümetleri çalışma hayatında devrimlere değil onlarca karşı devrime imza attı. AKP’nin çalışma hayatı sicilinin özü çalışma ve yaşama koşullarının daha da kötüleşmesidir. Hiçbir dezenformasyon b...

AYRINTILAR halktv.com.tr'DE

2025 1 Mayıs’ı birleşik halk muhalefetinin, emek hareketinin ülkenin tüm meydanlarında gücünü gösterdiği, kitlesel, meşru ve barışçıl protestoların yapıldığı, demokratik siyaset ve sosyal adalet taleb...

İstanbul depremini bekliyoruz. İki şişe su, bir bisküvi, bir düdükle. Oysa düdüğü enkazdan ses vermek için değil enkaz hiç olmasın diye hemen şimdi kullanmalı.

Petrol-İş’in örgütlü olduğu Tüpraş’ta iş yavaşlatma eylemleri başladı. Koç Holding’in yüzde 28’lik zam teklifine karşı iş yavaşlatma hafta boyu sürecek.