Seran Vreskala
vreskala.bsky.social
Seran Vreskala
@vreskala.bsky.social
Kendi halinde gazeteci…
Reposted by Seran Vreskala
Gazeteci Ayşemden Akın @aysemden.bsky.social tehdit altında.

Tehdit edildiği bilgisini aynı gün paylaşmasına ve sadece bir gün sonra Hollanda'da yazı dizisine konu edilen isimlerden Cemil Önal'ın öldürülmesine rağmen hala can güvenliği sağlanmış değil.
#GazetecilikSuçDeğildir
#AyşemdeniKoruyun
May 11, 2025 at 9:08 AM
Reposted by Seran Vreskala
Gazeteci @aysemden.bsky.social tehdit altında.
Tehdit edildiği bilgisini aynı gün paylaşmasına ve sadece bir gün sonra Hollanda'da yazı dizisine konu edilen isimlerden Cemil Önal'ın öldürülmesine rağmen hala can güvenliği sağlanmış değil.
May 10, 2025 at 8:18 AM
Reposted by Seran Vreskala
Gazeteci Ayşemden Akın @aysemden.bsky.social Kıbrıs'ta mafya-devlet-rüşvet ağını ortaya çıkardığı için tehdit ediliyor. Meslektaşımızın can güvenliği sağlanana kadar susmuyoruz
#AyşemdeniKoruyun
#GazetecilikSuçDeğildir
#GazetecilerSusmayacak
May 6, 2025 at 4:01 PM
Reposted by Seran Vreskala
On May 3, marking the World Press Freedom Day, we, journalists, pledge to deliver the truth to public. We will not be silenced! We are not afraid or intimidated! #YouCannotSilenceJournalists #YouCannotIntimidateJournalists #JournalismIsNotACrime
May 3, 2025 at 9:48 AM
Reposted by Seran Vreskala
Saraçhane 8lisi: "Yok hükmünde" iddianameyle yeni bir hukuk garabeti!
Suç yok, delil yok ama gözaltı var, tutuklama var, aceleyle hazırlanmış iddianame var!
Yarın 10.00'da Çağlayan Adliyesi’nde gazeteciliği savunan meslektaşlarımızın yanında olacağız.
#GazeteciliğiSorgulatmayız
April 17, 2025 at 6:17 PM
Reposted by Seran Vreskala
Gazetecileri "terör örgütü propagandası" ile suçlamak, halkın haber alma hakkına yönelik bir saldırıdır.

8 gazeteci, katledilen meslektaşlarıyla dayanışma içinde oldukları için hapis cezasıyla yargılanıyor.
İlk duruşma bugün 10.30'dan itibaren İstanbul 24. ACM'de.

#GazetecileriKorkutamazsınız
April 11, 2025 at 7:55 AM
Reposted by Seran Vreskala
Timur Soykan mahkemedeyken bile gazeteciliğe devam ediyor.
Duruşma sırasında çiziyor, yanında oturan Murat Ağırel’e bakıyor.
Duruşma devam ediyor.
#GazetecilikSuçDeğildir
April 10, 2025 at 8:34 PM
April 10, 2025 at 4:44 PM
Reposted by Seran Vreskala
Gözaltına alınan gazeteci Timur Soykan: "Çeteler kaybedecek, halk kazanacak."
April 10, 2025 at 7:52 AM
Reposted by Seran Vreskala
Timur Soykan ve Murat Ağırel gibi her türlü tehdit ve şantaja karşı halkın haber alma hakkını savunan araştırmacı gazetecilerin "tehdit ve şantaj iddiasıyla" gözaltına alınması Türkiye'de gazetecilik üzerindeki derin baskıyı göstermektedir.
Gazeteciliklerine tanığız.

#GazetecilikSuçDeğildir
April 10, 2025 at 9:10 AM
Reposted by Seran Vreskala
Her platformda insanların neler paylaştıklarını takip etmek ve dava açmak için maaş alan adamlar var…

Yüzlerce adam…

Floresan ışıklı, sarı badanalı zevksiz bir odanın içinde yan yana masalarda oturan, kafaları aynı açıyla eğik, suçlanacak masumlar arayan ve işinden nefret eden ucuz adamcıklar…
April 8, 2025 at 10:52 PM
Reposted by Seran Vreskala
Aman arkadaşlar.

Burası da takip altında.

Sakın kimseye hakaret etmeyin.

Yoktan yere davalarla uğraşmayın.
April 8, 2025 at 11:58 AM
O kadar masumun ahı var ki üstünüzde, bu ahlarla cehennemi bu dünyada yaşayacaksınız.
April 6, 2025 at 1:12 PM
Unutma!
Tutuklu
gençleri,
akademisyenleri,
gazetecileri,
siyasetçileri,
bürokratları,
parti başkanlarını,
belediye başkanlarını, direnenleri,
sokak röportajı verenleri, paylaşım yapanları,
korktuğu halde harekete geçenleri,
susmayanları
unutma!

