Nireip
nireip.bsky.social
Nireip
@nireip.bsky.social
🌈
Reposted by Nireip
On kurşun!

✒️ Özer Akdemir yazdı https://www.evrensel...
On kurşun!
İzmir’in günün her saatinde işlek caddelerinden birisi olan Kıbrıs Şehitleri Caddesinde bulunan gazete bayiindeki büromuza ait Evrensel’leri aldığımda saat 10.30 civarındaydı. 40 dereceyi bulan sıcak ve neme rağmen cadde kalabalıktı. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nin tam karşı çaprazındaki sokaktan gazete büromuza doğru yürüdüm. Sokağın sağa kıvrıldığı köşedeki komşumuz olan berber yine dükkanın önündeydi. Her gün günaydınlaşıp karşılıklı gülümsediğimiz berberin halinde bir gariplik vardı bu sefer. ‘Günaydın’ deyip büroya yönelecekken, “Geçmiş olsun, hayırdır, neden böyle bir şey oldu?​” diye sordu. Gözlerinde endişe, korku ve meraklı bir bakış vardı. Sorusunu anlamadım. Bir iki saniye geçmiş olsun denilecek ne gibi bir olay oldu diye düşündüm. Bakışlarındaki endişe bana da geçti kısa sürede. “Hayırdır?​” diye yanına yaklaştım. “Size haber etmediler mi?​” sorusu endişemi daha da arttırdı. Eliyle tam karşımızdaki gazete bürosunu göstererek devam etti; “Dün gece yarısı, saat bir buçuk gibi birisi sizin kapıyı kurşunladı. Ben üst katta oturuyorum biliyorsunuz. Silah sesine uyandım ama kimseyi görmedim.” dedi. O zaman baktım gazetenin kapısına. İzmir büromuzun demir kapısı üzerinde gazetemizin adı ve İzmir Temsilciliği yazıyordu. Tam gazetenin adının olduğu bölge, tabelanın altı ve kapının çevresindeki duvarda kurşun delikleri vardı! Deliklerin olduğu yerler kurşun kalemle daire içine alınmış ve numaralandırılmıştı. Kapının üstündeki duvarda bulunan deliklere en son 20 rakamı verilmişti. Biz berber komşu ile konuşurken, hemen bizim büronun girişindeki masalarda oturan bir gruptan da söze girildi. “Bizde görüntüler var. Dün gece polis geldi. Kamera kayıtlarını aldı. Buralarda inceleme yapıp fotoğraf çekip gittiler” dedi birisi. Sokaktaki otoparkçılardan birisiydi. Cep telefonundan olay anını gösteren kamera kayıtlarını izletti. Berber komşumuz şakayla karışık “kimin ayağına bastınız” diye sordu? Otoparkçı, cep telefonundaki kamera görüntülerini izletirken “silahı sıkan kişi gayet soğukkanlı idi, belli ki bu işlerde deneyimli” diye konuştu. Otoparkçı komşudan görüntüleri rica ettim. O da attı telefonundan benim numarama. Berber komşunun ‘İçeride bir şey olmuş mu acaba?​’ sorusu üzerine gidip kurşun delikleri bulunan kapıyı açtım. Çevredeki birkaç kişi ve komşu esnaflarla birlikte içerisine baktık. Duvarlarda kurşun izleri vardı. Kurşunlanan kapının arkasındaki delikler çok daha büyüktü ve ürkütücü görünüyordu. Büromuzun bulunduğu üst kata çıkan merdivenin başındaki aynaya bir kurşun isabet etmiş ve ayna kırılmıştı. Yukarı kata çıkarken sağa sola saçılan kurşun parçalarından birkaçını topladım. Etrafta duvarlardan sıçramış epey bir kurşun parçası vardı. Büroda bunun dışında durum bir gün önce bıraktığım gibiydi. Pencereleri açıp havalandırdım. Sabahın o saatinde, gece yarısı kurşunlanmış bir gazete bürosu gibi değil, her zamanki sıradan iş günlerinden birisindeymiş gibi sessizdi gazete. Mutfağa gidip çay suyu koydum! Bu arada üst üste telefonlar gelmeye başlamıştı. Gazete büromuzda çalışan arkadaşlardan, tanıdıklardan, kurum temsilcilerinden, gazeteci meslektaşlarımızdan... Su kaynadıktan sonra aceleyle yaptığım kahveden birkaç yudum almıştım ki üç tane sivil polis geldi büroya. “Geçmiş olsun! Biz Asayiş Şube Gasp Bürosu’ndan geliyoruz. Bozyaka’ya gidip şikayetçi olduğunuza dair ifadenizi almamız lazım” dediler. Yolda otomobille giderken herhangi bir tehdit alıp almadığımızı, komşularla sorun olup olmadığını, hatta özel yaşantımızda bu işi yapabilecek bir sıkıntının bulunup bulunmadığını sordular. Bir buçuk yıl önce taşındığımız sokaktaki tüm komşularla aramız gayet iyiydi. Kimseden hiçbir tehdit almamıştık ve büroda çalışan arkadaşlarımızın özel yaşantılarında herhangi bir sorun olmadığını söyledim. Polisler tetikçiyi getiren kişinin gözaltına alındığını, tetikçinin de adının belli olduğunu söylediler. Ellerindeki dosyada kamera kaydından alındığı belli olan