Size nereden yazacağımı bilemedim, keşke Altın Defter'i yeniden bassanız.

Bir zamanlar kurbanları sopalarla öldürdüğümüz ya da kılıçlarla parçalara ayırdığımız yerlerde, bugün mülteci kamplarına 900 kiloluk bombalar atıyor, silahlı insansız hava araçlarından ailelere mermi yağdırıyor ya da tank mermileri, ağır toplar ve füzelerle onları unufak ediyoruz."

dağılmış, yorgun, bitkin bir biz kümesine devam etme kudreti verme yeteneği bir sende vardı. bir sözünle kâh güldürerek kâh öfkemizi kuşandırarak bizi bir arada tutardın. bunu başarabilen bir selo'yu koyabilirim yanına. onu tutsak alıp yetim bırakmışlardı, şimdi sen gittin, öksüz ve yetim kaldık...