Daemon Targaryen
@kemalistdaemon.bsky.social
Siyaset bilimi öğrencisi | Kamu yönetimi & ekonomi | Fenerbahçe | Akademik & sosyal içerikler
https://x.com/KemalistDaemon?t=5HqsA6tTxSiXmaDVKIGmaQ&s=09
https://x.com/KemalistDaemon?t=5HqsA6tTxSiXmaDVKIGmaQ&s=09
Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihinde bir asker figüründen çok, modern devlet aklının kurucu mimarıdır.
November 10, 2025 at 10:14 AM
Mustafa Kemal Atatürk, Türk tarihinde bir asker figüründen çok, modern devlet aklının kurucu mimarıdır.
Saygı, sevgi ve özlemle...
November 9, 2025 at 9:23 PM
Saygı, sevgi ve özlemle...
Albert Camus, modern insanın trajedisini tek bir kavramda toplar: absürd. Bu, insanın anlam arayışıyla evrenin sessizliği arasındaki uçurumdur. İnsan, anlam ister; dünya cevap vermez. Bu sessizlikte doğan gerilim, felsefenin değil, varoluşun dramıdır.
November 8, 2025 at 4:26 PM
Albert Camus, modern insanın trajedisini tek bir kavramda toplar: absürd. Bu, insanın anlam arayışıyla evrenin sessizliği arasındaki uçurumdur. İnsan, anlam ister; dünya cevap vermez. Bu sessizlikte doğan gerilim, felsefenin değil, varoluşun dramıdır.
Bu söz, siyaset alanında gücün yönünün sabit görülmemesi gerektiğini gösterir. İktidar, araçlarını cezalandırma mantığıyla biçimlendirdiğinde, o araçlar er ya da geç kurucusunu da sınar. Kalıcılık, kuvvet gösterisinden önce kurumsal dengeyle ortaya çıkar.
November 8, 2025 at 3:36 PM
Bu söz, siyaset alanında gücün yönünün sabit görülmemesi gerektiğini gösterir. İktidar, araçlarını cezalandırma mantığıyla biçimlendirdiğinde, o araçlar er ya da geç kurucusunu da sınar. Kalıcılık, kuvvet gösterisinden önce kurumsal dengeyle ortaya çıkar.
İsmet İnönü’nün yanıtı tarihe şöyle geçti: “Biz Ege’de işgalciye direnirken padişahın idam fermanı boynumuzdaydı. O sehpalar kurulur; kimin aleyhine işleyeceğini söylemek erkendir.”
November 8, 2025 at 3:36 PM
İsmet İnönü’nün yanıtı tarihe şöyle geçti: “Biz Ege’de işgalciye direnirken padişahın idam fermanı boynumuzdaydı. O sehpalar kurulur; kimin aleyhine işleyeceğini söylemek erkendir.”
Türk siyaset tarihinde bu döngüyü hatırlatan çarpıcı bir sahne vardır. Adnan Menderes, ileride karşılaşabileceği akıbete dair şöyle demişti: “Dilerim Allah’tan bana idam sehpalarını kurdurmasınlar.”
November 8, 2025 at 3:36 PM
Türk siyaset tarihinde bu döngüyü hatırlatan çarpıcı bir sahne vardır. Adnan Menderes, ileride karşılaşabileceği akıbete dair şöyle demişti: “Dilerim Allah’tan bana idam sehpalarını kurdurmasınlar.”
Şamil Tayyar'ın “ibret olması için içlerinden 1–2 kişi seçilebilir” ifadesi, bu döngünün güncel izdüşümüdür. Hukuku araçsallaştıran söylem, adaleti değil gözdağını esas alır ve iktidarı korumak için seçilmiş kurbanlar üretir.
November 8, 2025 at 3:36 PM
Şamil Tayyar'ın “ibret olması için içlerinden 1–2 kişi seçilebilir” ifadesi, bu döngünün güncel izdüşümüdür. Hukuku araçsallaştıran söylem, adaleti değil gözdağını esas alır ve iktidarı korumak için seçilmiş kurbanlar üretir.
Siyasette iktidar, çoğu zaman kendini korumak için kurduğu araçların ritmine teslim olur. Nikolay Yezhov’un hikâyesi, korku üzerine inşa edilen bir düzenin, kurucusunu nasıl sessizce tükettiğini gösteren örnek niteliğinde bir trajedidir.
November 8, 2025 at 3:36 PM
Siyasette iktidar, çoğu zaman kendini korumak için kurduğu araçların ritmine teslim olur. Nikolay Yezhov’un hikâyesi, korku üzerine inşa edilen bir düzenin, kurucusunu nasıl sessizce tükettiğini gösteren örnek niteliğinde bir trajedidir.