siyah tişörtlü, gençten iri yarı bir adamın fotoğrafı vardı. “İşte bu şahıs silahı sıkan” diye gösterdiler, iki kişinin ismini verdiler. Tetiği çeken İsa Can Bilir, onu oraya getiren İbrahim Halil Yapıcı adlı kişilerdi. İkisinin de ismini ilk kez duymuştum. Bu arada polise olayın ardından bize neden haber verilmediğini sordum. “Sizi aramışlar ama ulaşamamışlar” dediler. Telefonuma baktım, cevapsız arama var mı yok mu diye. Yoktu. Bana hiçbir aramanın gelmediğini, gazetenin sabit hattının da olduğunu söylediğimde bu sefer olay yerinde ilk incelemeyi yapan ekibe söylenmeye başladılar, “Böyle iş yapılır mı!” diye. Bozyaka Gasp Büro’sunda yarım saat kadar kaldım. Şikayetçi olduğuma dair ifade verip, o sırada gelen gazetemizin avukatı Barış’la emniyetten ayrılarak büroya döndük. Kurşunlanmış kapıdan girip yukarı kata çıkarken merdivenlerin üzerinde hâlâ kurşun parçaları vardı. Onları da toplayıp yanıma aldım... Büroda olayı haber alıp gelen birçok arkadaş vardı. Evrensel İzmir Bürosu’na yapılan silahlı saldırının ardından bu yazıyı yazdığım pazar sabah saatlerine kadar 5 gün geçti. Tetiği çeken İsa Can Bilir hâlâ yakalanmadı. Onu gazetemizin bulunduğu sokağın başına kadar getiren, işini bitirdikten sonra da alıp götüren İbrahim Halil Yapıcı adlı şahıs ise bir gün gözaltında tutulduktan sonra savcılık tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Önce Örgütlü Suçlar Bürosu’na iletilen dosya sonrasında Genel Suçlar Bürosu’na aktarıldı. Gazetenin kurşunlanmasının üzerinden 5 gün geçmiş olmasına rağmen, olay yerini inceleyip giden ve sabah benden ifade almak için gelen ekip hariç polisten ve savcılıktan bir kişi bile aramadı, büroya gelmedi. Zarar ziyan var mı (Duvarlar delik deşik, aynamız kırılmış, kurşunlardan birisi atık su borusunu delmiş) diye soran eden olmadı. Kurşunlanmış kapıyı açıp zahmet edip arkasına bile bakmamışlar! Polis ve savcılık gazetemize yönelik bu kurşunlanma olayı ile ilgili gayri ciddi bir süreç yönetiyor. Merdivenlerdeki kurşun parçalarını bizim mi toplamamız lazımdı, ‘delil’ diye polisin mi? 30 küsür yıllık, günlük bir gazeteye yapılan saldırı sıradan bir silahlı saldırı olayı kadar bile önemsenip incelenmiyor. Siyasi iktidar aleyhine bir tweet atanı, sosyal medyada iki cümle eleştiri yapanı sabaha karşı onlarca polis eşliğinde evinden, saklandığı yerden gözaltına alan, istedikleri kişileri Fizan’da olsa bulup getiren polis, 5 gün olmuş “örgütlü bir bağlantı yok” dediği bir tetikçiyi yakalayabilmiş değil hala! Gazetemize 10 kurşun sıkan saldırgan elini kolunu sallayıp gezerken, onu getiren şahıs da bir gün bile gözaltında tutulmuyor! Biz tüm bu olup biteni, gazetemize yönelen silahlı saldırıyı ve sonrasında yaşananları hem bizlere hem bu saldırıyı yapanların arkasındaki kişi-kişilere açık bir mesaj olarak değerlendiriyoruz. Bizlere ‘susun, görmeyin, yazmayın!’ mesajı verilirken, saldırganlara ‘elinize sağlık’ denmediği kaldı bir! Saldırının olduğu gün yaptığımız, işçilerin, meslek örgütlerinin, kurum temsilcilerinin ve her şeyden önemlisi okurlarımızın koşup geldiği basın açıklamasında “Mesajı aldık. Bu alçakça saldırılar karşısında yarım adım dahi geri adım atmayacağız. Kalemimizi daha da keskinleştireceğiz” dedik. Saldırı gününden şu ana kadar gayri ciddi bir soruşturma süreci yöneten, silahlı saldırıyı basit bir iş gibi geçiştirerek, adeta üstünü kapatmaya çalışan devlet kurumlarının bu tutumlarını reddediyoruz! Onları işlerini layığı ile yapıp saldırının gerisinde kim-kimler varsa bir an önce açığa çıkarma çağrısında bulunuyoruz. Bu ciddiyetsiz soruşturma süreci saldırganları ve arkasındakileri cesaretlendiriyor. Bu çok açık! Bu kurşunlar Evrensel’i doğru bildiği yolda yürümekten, yazmaktan vazgeçiremez. Metin Göktepe’nin, işlerini yaparken tutuklanıp özgürlükleri ellerinden alınan, sokak ortasında kurşunlanan gazetecilerin gazetesi Evrensel emeğin sesi, gerçeğin habercisi olmaya devam edecek.
www.evrensel.net
August 17, 2025 at 9:04 PM
Reposted by Nireip
Hakkımızda akşamdan sabaha davalar açsınlar. Cesaretimiz tamdır. Biz, hak yemedik. Allah'a şükür hakkımızı yedirmedik, yedirmeyeceğiz.

