İstanbul – İSKİ'nin Sazlıdere Barajı havzasındaki TOKİ inşaatına gönderdiği tebligatın ayrıntıları ortaya çıktı. Tebligatta “Söz konusu yapılarınızın ilgi (a)'da kayıtlı kanunun 20, maddesi ve ilgi (b)'de kayıtlı yönetmelik hükümleri gereği İstanbul’a su temin edilen içme suyu havzası için zararlı yapı statüsünde olduğu, bu alanda söz konusu yapılara izin verilebilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple yapıların derhal yıkılması gerektiği, tarafınızca yıkılmaması halinde ilgili kurumlarca yıkılacağı ve yıkım masraflarının tarafınızdan tahsil edileceği…” ifedelerine yer verildi. İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa'nın da aralarında bulunduğu İBB yöneticisi veya yakını 53 kişi hakkında gözaltı kararı verilmesi üzerine dikkatler bir kez daha Kanal İstanbul güzergahında, son günlerde hızlanan yapılaşmaya çevrildi. Bölgedeki TOKİ inşaatının, Havza Koruma Yönetmeliği’ne aykırılığı sebebiyle İstanbul Su Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) tarafından ‘kaçak yapılaşma’ statüsüne alındığı öğrenildi. İSKİ'nin ilgililere iletilmek üzere bölgedeki muhtarlığa tebligat ulaştırdığı “23 Mayıs 2025’e kadar yapılaşmayı kaldırmazsanız yıkım kararı uygulanacak, yıkım ücreti de sizden tahsil edilecektir” dendiği ortaya çaktı. O tebligatın ayrıntıları da netleşti. Yıllardır baraj havzalarındaki kaçak yapılaşmaya karşı mücadele eden İSKİ’nin göndermiş olduğu tebligatta şu ifadeler yer aldı: “Kaçak yapıların yapıldığı tespit edilmiştir” “'…Su havzaları için zararlı tesis, yapılar tebligat üzerine ilgilisince kaldırılır. Verilen süre içinde kaldırılmayanlar Genel Müdürlükçe kaldırılır ve giderleri ilgiliden tahsil edilir… '" hükmündedir. İstanbul’un içme ve kullanma suyu temin edilen ve edilecek olan yüzeysel su kaynaklanın kirlenmeye karşı korunması gayesiyle ilgi (a)'da kayıtlı kanuna bağlı olarak yayımlanan ilgi (b)' de kayıtlı yönetmelik hükümleri gereği idarecimiz tarafından yapılan denetimlerde detaylar aşağı da verilen kaçak yapıların yapıldığı tespit edilmiştir. “İçme suyu havzası için zararlı yapı statüsünde olduğu” Söz konusu yapılarınızın ilgi (a)'da kayıtlı kanunun 20. maddesi ve ilgi (b)'de kayıtlı yönetmelik hükümleri gereği İstanbul’a su temin edilen içme suyu havzası için zararlı yapı statüsünde olduğu bu alanda söz konusu yapılara izin verilebilmesinin mümkün olmadığı, bu sebeple yapıların derhal yıkılması gerektiği tarafınızca yıkılmaması halinde ilgili kurumlarca yıkılacağı ve yıkım masraflarının tarafınızdan tahsil edileceği, ayrıca konu ile ilgili tüm mevzuatın cezai mali ve hukuki yaptırımlarının saklı kalacağı hususları ilgi (e)'de kayıtlı tutanak ve tebligat ile tarafınıza tebliğ edilmiştir. “Yıkım masrafı, saat başına 63.460.84 TL üzerinden hesaplanarak, tahakkuk ettirilecek” Ancak, bölgede yapılan çalışmalarda söz konusu yapıların kaldırılmamış olduğu tespit edildiğinden ilgi (d)’ de kayıtlı karar alınmıştır. Bahse konu yapıların 23/05/2025 tarih saat 17.00`ye kadar tarafınızca kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde idaremizce kaldırılacaktır. Bu durumda yıkım masrafı, saat başına 63.460.84 TL üzerinden hesaplanarak, tahakkuk ettirilecek ve yasal yollardan tarafınızdan tahsili cihetine gidilecektir. İdaremiz yıkım ekibinin yapıların bulunduğu alana gelmesi halinde yapıların kaldırılması için tarafımıza ayrıca süre verilmeyecek ve yıkım idaremiz yıkım ekibi tarafından gerçekleşecektir. Bu nedenle, gerek yapı melzemelerinin zarar görmemesi ve gerekse de ilave maddi kayba uğramamanız bakamından yapıların tarafınızca kaldırılması önem arz etmektedir." (ANKA)

Tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, "Türk yargı tarihinin en büyük rezaletini yaşatanlar haklarında suç duyurusunda bulundum ve bulunmaya devam edeceğim" dedi. Yurttaşlara sesl...

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve İstanbul Milletvekili Ali Gökçek'in TBMM'de düzenlediği basın toplantısına katılan üniversite öğrencisi Eren Üner, 19 Mart sürecinde polis tarafından fiziksel, ...

Bugün İstanbul’da meydana gelen deprem, kentin depreme ne kadar hazırlıklı olduğu sorusunu tekrar gündeme getirdi. Devlet kurumlarının belediyelerle eşgüdüm halinde deprem önlemleri alması ge…

Atama kültürü akademiyi bürokratikleştiriyor, sessizce çürütüp dağıtıyor. Üniversite yüksek lise ya da bir kurum değil, bir vaattir.

Ekrem İmamoğlu'na destek eylemlerinde tutuklanan avukat Ahmet Keskin, "Adeta esir alınmış durumdayım. Cübbemizde ilik yok, adaletsizliğe tahammülümüz yok" dedi.