Kolektif eylem, bireysel sorumluluğu askıya alma gücüne sahiptir.
Kalabalık, iyilik ürettiğinde bir “halk” olur; şiddeti örgütlediğinde ise bir “yargısız infaz aygıtı” hâline gelir.
Kararın kaynağı çoğul görünse de, sonuç her zaman tek bir iradenin izini taşır.
Kalabalık, iyilik ürettiğinde bir “halk” olur; şiddeti örgütlediğinde ise bir “yargısız infaz aygıtı” hâline gelir.
Kararın kaynağı çoğul görünse de, sonuç her zaman tek bir iradenin izini taşır.
November 6, 2025 at 5:20 PM
Kolektif eylem, bireysel sorumluluğu askıya alma gücüne sahiptir.
Kalabalık, iyilik ürettiğinde bir “halk” olur; şiddeti örgütlediğinde ise bir “yargısız infaz aygıtı” hâline gelir.
Kararın kaynağı çoğul görünse de, sonuç her zaman tek bir iradenin izini taşır.
Kalabalık, iyilik ürettiğinde bir “halk” olur; şiddeti örgütlediğinde ise bir “yargısız infaz aygıtı” hâline gelir.
Kararın kaynağı çoğul görünse de, sonuç her zaman tek bir iradenin izini taşır.
Hobbes, siyasal düzenin temelini duygusal yakınlıkta değil, ortak korkunun yönetiminde görür. İnsanın varoluşuna içkin rekabet ve güvensizlik, onu sürekli çatışma eşiğinde tutar. Bu nedenle toplum, güvenlik arayışını egemen bir otoritenin sürekliliğinde temellendirir.
November 5, 2025 at 3:19 PM
Hobbes, siyasal düzenin temelini duygusal yakınlıkta değil, ortak korkunun yönetiminde görür. İnsanın varoluşuna içkin rekabet ve güvensizlik, onu sürekli çatışma eşiğinde tutar. Bu nedenle toplum, güvenlik arayışını egemen bir otoritenin sürekliliğinde temellendirir.
Carl Schmitt, siyaseti ahlakın ya da ekonominin uzantısı olarak görmez; onun gözünde siyaset, insan varoluşunun polemiksel biçimidir. Her siyasal düzen, insanın kendi varlığını sürdürme mücadelesinin dışavurumudur.
November 3, 2025 at 5:51 PM
Carl Schmitt, siyaseti ahlakın ya da ekonominin uzantısı olarak görmez; onun gözünde siyaset, insan varoluşunun polemiksel biçimidir. Her siyasal düzen, insanın kendi varlığını sürdürme mücadelesinin dışavurumudur.
XX. yüzyılın başı, Osmanlı’nın çöküşü kadar iki düşünce tarzının da çatışmasıydı: Realizm ve Romantizm. Bu çatışmanın iki simgesi Mustafa Kemal ile Enver Paşa oldu. Aynı dönemin subayları, fakat büsbütün farklı akılların temsilcileriydiler.
November 2, 2025 at 4:12 PM
XX. yüzyılın başı, Osmanlı’nın çöküşü kadar iki düşünce tarzının da çatışmasıydı: Realizm ve Romantizm. Bu çatışmanın iki simgesi Mustafa Kemal ile Enver Paşa oldu. Aynı dönemin subayları, fakat büsbütün farklı akılların temsilcileriydiler.
Lösemi, bir hastalıktan öte, toplumun ahlaki duyarlılığını ölçen bir aynadır.
Aristoteles’in bios ve ethos kavramları bu aynada birleşir: yaşamak, bedeni korumaktan ibaret değildir; yaşamın değerini paylaşmakla anlam kazanır.
Aristoteles’in bios ve ethos kavramları bu aynada birleşir: yaşamak, bedeni korumaktan ibaret değildir; yaşamın değerini paylaşmakla anlam kazanır.
November 2, 2025 at 2:15 PM
Lösemi, bir hastalıktan öte, toplumun ahlaki duyarlılığını ölçen bir aynadır.
Aristoteles’in bios ve ethos kavramları bu aynada birleşir: yaşamak, bedeni korumaktan ibaret değildir; yaşamın değerini paylaşmakla anlam kazanır.
Aristoteles’in bios ve ethos kavramları bu aynada birleşir: yaşamak, bedeni korumaktan ibaret değildir; yaşamın değerini paylaşmakla anlam kazanır.