Bugün Silivri’de yaptığım savunmanın tamamını web sayfamdan okuyabilirsiniz;

www.ekremimamoglu.com/konusmalarim...
July 16, 2025 at 7:25 PM
Reposted by Nireip
Özgür Özel savcılara seslendi:

"Dünya kadar yolsuzluk dosyası var önceki dönemden.

Ekrem Başkan verdi, Süleyman Soylu el koydu ama kimse sayfasını açmıyor!"
July 16, 2025 at 7:27 PM
Reposted by Nireip
Bu ülke, sizin gibi insanların omuzlarında duruyor.

Emekleriniz, alın teriniz, cesaretiniz unutulmayacak.

Minnettarız.
July 4, 2025 at 7:01 PM
Reposted by Nireip
Yine kitapları, türküleri, bayraklarıyla geldiler,
Dalga dalga aydınlık oldular,
Yürüdüler karanlığın üstüne.
Meydanları zapt ettiler yine.

Adaletin 100. kara gününde, her şeyin başladığı yerde: Saraçhane’deyiz!

Darbecilere boyun eğmeyen, hedeften şaşmayan, yolundan dönmeyenlere selam olsun!
July 1, 2025 at 7:46 PM
Reposted by Nireip
#SONDAKİKA

Saraçhane’de, aralarında Cumhuriyet Gazetesi muhabiri İrem Karataş’ın da olduğu çok sayıda kişi gözaltına alınmaya devam ediliyor.
July 1, 2025 at 8:23 PM
Reposted by Nireip
Bozdoğan Kemeri’nde toplanan gençler ters kelepçeyle gözaltına alınmaya devam ediyor.
July 1, 2025 at 8:35 PM
Reposted by Nireip
İstanbul Barosu:

"Av. Mehmet Pehlivan avukattır, avukatlık yapmıştır, İstanbul Barosu üyesidir!

Meslektaşımız hakkındaki tutuklama kararı, yalnızca avukatlık faaliyetlerine dayandırılmış; bu yönüyle, mesleğimizin temeli kriminalize edilmiştir!"
June 19, 2025 at 7:21 PM
Reposted by Nireip
Öyle karanlık bir tünele girdin ki çıkamıyorsun. Artık uyan, bir geriye çekil ve ülkeyi kendi ellerinle getirdiğin şu hale bak!
May 31, 2025 at 11:24 AM
Reposted by Nireip
Zehra Kınık'ın ölümüne neden olduğu Batın'ın annesi:

"Umarım adalet diye ağlamak nasıl olur anlarsınız."
Zehra Kınık'ın aracıyla çarpması sonucu hayatını kaybeden Batın Barlasçeki'nin annesi:

"Zehra Kınık hala tutuklanmadı. Sizin yargınız da adaletiniz de yerin dibine batsın!

Bu hayatta olabildiğim en güzel şeyi, 'anneliğimi' dahi öldürdü bu kadın."
May 27, 2025 at 8:15 PM
Reposted by Nireip
Sırf benimle çalıştı diye insanlara zulmediyorsunuz.

Anneleri serbest bırakın, çocukların ahını daha fazla almayın.

Arşı titreten bu zulmünüzün hesabını iki dünyada veremeyeceksiniz.
May 27, 2025 at 6:04 PM
Reposted by Nireip
Gençler, gün hürriyet ve adalet için mücadele günüdür.

