İmamoğlu’nun afişlerinin, videolarının ve sesinin İstanbul genelinde toplu ulaşımda yasaklanmasının ardından CHP Gençlik Kolları, “İmamoğlu Her Yerde” kampanyası başlattı.

Ramis Sağlam ramissaglam@hotmail.com İzmir - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1996 yılında koruma altına alınan asırlık sakız ağaçları betona kurban ediliyor. Sakız ağaçları Çeşme ve Türkiye için hem ekonomik hem de folklorik öneme sahip olma özelliği taşıyor. Çeşme'de yetiştirilmesi ve korunması için özel çaba sarf ediliyor. İzmir'in Çeşme ilçesi Ilıca Mahallesi 5101 sokaktaki 5771 Ada 8 parsel ve 5771 ada 2 parsellerinin arasında bulunan, tapuda tescil dışı bölümde yer alan villaların yapımı sırasında, inşaat firması tarafından temel kazılarak perde duvar döküldüğü ve ağaçların köklerinin tahrip edildiği iddia edildi. Çeşme Çevre Derneği Başkanı Ahmet Güler gazetemize yaptığı açıklamada, villaların bahçesinde kalan sakızların bir süre sonra tamamen kesilerek villa havuzlarına yer açılacağını iddia etti. "Bir yandan kampanya yapılıyor, diğer yandan tahrip ediliyor" Bir zamanlar, Çeşme'de Yunanistan'daki Sakız Adası'ndan daha fazla sakız ağacının olduğunu belirten Güler, şu an sadece dört yerde bu asırlık sakız ağaçlarının bulunduğunu ve koruma altına alındığını söyledi. Çeşme'de sakız ağacının yeniden yetiştirilmesi için projeler yapıldığının altını çizen Güler, "Şu ana kadar 10.000'in üzerinde sakız ağacı dikildi. Çeşme İlçe Tarım ve OGM yanmış ormanlara sakız ağacı dikme kampanyaları yapıyor. Yunanistan sakız üretiminden yılda 150 milyon Euro'ya yakın gelir elde ediyor ve Türkiye Yunanistan'dan yılda 12 milyon Euroluk sakız ithal ediyor. Biz bu durumu tersine çevirmek için Çeşme'deki sakız projesini desteklerken bakanlığın kendi koruması altındaki sakız ağaçlarını beton villalar için kurban etmesine tamamen karşıyız" diye konuştu. Bakanlık'tan cevap: "Ağaçlara zarar verilmedi" Asırlık sakız ağaçlarının tahrip edilmesine tepki gösteren Çeşme Çevre Derneği ve Ilıca sakinleri Çeşme Belediyesi'ne ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na başvuru yaptılar. Dernek Başkanı Güler, "Şikayetlerimizin ardından Çeşme Belediyesi ekiplerini olay yerine yolladı. Yapılan incelemenin ardından tahribat bakanlığa bildirildi. Çevre Bakanlığı ise hiç inceleme yapmadan, bizlere 'Sakız ağaçlarına zarar verilmedi.' dedi" şeklinde konuştu.

Gezi Parkı soruşturması kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan Menajer Ayşe Barım hakkında ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım'' suçundan 30 yıla kadar hapis istemiyle düzenlenen iddianame kabul edildi. Barım 7 Temmuz’da ilk kez hakim karşısına çıkacak. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ayşe Barım hakkında düzenlenen iddianamede, Ayşe Barım'ın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçunu işlediğine kanaat getirildiği öne sürülerek, 22 yıl 6 aydan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep edilmişti. İddianame gönderildiği İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Ayşe Barım 7 Temmuz’da ilk kez hakim karşısına çıkacak. Ne olmuştu? Gezi Direnişine katıldığına ilişkin iddialar sebebiyle hakkında açılan soruşturma kapsamında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçundan gözaltına alınan, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapan Ayşe Barım tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Gezi Direnişine katıldığına dair yazılı ve görsel medyada çıkan iddialara ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ayşe Barım'ın İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı. Sağlık kontrolünden geçirilen Barım, Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine getirildi. Savcılık ifadesi tamamlanan Ayşe Barım, tutuklama talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk etti. Savcılığın hazırladığı sevk yazısında, şüpheli Ayşe Barım'ın, tutuklu Çiğdem Mater Utku ve oyuncu Mehmet Ali Alabora ile birlikte, tutuklu Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu, Gezi direnişini birinci derecede planlayıcıları arasında yer aldığı ifade edildi. Barım'ın, meşru hükümeti ortadan kaldırmaya yönelik olaylara yardım eden bir konumda olduğu ve bu sebeple soruşturmanın derinleştirildiği belirtildi. Sulh Ceza Hakimliği tarafından ifadesi alınan Ayşe Barım, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” iddiasıyla tutuklandı.(DHA)

