Resmi Gazete’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kamu taşınmazlarının turizm yatırımlarına tahsisiyle ilgili karar yayımlandı. Karara göre orman alanlarının kıyı kesimleri özel mülkiyete tahsis edilebilecek. Yayımlanan kararda Bakanlığın tasarruf hakkı verilen orman alanlarından kıyı kenarı çizgisinin deniz tarafında kalan alanların “kamuya açık olması” şartıyla kullanma izni verilerek tahsis sınırları içinde dahil edilebilecek. Kararı gazetemize yorumlayan Avukat Arif Ali Cangı ve Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Hüsrev Özkara, kararın turizm işletmeleri için alındığını vurguladı. “Adrese teslim bir karar” Kararın adrese teslim bir düzenleme gibi görüldüğünü söyleyen Avukat Arif Ali Cangı, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilen orman alanlarının kıyı kenar çizgisinin deniz tarafı turizm amacıyla önceden tahsis edilen alana ek alan olarak girişimcilere devredilecek. Bunun anlamı tüm kıyı alanlarının ve denizin halka kapatılmasıdır. Anayasanın 43.maddeye göre kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıların halka kapatılması Anayasanın 43.maddesine ve 56.maddesine ve doğa yasalarına aykırıdır” diye yorumladı. “Artık halkı kıyıya sokmazlar” Kanunda zaten halkın kıyıyı kullanabilmesi için hak tanıdığını söyleyen Türkiye Ormancılar Derneği Genel Başkanı Hüsrev Özkara, “Bizler kıyıları kullanabiliyoruz. Ancak bu kararla kıyılar özel işletmelere tahsis edilebilecek ve kıyı kanunu bertaraf edilecek. Şu anda zaten oteller oraları ecrimisil adı altında kullanıyor ancak devlet tahsis edemiyordu. Şimdi ise tahsis etmenin önünü açtı” dedi. Özel işletme yetkililerinin kendi işletmelerinden ücret karşılığı hizmet almayan halkın kıyıyı kullanmaması için tartıştığı birçok örnek olduğunu hatırlatan Özkara, “Şimdi tahsisi de alınca artık halkı oraya sokmazlar. Ayrıca kıyının kontrolü de tamamen elden kaçar. Ahşap koyulur, bar vs düzenlenir. Bunların önünü açıyorlar. Aslında bu karar halkın kullanımına gölge düşürecek ve otellerin halkı oraya sokmayacağı bahanesi oluyor. Yani daha önce otellerin işgalciliğini resmileştirdi” şeklinde anlattı.