Sizi, bugün 18.00'de ellerinizde Türk Bayraklarıyla,

İstanbul'da, Dolmabahçe'den Beşiktaş’a 19 Mayıs Mustafa Kemal Yürüyüşü'ne ve Beşiktaş Meydan'daki kutlamaya,

İzmir'de, 18.00'de Gündoğdu Meydanı'ndaki büyük buluşmaya davet ediyorum.
May 19, 2025 at 11:49 AM
Reposted by Nireip
İBB soruşturmasında tutuklanan Ahmet Çiçek, CHP kurultayı için 7 adet "iPhone 16 Pro Max" verildiğini iddia etmişti.

Bahsedilen telefon modelinin, kurultaydan yaklaşık 10 ay sonra piyasaya sürüldüğü ortaya çıktı.
May 19, 2025 at 8:29 AM
Reposted by Nireip
Reposted by Nireip
Depremde çadır satan Kızılay dosyasının izini sürdük

Dosya, Ankara Adliyesi’nden yola çıkıp, Batı Adliyesi ve İstanbul Anadolu Adliyesi'ni gezdikten sonra Ankara’ya geri döndü

17 Kızılay yöneticisinin şüpheli sıfatıyla yer aldığı dosya iki yıldır sonuçlandırılmıyor
May 15, 2025 at 4:59 AM
Reposted by Nireip
Sen de gayet iyi biliyorsun ki; ortada ne suç var ne de örgüt, ne turp var ne de heybe!

Ne kadar yalan haber yaptırsanız da, ne kadar insandan zorla ifade almaya çalışsanız da, iftiracılarınızla, gizli tanıklarınızla yaptığınız her iş elinizde patladı.
May 11, 2025 at 8:23 PM
Reposted by Nireip
Eski Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kurucusu olduğu Medipol Grubu'na ait 12 hastanenin, bakanlık yaptığı dönemde kamu arazileri üzerine inşa edildiği ve tamamının devlet teşviklerinden yararlandığı ortaya çıktı.
May 9, 2025 at 6:55 PM
Reposted by Nireip
Sevgili gençler, hazırlanın, büyük bir yolculuğa çıkıyoruz.
May 9, 2025 at 4:46 PM
Reposted by Nireip
Ben rakibinden bu kadar korkan, kontrolünü kaybeden ve panikle aynı anda bütün tuşlara basan başka siyasetçi ne gördüm ne duydum. Beni hapse de atsan, sosyal medya hesaplarımı da engellesen unuttuğun bir şey var; bu ülkede milyonlarca Ekrem var.
#İmamoğluHerYerde
May 8, 2025 at 5:05 PM
Reposted by Nireip
Baharın müjdecisi, bereketin ve dileklerin simgesi Hıdırellez kutlu olsun!

Bu özel günde, barışa ve adalete susamış bu topraklardaki her bir yurttaşımız için huzur dolu bir geleceğe kapı açılmasını diliyorum.
May 5, 2025 at 5:03 PM
Reposted by Nireip
Halk iradesine sahip çıktığı için hukuksuzca tutuklanan üniversite öğrencilerinden biri olan Esila, cezaevinde ciddi sağlık sorunları yaşamasına rağmen tahliye edilmiyor.

Bir öğrenciyi kronik rahatsızlıklarına rağmen cezaevinde tutmak, düşman hukuku uygulamaktır! Esila'ya ve tüm gençlere özgürlük!
April 28, 2025 at 1:26 PM
Reposted by Nireip
Ekrem İmamoğlu:

"19 Mart'ta yapılan darbenin maliyetiyle 1 milyon yapı yenilenebilir ya da yeniden inşa edilebilirdi.

Bir hiç uğruna yaktıkları bu parayla bu güzel insanlar için neler yapılabilirdi bir hayal edin."
April 23, 2025 at 6:29 PM
Reposted by Nireip
🚨#ÖNEMLİ | AFAD, depremde yapılması gerekenlerle ilgili vatandaşlarımızı bilgilendirdi;
April 23, 2025 at 10:42 AM
Reposted by Nireip
AFAD'dan İstanbul depremine ilişkin uyarı: Hasarlı yapılara kesinlikle girmeyin, riskli binaların çevresinde bulunmayın
www.birgun.net/haber/afad-d...
AFAD'dan İstanbul depremine ilişkin uyarı: Hasarlı yapılara kesinlikle girmeyin
AFAD, İstanbul'da 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından açıklama yaparak, "Deprem sonrası bölgedeki hasarlı yapılara kesinlikle girmeyin. Riskli binaların çevresinde bulunmayın" uyarısını yaptı.
www.birgun.net
April 23, 2025 at 10:49 AM