10. Yargı Paketi: Tüm topluma yeni mengene AKP tarafından hazırlanan yeni yargı paketi ile Ceza İnfaz Yasası değişecek. Hazırlanan düzenlemenin ev hapsi, geceleyin infaz ve hafta sonu infaz uygulamalarında esneklik getireceği öne sürülüyor. Yeni düzenlemeye göre, mevcutta 3 yıl olan ceza sınırı 5 yıla çıkarılacak. Basit suçlardan ceza alanlar da parti-time çalışır gibi gündüz işe gidip akşam hapse dönecek. Türkiye gazetesinin haberine göre, yeni yargı paketiyle ev hapsi, geceleyin infaz ve hafta sonu infaz uygulamasındaki 3 yılın altındaki cezalar, 5 yıla çıkarılacak. Hamile ve çocuklu kadınlar cezalarını evde tamamlayacak. Basit suçlardan ceza alanlar, gündüz işe gidip akşam hapse dönecek. Ceza sınırı 5 yıla yükseliyor Mevcut yasalara göre, taksirle işlenen ve cezası 3 yılın altında kalan suçlar için evde, geceleyin veya hafta sonu infaz uygulamaları mümkün kılınıyordu. Ancak 3 yılın altındaki cezaların infazı bulunmadığından bu yöntemler yaygın olarak uygulanamıyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte, bu sınır 5 yıla çıkarılacak. Böylece cezasının bitimine 5 yıl kalan hükümlüler, özgürlüklerini belirli kurallarla sürdürerek cezalarını dışarda infaz edebilecek. Hamile, çocuklu ve hasta hükümlülere kolaylık iddiası Habere göre, yeni modelde hamile ve çocuklu kadınların evde infazdan yararlanması hedefleniyor. Ayrıca tek başına hayatını idame ettiremeyecek durumda olan yaşlı ve ağır hasta hükümlüler için de dışarıda infaz şartlarının genişletileceği ileri sürülüyor. Yeni düzenlemeyle yaşı ilerlemiş veya ağır hastalığı bulunan hükümlülerin cezalarının bitimine 10 yıl kala evlerinde infaz hakkından faydalanabileceği belirtiliyor. Part-time cezaevi dönemi Yeni modelde, ‘geceleyin infaz’ uygulaması ile basit suçlardan hüküm giymiş kişiler gündüz saatlerinde işlerine devam edecek, akşamları ise açık cezaevine dönecek. Habere göre; "Hafta sonu infaz dediğimiz sistemde mahkum hafta içi çalışıyor hafta sonu iki gün cezaevinde kalıyor. Hafta sonu iki gün kaldığında bir hafta kalmış sayılıyor. Geceleyin infazda da gündüz çalışıyor, gece açık cezaevine geliyor. Firar etmesi halinde zaten doğrudan kapalı cezaevine dönüyor. Bu infaz türleri sadece basit suçlar bakımından mümkün. Ağır suçlar yani kasten öldürme, cinsel suçlar, terör gibi başlıkları kapsamıyor" açıklamasında bulunan yetkililer, düzenlemenin sadece hafif suçları kapsayacağını belirtti. (Haber Merkezi)

İstanbul Liseliler Koordinasyonu cuma günü saat 17.00'de Beşiktaş Meydanı'nda eylem çağrısı yaptı.

