I also recommend this piece, by @selvinkorkmaz.bsky.social

bsky.app/profile/selv...

The initiative, which began swiftly, is now moving slowly through uncertain waters. Meanwhile, pressure on the opposition—including the media and the CHP—continues to intensify across the country.

It is interesting that such authoritarian practices can be internalized even within some respected institutions in Europe unconsciously. Luckily, Turkey still demonstrates strong public resistance. Public awareness is always good and we learned it under pressure :)

The Dean of the Faculty of Business Administration at Istanbul University, who opposed the diploma cancellation, was forced to resign under pressure. In other words, those who oppose the decision are being replaced. This is another authoritarian practice.

Sözcü’de @annebabadayanisma.bsky.social’dan bir veli, Mahmut Tanal, @selvinkorkmaz.bsky.social ve @kadigil.bsky.social var koşun

4) Bu gençler homojen bir grup değil,ama dertleri ortaklaşıyor.İktidarın hedeflediği gibi bir gençlik olmadılar.Dindar olanları da özgürlükçü,Atatürkçülük ve Türk milliyetçiliği en baskın ideolojiler.Pek çok farklı kurumun araştırması bunu doğruluyor.Bu gençliği daha çok baskıyla kazanmak mümkün mü?

3) “Sabah uyandığımda ürkerek uyanıyorum”, “50 yaşında gibi yaşıyoruz: ev, okul,iş”, “hayal kurabilmek istiyoruz” diyen bir genç nesil var. Daha bugünleri yok ki geleceği düşünebilsinler? Üstelik o çok ezber tespitteki gibi apolitik değiller. Bunu yıllardır verilere dayanarak söylüyorduk.

2)Siyaseti kurgulamakta mahir olanların hesaplarını bu değişen dinamikler bozuyor.Örn. İmamoğlu’nun diploması meselesini iktidara yakın yorumcular “torpil,gençlerin emeğine yazık” diye yorumluyor oysa yansıması “bir diplomamız vardı, torpilsiz iş de mümkün değil ama o diploma da elden gidebilir”

7) Not: İmamoğlu ve terör ilişkisi meselesi pek “alıcı” bulmadığından esas odak ve algı çalışması “yolsuzluk” dosyasına döndü. Muhtemelen terör meselesinin dahil edilmesi, “stratejik hata” olarak bile görülmüştür.

5) İktidar baskıyı artırarak, muhalefete destek verenleri gözaltı/tutuklama/soruşturma/şiddet sarmalında tehdit ederek, “her an benim de başıma gelebilir” korkusunu canlı tutmak istiyor.

4) Şu an mevcut artan dozda gerginliği bir süre tırmandırıp, sonrasında “açılımla ilgili yeni bir gündem” veya “İsrail tehdidi/3.Dünya Savaşı tehdidi” gibi dış politikanın iç politikada araçsallaştırılacağı bir dinamikle güvenlik düzlemine yeniden dönmek

3) İmamoğlu davasının toplumu mobilize eden/edecek “adaletsizlik” yönünü bastırmak için muhalefetin eylem pratiklerini hedef almak, yeni kutuplaşma/mağduriyet alanları yaratmak

2) Gündemi neredeyse her gün daha da gererek, yeni krizler yaratarak muhalefeti siyaset üretmek yerine bu krizlere “reaksiyon” veren alanda kontrolde tutmak