Nietzsche’ye göre modern dünyanın en büyük yanılsaması, “herkesin eşit olduğu” inancıdır. Demokrasi bu inancı kutsar; oysa bu, hakikatte zayıfın güçlüden rövanş alma biçimidir. Eşitlik, özgürlük değil; üstünlüğün cezalandırılması hâline gelir.
November 1, 2025 at 4:31 PM
Nietzsche’ye göre modern dünyanın en büyük yanılsaması, “herkesin eşit olduğu” inancıdır. Demokrasi bu inancı kutsar; oysa bu, hakikatte zayıfın güçlüden rövanş alma biçimidir. Eşitlik, özgürlük değil; üstünlüğün cezalandırılması hâline gelir.
1 Kasım 1928, Türk düşünce tarihinin en derin kültürel kırılmalarından biridir.
Bu gün, yalnız yazının biçimini değil, zihnin yönünü de değiştirmiştir.
Latin kökenli yeni alfabenin kabulü, modernleşmenin entelektüel temelini kurumsallaştırmıştır.
Bu gün, yalnız yazının biçimini değil, zihnin yönünü de değiştirmiştir.
Latin kökenli yeni alfabenin kabulü, modernleşmenin entelektüel temelini kurumsallaştırmıştır.
November 1, 2025 at 2:59 PM
1 Kasım 1928, Türk düşünce tarihinin en derin kültürel kırılmalarından biridir.
Bu gün, yalnız yazının biçimini değil, zihnin yönünü de değiştirmiştir.
Latin kökenli yeni alfabenin kabulü, modernleşmenin entelektüel temelini kurumsallaştırmıştır.
Bu gün, yalnız yazının biçimini değil, zihnin yönünü de değiştirmiştir.
Latin kökenli yeni alfabenin kabulü, modernleşmenin entelektüel temelini kurumsallaştırmıştır.
1 Kasım 1922, Türk siyasal tarihinin en keskin dönüm noktalarından biridir. O gün, saltanat kaldırılmış, egemenlik anlayışı kökten değişmiştir. Meşruiyet, hanedanın soyundan değil, milletin ortak iradesinden türetilmiş; modern egemenlik fikri biçim kazanmıştır.
November 1, 2025 at 2:21 PM
1 Kasım 1922, Türk siyasal tarihinin en keskin dönüm noktalarından biridir. O gün, saltanat kaldırılmış, egemenlik anlayışı kökten değişmiştir. Meşruiyet, hanedanın soyundan değil, milletin ortak iradesinden türetilmiş; modern egemenlik fikri biçim kazanmıştır.
Eichmann davası, Arendt’in bu düşüncelerini tarihsel gerçeklikle sınadığı andır. 1961’de Kudüs’te görülen duruşma, bir insanın nasıl olup da sistematik soykırımın parçası hâline geldiğini anlamaya yönelmişti. Arendt için bu dava, kötülüğün bürokratik yüzünü gözler önüne serdi.
October 29, 2025 at 2:48 PM
Eichmann davası, Arendt’in bu düşüncelerini tarihsel gerçeklikle sınadığı andır. 1961’de Kudüs’te görülen duruşma, bir insanın nasıl olup da sistematik soykırımın parçası hâline geldiğini anlamaya yönelmişti. Arendt için bu dava, kötülüğün bürokratik yüzünü gözler önüne serdi.
Hannah Arendt’in “kötülüğün sıradanlığı” tezi, 1961’de Kudüs’te görülen Eichmann davasının sahnesinde biçimlenir. Amaç, şeytani bir canavar profili çizmekten çok, düşünmeyi askıya alan itaatin nasıl cinayet düzenine dönüştüğünü göstermekti.
October 29, 2025 at 2:48 PM
Hannah Arendt’in “kötülüğün sıradanlığı” tezi, 1961’de Kudüs’te görülen Eichmann davasının sahnesinde biçimlenir. Amaç, şeytani bir canavar profili çizmekten çok, düşünmeyi askıya alan itaatin nasıl cinayet düzenine dönüştüğünü göstermekti.
Yutkunarak "Mustafa Kemal Atatürk" demeyeceksiniz, yutkunarak "Cumhuriyet" demeyeceksiniz!
Avazınız çıktığı kadar "Yaşasın Cumhuriyet,Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk" diyeceksiniz!
Avazınız çıktığı kadar "Yaşasın Cumhuriyet,Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk" diyeceksiniz!
October 29, 2025 at 1:10 PM
Yutkunarak "Mustafa Kemal Atatürk" demeyeceksiniz, yutkunarak "Cumhuriyet" demeyeceksiniz!