Durmaz Çiçek Kocaeli — İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınması üzerine ülke genelinde gerçekleşen protestolarda gözaltına alınan 32 öğrenciye Kocaeli Üniversitesi disiplin soruşturması açtı. 22 Nisan sabahı Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi sekreterliği tarafından aranan öğrencilere haklarında disiplin soruşturması açıldığı tebliğ edildi. Tebligatı teslim alan öğrenciler, Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü'nün üniversiteye gönderdiği yazı ve soruşturma komisyonunun savunma çağrısı ile karşılaştı. Öğrenciler, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme, Görevli Memura Direnme gibi suçlardan dolayı savunma vermeye çağırıldı. Öğrenciler, "İletişim Fakültesi Dekanlığı iktidar adına siyasi faaliyet yürütüyor" derken, Avukat Ekin Su Akpınar ise 2911 Sayılı Kanunu gerekçe göstererek üniversitede idari soruşturma açılmasının hukuksuz olduğunu belirtti. "İktidar adına siyasi faaliyet yürütülüyor" Soruşturma açılan Makine Mühendisliği bölümü öğrencisi, Evrensel'e konuştu: "Sabah 10 civarlarında İletişim Fakültesi sekreterliğinden arandım. Hakkımda bir tebligat olduğu söylendi ancak bilgi verilmedi. Teslim almaya gittiğimde bir disiplin soruşturması açıldığını öğrendim. Çok öfkeliyim çünkü yapılan tamamen hukuksuz bir uygulama. Biz Kocaeli Emniyeti'nin gönderdiği yazıda tek tek belirttiği eylemlerin hepsini üniversite dışında gerçekleştirdik. Nasıl oluyor da bundan dolayı üniversite bize disiplin soruşturması açabiliyor? Bu soruşturmada yer alan idareciler bu hukuksuzluğa imza atmaktan utanmıyor mu? 32 öğrencinin akademik hayatıyla oynanmaya mı çalışılıyor? Yoksa hukuksuz soruşturmalar ile öğrencilerin mücadelesi bastırılmak mı isteniyor? İktidar adına siyasi faaliyet yürütmek rektöre, dekanlara mı kaldı?" “Rektörlüğün çağrısı hukuki bir geçerlilik taşımamaktadır” Kocaeli Barosu'ndan Avukat Ekin Su Akpınar ise şunları söyledi: “Kocaeli İl Emniyet Müdürlüğü'nün, ilgili gözaltı işlemlerinden sonra Kocaeli Üniversitesi'ne öğrencilerin bilgilerini tespit ederek bildirimde bulunması, öğrencilerin eğitim hakkı başta olmak üzere özel hayatın gizliliği, kişisel verilerini hukuka aykırı şekilde yayılması gibi birçok hakkın ihlalidir. Adli bir soruşturma sürerken, Anayasal hakkını kullanan öğrencilerin, ortada kesinleşmiş bir suç varmış gibi, üniversitelerin savcılık yerine geçerek soruşturmaya dahil olması kabul edilemez. Aynı zamanda yürütülen haksız gözaltı ve hukuki süreçler, idari işlemlermiş gibi rektörlükçe soruşturulamaz. Rektörlüğün çağrısı hukuki bir geçerlilik taşımamaktadır.” Emniyetten üniversiteye talimat Emniyet tarafından üniversiteye gönderilen yazıda 20 -25 Mart tarihleri arasında yapılan eylemlere müdahale edildiği belirtilerek, "Yapılan müdahaleler sonucu yakalanan ve aralarında öğrencilerinde bulunduğu şahıslar hakkında, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanununa Muhalefet, Kamu Malına Zarar Verme, Görevli Memura Direnme suçlarından adli işlem yapışmıştır. Yapılan adli işlemler sırasında Kocaeli Üniversitesi'nin farklı bölümlerinde eğitim gördükleri tespit edilen toplam (32) öğrencinin isim listesi yazımız ekinde gönderilmiştir" ifadeleri yer aldı.

22/04/2025 - Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen hakkında savcılığın itirazı üzerine yeniden ev hapsi verildi.