İstanbul – Demokratik bir ülke ve üniversite için ayağa kalkan üniversite öğrencilerinin boykot eylemlerini engellemek için atanmış rektörler harekete geçti. Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyım rektörü Naci İnci, akademisyenlere gönderdiği e-posta ile 7 Nisan’dan itibaren ders ve sınav boykotunu titizlikle takip edeceklerini yüz yüze yapılmayan ders ve sınavlar hakkında disiplin ve ceza soruşturmaları başlatılacağını, ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacağı tehdidinde bulundu. Saray rejiminin baskıcı uygulamalarına karşı çıkan çoğunluğu öğrenci yaklaşık 300 kişi bayramı cezaevlerinde geçirmek zorunda kaldı. Üniversite öğrencileri bayram tatili dönüşünde sıra arkadaşlarının derhal serbest bırakılması için üniversitelerinde ders boykotuna hazırlanıyor. Üniversitelerin kayyım yönetimleri de ceza ve soruşturma sopasıyla öğrenci eylemlerini engelle peşinde. Savcılık tehdidi de var Boğaziçi Üniversitesi kayyım rektörü Naci İnci tarafından akademisyenlere gönderilen e-postada, son günlerde, 7 Nisan 2025 tarihinden itibaren derslerin ve sınavların boykot edilmesine yönelik bazı organize girişimlerde bulunulduğu, "bu faaliyetlere öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın dâhil edilmeye çalışıldığı gözlemlendiği" dile getirilerek şu tehditlere yer verildi: “Bu kapsamda, 7 Nisan itibarıyla Rektörlüğümüz tarafından her bir dersin ve sınavın planlandığı şekilde yüz yüze ve zamanında gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği titizlikle takip edilecektir. Rektörlükten gerekli izinler alınmaksızın yüz yüze yapılmayan veya çevrimiçi (online) ortama aktarılan ders ve sınavlara ilişkin olarak, ilgili öğretim elemanları hakkında disiplin ve ceza soruşturmaları başlatılacak; ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır.” Eğitim Sen: Akademik özgürlüğe saldırı Eğitim Sen Genel Yükseköğretim ve Eğitim Sekreteri Evrim Gülez, Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Naci İnci’nin, öğrencilerin demokratik boykot eylemine destek veren öğretim elemanlarını soruşturmayla tehdit etmesini eleştirerek “Bu yaklaşım açık bir sindirme ve gözdağı politikasıdır” dedi. Akademisyenlerin öğrencilerle dayanışma göstermesinin suç olmadığını, akademinin onuru anlamına geldiğini dile getiren Gülez, “Üniversiteler, farklı düşüncelerin, itirazların ve toplumsal sorumlulukların ifade edilebildiği özgür mekânlar olmak zorundadır. Öğrencilerin taleplerine destek sunan akademisyenleri hedef almak yalnızca akademik özgürlüğe değil, toplumun düşünme ve sorgulama hakkına da saldırıdır” diye konuştu. Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun süredir devam eden kayyım politikalarının amacının üniversite bileşenlerini susturmak ve üniversiteyi iktidarın ideolojik aygıtına dönüştürmek olduğuna işaret eden Gülez, Naci İnci’nin bu tehditle ‘tam da kendisinden beklenen’ bir adım attığını söyleyerek “Eğitim Sen olarak bu baskı ve tehditler karşısında her zaman olduğu gibi bugün de Boğaziçi Üniversitesi’ndeki öğretim elemanlarının yanındayız. Akademik özgürlüğü, üniversitelerin özerkliğini ve öğrencilerin demokratik taleplerini savunmaya devam edeceğiz” dedi. (Evrensel)