damlakuru.bsky.social
@damlakuru.bsky.social
Reposted
✒️ Prof. Dr. Gülnaz Karatay yazdı

Dersim Tertelesi: Yüzleşilmeyen 88 yıllık acı, Türkiye’nin demokratik olgunluk sınavıdır. Almanya, Ruanda ve Güney Afrika örnekleriyle karşılaştırmalı bir yüzleşme politikası şart. https://www.evrensel...
Bir yüzyılın karanlık aynası
Yirminci yüzyılın ilk yarısı, insanlık tarihine kazınmış karanlık kesitlerle doludur:Almanya’da Holokost, Ruanda 1994 soykırımı, Bosna’da Srebrenitsa katliamı ve Türkiye’de 1937–38 yıllarında maruz kalınan Dersim Tertelesi. Kadınların, çocukların, yaşlıların da dahil olduğu binlerce insanın hayatını kaybettiği Dersim Tertelesi, sadece askeri bir operasyon değil; bir kimliğin, bir inancın, bir kültürün sistemli biçimde yok sayıldığı bir toplumsal travmadır.Geridesessizlik, utanç ve acı bırakarak… Ancak tarihe, geçmiş deyince geçmez. Yüzleşilmemiş her acı, bugünün vicdanını da yaralar; toplumun demokratik değerlerini, ortak yaşam duygusunu zehirler. Dersim: Bir toplum mühendisliğinin kırılma noktası Dersim Tertelesi, bir devlet operasyonunun ötesinde, “ulus inşası” adı altında yürütülen bir toplum mühendisliğinin somut tezahürüdür.İnançlar yasaklandı, diller susturuldu, kökler koparıldı.Ama hafıza kaldı. Ve o hafıza, seksen sekiz yıl sonra hâlâ “adalet” ve “tanınma” arayışında. Bazı travmalarla yüzleşildi: Dersim neden hâlâ bekliyor? Bazı ülkeler için geçmişle yüzleşmek, yalnızca tarihle hesaplaşma değil, demokratik olgunluğun göstergesi oldu. Almanya, Holokost’un ardından sadece failleri cezalandırmadı; utancı kamusal bir bilince dönüştürdü. Eğitim müfredatından sanata, müzelerden anıt alanlara kadar her yerde “Bir daha asla” yaklaşımı yer etti. 1970’te Şansölye Willy Brandt’ın Varşova Gettosu önünde diz çöküşü, bir halkın ahlaki sorumluluğu üstlenmesinin sembolüydü. Ruanda’da 1994 soykırımının ardından kurulan Gacaca Mahkemeleri, fail ve mağduru aynı meydanda buluşturdu.Hakikat ortaya çıkarıldı, suç cezasız kalmadı, toplum birlikte yeniden yaşamayı öğrendi. Güney Afrika’da Nelson Mandela liderliğinde kurulan Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu, apartheid döneminin bütün karanlık yüzünü halka açtı.İtirafa dayalı bir adalet mekanizmasıyla, cezalandırmadan çok anlamayı ve onarmayı hedefledi. Bütün bu deneyimler bize şunu göstermektedir:Gerçek barış ancak, hakikat, adalet, hafıza ve uzlaşma üzerine kurulabilir. 88 yıllık sessizlik Dersim Tertelesi, aradan seksen sekiz yıl geçmesine rağmen hâlâ devletin resmi hafızasında bir “suskunluk dosyası” olarak duruyor.Ne tam bir tanıma ne hukuki bir yüzleşme ne de onarıcı bir adım atılmış durumda. Oysa dünya örnekleri göstermektedir ki, geçmişle yüzleşmek yalnızca mağdurların değil, bütün toplumun iyileşmesini sağlar. Yüzleşilmeyen tarihsel travmalar; güvensizlik, kuşaklar arası aktarım, kimlik çatışması ve toplumsal yabancılaşma olarak nesilden nesle taşınır.Yüzleşmek, parçalanmış bir hafızayı yeniden birleştirir; adaletsizliğin yerini toplumsal güven alır. Tertele’yi yaşayanların torunları, yalnızca geçmişin adaletini değil, geleceğin eşitliğini talep ediyor. Bugün torunlar olarak hem hakikat hem adalet hem de iyileşme için taleplerimiz var; Hakikat Komisyonu kurulsun: Bağımsız tarihçiler, hukukçular, sosyologlar ve siyasetçilerden oluşan bir komisyon Dersim Tertelesi’ni tüm yönleriyle araştırsın.Kayıp, sürgün ve yaşamını yitirenlere ilişkin gerçek veriler paylaşılsın ve dedelerimizin mezar yerleri açıklansın. Kurumsal sorumluluk üstlenilsin: Failler artık hayatta olmasa da devletin kurumsal özrü ve iade-i itibar kararı, tarihsel adaletin temel adımıdır. Simgesel düzeyde de olsa bir onarıcı bir yüzleşme gerçekleştirilsin. Toplumsal uzlaşma zemini oluşturulsun: Devlet temsilcileri, sivil toplum, yerel halk, Alevi kurumları ve akademisyenlerin yer aldığı bir platform kurularak ortak vicdan zemini oluşturulsun. Kültürel çeşitlilik güvence altına alınsın: Benzer acıların tekrar etmemesi için kimlik temsili, dil ve inanç özgürlüğüne dair yasal düzenlemeler yapılsın. Onarıcı sosyal politikalar uygulansın: Dersim bölgesinde eğitim, sağlık ve ekonomik alanlarda mağduriyetleri azaltacak özel politikalar geliştirilsin. Hafıza mekânları ve müze içinde Tertele bölümü inşa edilsin: Tertele’nin tanıklığı taşta, toprakta, bellekte yaşamaya devam ediyor. Bunun için Dersim’de katliam bölgeleri Hafıza Mekânı olarak yapılandırılsın. 15 Kasım, 4 Mayıs gibi Hafıza günlerinde anma etkinliklerinin toplumsal bilince yerleşmesine ve geçmişle yüzleşmenin ortak bir kültüre dönüşmesine katkı sunulsun. Seksen sekiz yıldır, Munzur’un hafıza yorgunu suları adalet diye çığlık atıyor; duyabilen kulaklar için. Munzur’un sesini duymak, ortak geleceğe sahip çıkmaktır. Tertele’de yaşamını yitirenlerin anısına saygılarımla... *Munzur Üniversitesi öğretim üyesi
www.evrensel.net
November 15, 2025 at 11:18 AM
Reposted
✍️ Çiğdem Toker yazdı:

🔴 Özgür Özel’e hiç münferit olmayan saldırı

📌 Selçuk Tengioğlu isimli evlat katili, çocuklarının öldürülmeden önce anlattıkları ciddiye alınsa, o çocuklar korumaya alınsa, o adam iki günde bırakılmasa ne kadar farklı bir ülkede yaşıyor olurduk
t24.com.tr/yazarlar/cig...
May 7, 2025 at 8:07 AM
Reposted
Türkiye’de son dört yılda yasal düzenlemeler çerçevesinde insan hakları

Af Örgütü'nden Damla Kuru ve Deniz Belovacıklı son yıllarda Türkiye’de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerini ihlal eden hukuki düzenlemeler ve bu çerçevedeki kaygıları yazdı.
Türkiye’de son dört yılda yasal düzenlemeler çerçevesinde insan hakları
Son dört yılda getirilen yargı paketleri, dezenformasyon yasası, sosyal medya düzenlemesi, kitle imha silahlarının finansmanının önlenmesine ilişkin yasa ve şimdi gündemde olan etki ajanlığı teklifi…
buff.ly
February 5, 2025 at 8:24 AM
Her ne kadar bambaşka coğrafyaların ve zamanların bambaşka çatışmalarına dair olsa da, bu eleştirilerin önümüzdeki süreçleri değerlendirirken bize bir perspektif sağlamasını umuyorum.
bianet.org bianet @bianet.org · Jan 10
Güney Afrika ve Guatemala’daki geçiş dönemlerinde dikkat çeken önemli bir benzerlik, şeffaf olmayan süreçlerin ve dışlamaların, müzakerelerden sonra hakikat komisyonlarının kuruluş süreçlerinde de devam etmiş olmasıdır.

#biamag

✍ Damla Kuru yazdı

https://buff.ly/4jd5AvC
January 11, 2025 at 6:50 AM