Avazınız çıktığı kadar "Yaşasın Cumhuriyet,Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk" diyeceksiniz!
Avazınız çıktığı kadar "Yaşasın Cumhuriyet,Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk" diyeceksiniz!
Bu milletin en büyük eseri, kendi kaderini yeniden yazdığı rejimin adıdır: Cumhuriyet.
Onu kuran, milletine kayıtsız şartsız inanan bir liderdir: Mustafa Kemal Atatürk.
O’nun dehası, iradesi ve ileri görüşüyle kurulan Cumhuriyet, Türk ulusunun sonsuz ışığıdır.
Onu kuran, milletine kayıtsız şartsız inanan bir liderdir: Mustafa Kemal Atatürk.
O’nun dehası, iradesi ve ileri görüşüyle kurulan Cumhuriyet, Türk ulusunun sonsuz ışığıdır.
October 29, 2025 at 9:17 AM
Bu milletin en büyük eseri, kendi kaderini yeniden yazdığı rejimin adıdır: Cumhuriyet.
Onu kuran, milletine kayıtsız şartsız inanan bir liderdir: Mustafa Kemal Atatürk.
O’nun dehası, iradesi ve ileri görüşüyle kurulan Cumhuriyet, Türk ulusunun sonsuz ışığıdır.
Onu kuran, milletine kayıtsız şartsız inanan bir liderdir: Mustafa Kemal Atatürk.
O’nun dehası, iradesi ve ileri görüşüyle kurulan Cumhuriyet, Türk ulusunun sonsuz ışığıdır.
Niccolò Machiavelli, siyaset düşüncesi tarihinde “ahlaksız realizmin” temsilcisi olarak anılsa da, bu niteleme gerçeğin yalnızca yüzeyini yansıtır. Onun amacı kötülüğü yüceltmek değil, devlet aklının zorunlu doğasını açıklamaktır.
October 28, 2025 at 5:04 PM
Niccolò Machiavelli, siyaset düşüncesi tarihinde “ahlaksız realizmin” temsilcisi olarak anılsa da, bu niteleme gerçeğin yalnızca yüzeyini yansıtır. Onun amacı kötülüğü yüceltmek değil, devlet aklının zorunlu doğasını açıklamaktır.
“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
October 28, 2025 at 11:08 AM
“Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
Arthur Schopenhauer, modern felsefenin en karamsar figürlerinden biridir. Ona göre demokrasi, çoğunluğun akılsız tutkularına teslim olduğunda özgürlüğü değil, sürü psikolojisini büyütür. Bu yüzden “düşüncesiz yığınların tiranlığı” en tehlikeli yönetim biçimidir.
October 27, 2025 at 6:20 PM
Arthur Schopenhauer, modern felsefenin en karamsar figürlerinden biridir. Ona göre demokrasi, çoğunluğun akılsız tutkularına teslim olduğunda özgürlüğü değil, sürü psikolojisini büyütür. Bu yüzden “düşüncesiz yığınların tiranlığı” en tehlikeli yönetim biçimidir.
Fransa, 19. yüzyılın sonunda bir fırtınanın eşiğindeydi. Üçüncü Cumhuriyet’in kurumları oturmuş görünse de laiklik, monarşizm, özgürlük ve milliyetçilik arasında çözülmemiş yarıklar vardı. Bu çelişkilerin ortasında 1894’te bir subay adı tarihe kazındı: Alfred Dreyfus.
October 25, 2025 at 5:03 PM
Fransa, 19. yüzyılın sonunda bir fırtınanın eşiğindeydi. Üçüncü Cumhuriyet’in kurumları oturmuş görünse de laiklik, monarşizm, özgürlük ve milliyetçilik arasında çözülmemiş yarıklar vardı. Bu çelişkilerin ortasında 1894’te bir subay adı tarihe kazındı: Alfred Dreyfus.
Enderun’dan Mekteb-i Mülkiye’ye, Mülkiye’den İstanbul Üniversitesi SBF’ye uzanan çizgi, Türk Kamu Yönetimi geleneğinin sürekliliğini gösterir. Fakülte, geçmişin mirasını geleceğin yönetici kuşaklarına aktarmaya devam etmektedir.
October 25, 2025 at 2:54 PM
Enderun’dan Mekteb-i Mülkiye’ye, Mülkiye’den İstanbul Üniversitesi SBF’ye uzanan çizgi, Türk Kamu Yönetimi geleneğinin sürekliliğini gösterir. Fakülte, geçmişin mirasını geleceğin yönetici kuşaklarına aktarmaya devam etmektedir.