30.11.2025 - Karadeniz'de vurulan 'KAIROS' adlı gemideki yangının söndürüldüğü bildirildi.

Ruşen Çakır yayında Kemal Kılıçdaroğlu'nun partiden hesap sorduğunu ancak hiçbir zaman hesap vermediğini söyledi.

Hazine ve maliye Bakanlığı 4 ilde özelleştirme ihale ilanı açtı. Pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek ihalelerde teminat bedeli 8 milyon TL'ye kadar yükseliyor. İktidar, yılın ilk sekiz ayında taşınma...

İzmir'de etkili olan sağanak yaşamı olumsuz etkiledi. İzmir kent merkezi ve kıyı ilçelerinde etkili olan sağanak ve kuvvetli rüzgar yaşamı olumsuz etkiledi, sokak ve yollarda su birikintileri oluştu. ...

AKP’li Menemen Belediyesi, taşınmaz satışlarıyla yeniden gündemde. 2026 bütçesinde gelir kalemlerinin büyük bölümünü satışların oluşturacağı belirtilirken, 16-17 Aralık’taki yılın son ihalesinde arsa,...

Özer Akdemir ozerakdemir@gmail.com Aydın - Aydın’ın Bozdoğan ilçesinde yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesine karşı açılan davada mahkeme kararını verdi. Bilirkişi heyetinin buz fırlatma riski, su kaynaklarına zarar ve arkeolojik kalıntılar konusundaki olumsuz görüşlerine rağmen mahkeme, şirketin ÇED raporundaki taahhütlerini yeterli bularak davanın reddine hükmetti. “Proje tarım, su, orman ve tarihe zarar verecek” Bozdağ ilçesine bağlı Akçay Madran ve Altıntaş Mahalleleri sınırları içerisinde, Akfen Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş. adlı şirketin yapmayı planladığı 8 tribünlü Aydın Rüzgar Enerji Santrali ve Elektrik Depolama Tesisine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİB) tarafından verilen “ÇED Olumlu” kararına Akçay Havzası ve Madran Dağı Çevre Koruma Derneği tarafından dava açılmıştı. Aydın 2. İdare Mahkemesine açılan davada projenin orman, su, tarım, doğal sit alanlarının yok olmasına halkın yaşam alanlarının yok olmasına neden olacağı, kurulması planlanan yerin Madran Dağı’ndaki yer altı sularının ve su yollarının üzerinde olduğu, projede bir kamu yararı bulunmadığı gibi gerekçeler ileri sürülüyordu. Bilirkişilerin tespitleri Mahkemenin atadığı bilirkişi heyetinin bölgede yaptığı keşiften sonra hazırlanan raporda projenin sakıncalarına dair şu noktalara dikkat çekildi; Buz Fırlatma Riski: Bilirkişiler, T1, T2, T3 ve T5 numaralı türbinlerin yerleşim yerlerine ve yaşam alanlarına çok yakın olduğunu, kanatlarda oluşacak buzların fırlatılması durumunda "emniyetli yaklaşım mesafesi" olan 475,5 metre içinde ev ve ağılların bulunduğunu belirterek yer seçimini uygun bulmadı. Su Kaynakları: Raporda, jeolojik formasyonların "geçirimsiz" olarak değerlendirilmesinin hatalı olduğu, aslında "çatlaklı kaya akiferi" özelliği taşıdığı ve projenin Akçay ve Çine havzalarını besleyen su kaynaklarına zarar verme potansiyeli taşıdığı vurgulandı. Arkeolojik Kalıntılar: T1 türbinine 150 metre mesafede Hellenistik-Erken Roma dönemine ait olduğu düşünülen taş döşemeli yol ve duvar kalıntıları tespit edildi. Uzmanlar bu alanın tescillenmesi gerektiğini belirtti. Yaban Hayatı: Sahada nesli tehlike altında olan Küçük Akbaba ve Üveyik türlerinin bulunduğu, projenin bu türlere zarar verme olasılığının yüksek olduğu ifade edildi. Mahkeme: “Taahhütler yeterli, elektrik üretiminde kamu yararı var” Mahkeme heyeti bilirkişi raporundaki bu uyarılara ve olumsuz görüşlere rağmen şirketin taahhütlerini yeterli bularak davanın reddine karar verdi. Mahkemenin oybirliği ile verdiği kararın gerekçelerinden bazıları şunlar; Sensör Sistemi Güvencesi: Buz fırlatma riskine karşı şirketin "Buz Uyarı Sistemi" kullanacağını ve buzlanma durumunda türbinlerin otomatik duracağını taahhüt etmesi yeterli bulundu. Su Kaynakları Taahhüdü: Mahkeme, şirketin su kaynaklarında kirlenme olması durumunda faaliyeti durduracağı ve zararı karşılayacağı yönündeki taahhüdünü esas aldı. Jeolojik etütlerin planlama aşamasında yapılacağı belirtildi. Arkeolojik Koruma: Tescilli mezar yapısının koruma alanı dışına çıktığı ve diğer kalıntılar için henüz tescil kararı bulunmadığı belirtilerek arkeolojik açıdan sakınca görülmedi. Enerji İhtiyacı ve Kamu Yararı: Kararda, enerji ihtiyacının karşılanmasının kamu yararına olduğu, alınan önlemlerle çevresel etkilerin kabul edilebilir seviyede kaldığı vurgulandı.