Uruguay’ın eski Devlet Başkanı Jose Mujica, nam-ı diğer “Pepe”, vasiyeti doğrultusunda Montevideo yakınlarındaki çiftliğinde, yıllarca yanından ayrılmayan üç bacaklı köpeği Manuela’nın yanına defnedildi. 89 yaşında hayatını kaybeden Mujica'nın cenazesi, başkentteki devlet töreninin ardından at arabasıyla taşındı; binlerce Uruguaylı ona eşlik etti. Latin Amerika solunun sembol isimlerinden Mujica, bir süredir yemek borusunda tespit edilen kanserle mücadele ediyordu. Nisan 2024’te teşhis edilen tümör nedeniyle radyoterapi gören Mujica, tedaviye direnemedi. Búsqueda dergisine verdiği son röportajda, “Bir daha biyokimyasal tedaviye ya da ameliyata dayanamam, çünkü vücudum artık buna dayanamıyor” demişti. Devlet töreni ve halkın vedası Başkent Montevideo’daki Yasama Sarayı’nda düzenlenen devlet törenine, Devlet Başkanı Yamandu Orsi’nin yanı sıra çok sayıda yabancı diplomatik misyon temsilcisi katıldı. Törenin ardından Mujica’nın naaşı, halkın alkışları eşliğinde çiftliğine götürüldü. Cenaze aracına binlerce Uruguaylı eşlik etti; duygusal anlar yaşandı, birçok yurttaş gözyaşlarını tutamadı. Devlet Başkanı Orsi, törende yaptığı konuşmada Mujica’yı “bir dost ve yol arkadaşı” olarak tanımladı ve şöyle konuştu: “Ölümü benim için çok yıkıcı oldu. Her ne kadar bekliyor olsak da bununla başa çıkmanın bir yolu yoktu. Onun mirasına sahip çıkmanın en iyi yolu, işleri doğru yapmaktır.” “Hayatı satın alamazsınız” Mujica, görev süresi boyunca sade yaşam tarzı, alçakgönüllülüğü ve sistemi eleştiren sözleriyle yalnızca Uruguay’da değil, dünya çapında saygı duyulan bir lider oldu. En çok hafızalarda kalan sözlerinden biri şuydu: “Bir şey satın aldığımda ödemeyi parayla yapmıyorum. Ödemeyi, para kazanmak için harcadığım zamanla yapıyorum. Hayatı satın alamazsınız. Hayat geçip gider… Ve hayatınızı boşa harcayıp özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir.” Gerilla mücadelesinden başkanlığa Tam adıyla José Alberto Mujica Cordano, 20 Mayıs 1935’te Montevideo’da doğdu. Gençliğinde Küba Devrimi'nden ilham alarak Tupamaro isimli Marksist gerilla hareketine katıldı. 1973’teki askeri darbenin ardından tutuklandı; 12 yılını cezaevinde, çoğu zaman hücre hapsinde ve işkence altında geçirdi. 1985’te diktatörlüğün sona ermesiyle serbest bırakıldı. Sonrasında sol ittifak Geniş Cephe (Frente Amplio) bünyesinde siyasete atıldı. Milletvekilliği ve Tarım Bakanlığı yaptı. 2010-2015 yılları arasında Uruguay Devlet Başkanlığı görevinde bulundu. Başkanlık döneminde maaşının büyük bölümünü bağışlayan Mujica, sarayda oturmayı reddetti; eşiyle birlikte küçük çiftliğinde yaşamayı tercih etti. Eski bir Volkswagen Beetle kullandı. TIME dergisi ona “Dünyanın en yoksul başkanı” unvanını verdi. Bir hastane sırasındaki görüntüsü, hafızalara kazındı. İstanbul’da halkla buluşmuştu Mujica, 2014’te Türkiye’ye yaptığı ziyarette İstanbul’da halkla buluşmuş, Şişli Belediyesi’nde düzenlenen toplantıda “İktidarda Bir Kara Koyun, Saraysız Başkan Jose Mujica” kitabının tanıtımı için konuşmuştu. O gün yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullanmıştı: “Halkın büyük çoğunluğu gibi yaşamaya çalışıyorum çünkü karar veren halktır. Çoğunluğun daha iyi yaşadığı gün belki biz de daha iyi yaşarız ve daha fazla harcarız. Hayatta en güzel şey özgürlüktür.” Aynı gün gazetemize verdiği röportajda ise savaş karşıtı tutumunu şöyle özetlemişti: “Modern savaş sadece kurban vermektir. Bu can verenlerin savaşla hiçbir alakası yoktur. İnsanları uzaktan kumandayla öldürüyorlar. Savaş zayıfları telef ediyor ve zayıf olan kitle her zaman daha fazla. Her zaman savaşa karşı olmak lazım.” Mujica’nın ölümü sonrası Uruguay’da üç günlük ulusal yas ilan edildi. (Dış Haberler)