Normalleşme!
April 6, 2025 at 11:34 AM
Reposted by Seran Vreskala
İETT “usulsüzlük” iddialarına, itiraf içeren video ile verdiği yanıtta, “Söz konusu iddialarda bulunan şahıs, iddiaları İETT’nin itibarını zedelemek için… https://www.evrensel...
İETT’den “usulsüzlük” iddialarına itiraf videolu yanıt: Kamuoyunu yanıltmaya yönelik iddialar gerçek dışı
İstanbul – İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT), son günlerde bazı basın yayın organlarında yer alan iddialara ilişkin yeni bir açıklama yaptı. Kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapılan açıklamada, iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve konuyla ilgili hukuki sürecin başlatıldığı belirtildi. Açıklamaya ek olarak itiraf videosu yayımlandı ve "Söz konusu iddialarda bulunan şahıs, 10 Mart 2025 tarihinde bindiği bir İETT aracında, İETT Kaptanına söz konusu iddialarını İETT’nin itibarını zedelemek için yaptığını ve İstanbul’da bir ilçe belediye başkanı tarafından iyi şartlarda bir işe yerleştirildiğini beyan etmiştir" denildi. Açıklamada, 154 yıllık geçmişiyle Türkiye’nin en köklü ulaşım kurumlarından biri olan İETT’nin, tüm iş ve işlemlerinin İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay gibi denetleyici kurumlar tarafından denetlendiği hatırlatıldı. Açıklamanın ayrıntıları şöyle: "Son günlerde İETT’de çalıştığını iddia eden bir şahsın, kamuoyunda maksatlı olarak dile getirdiği ve bazı medya kuruluşlarında tekrar tekrar yayınlanan yalanlar nedeniyle, kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına 4 ayrı başlık altında hazırladığımız yalanlar ve gerçekler bilgilendirmemizi ilginize sunarız. “Cihan D. isimli şahıs İETT personeli değil” Yalan 1: “Cihan D. İsimli şahıs İETT ile ilgili usulsüzlük iddiaları sebebiyle İETT tarafından işten çıkartıldı.” Gerçek 1: Söz konusu şahıs hiçbir zaman İETT’nin bir çalışanı olmamıştır. İETT’nin hizmet alımı yaptığı yüklenicilerin birinde bir dönem çalışmış, çalıştığı firmadan usulsüz talepleri ve iş ahlakına uymayan davranışları sebebiyle 4 Aralık 2024 tarihinde işten çıkartılmıştır. Daha önce çalıştığı firma hakkında iftira ve hakaret içeren davranış ve paylaşımları sebebiyle de ilgili firma tarafından 26 Aralık 2024 tarihinde savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. İftira ve hakaretlerini İETT üzerinden sürdürmesi sebebiyle İETT tarafından da, 3 Ocak 2025 ve 14 Mart 2025 tarihlerinde suç duyurusunda bulunulmuştur. “Bakım ve yedek parça süreçleri denetim altında” Yalan 2: İETT otobüslerine, eski ve ikinci el parça takılıyor. Gerçek 2: İETT’nin filosundaki tüm otobüslerinin bakımları, ulusal standartlardaki 18 farklı garajda gerçekleştirilmektedir. Tüm bakımlara ek olarak değişimi gereken parçalar, orijinal ve sıfır parçalar ile değiştirilmektedir. Bunun aksinin olması mümkün değildir. Ayrıca İETT’nin tüm otobüsleri periyodik olarak ulusal araç muayene sistemi olan TUVTÜRK tarafından da onaylanmaktadır. “Firmalara yedek parça üzerinden ödeme yapılmıyor” Yalan 3: Otobüslere, eski parça takılması sebebiyle firmaya ek ve haksız kazanç sağlanıyor. Gerçek 3: İETT’nin bakım onarım hizmeti kapsamında hiçbir firmaya yedek parça bazında bir ücret ödenmemektedir. Bakım, onarım hizmeti içerisinde; arıza onarımı, hasar onarımı, temizlik, yol yardım gibi bir çok kalem iş bulunmakta olup, firma ödemeleri İETT araçlarının yaptığı km üzerinden hesaplanarak ödenmektedir. İETT araçlarının sefere çıkmasını engelleyecek herhangi bir iş durumunda ilgili bakım-onarım firmasına cezai yaptırım uygulanabilmekte olup, İETT’nin yıllık sefer gerçekleştirme oranı tarihi rekorla %98’in üzerine çıkmıştır. “Arıza oranlarında ciddi düşüş yaşandı” Yalan 4: İETT araçlarına eski parçalar takıldığı için arızalar arttı. Gerçek 4 : İETT araçlarında, değişimi gereken tüm parçalar, marka ve modeline uygun olarak sıfır parçalar ile değiştirilmekte ve işlemler ilgili tüm mühendisler ve amirler tarafından da kontrol edilmekte ve onaylanmaktadır. İETT’nin geçmiş yıllara göre kaza ve arıza oranlarına bakıldığında da %55’e varan oranda iyileşme gerçekleştirilmiştir. 2018 yılında Metrobüste 10 bin km başına 5.37 olan arıza oranı 2024 yılında 2.41’e gerilemiştir. Otobüs filosunda ise 2018 yılında 3.43 olan arıza oranı 2024 yılında 2.9 seviyesine gerilemiştir. Tüm bu gerçeklere ek olarak; Söz konusu iddialarda bulunan şahıs, 10 Mart 2025 tarihinde bindiği bir İETT aracında, İETT Kaptanına söz konusu iddialarını İETT’nin itibarını zedelemek için yaptığını ve İstanbul’da bir ilçe belediye başkanı tarafından iyi şartlarda bir işe yerleştirildiğini beyan etmiştir. Söz konusu itiraf videosu da İETT tarafından savcılığa ek olarak sunulmuştur." Tevfik Göksu da açıklama yaptı Öte yandan, videoda adı geçen başkanın Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Göksu sosyal medyadan bir açıklama yaptı. Göksu, "İsmimi kullanarak Ulaştırma Bakanlığımızda işe girdiğini beyan eden Cihan Demirel adlı kişiyi hayatımda hiç görmedim, kendisiyle tanışmadım ve kim olduğunu bilmiyorum. Şahsımla ilgili söylemleri gerçek dışıdır. Kendisi ile ilgili hukuki süreci başlatıyoruz" dedi. (ANKA)
www.evrensel.net
April 6, 2025 at 10:55 AM
Reposted by Seran Vreskala
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, genç kadınlara gözaltı süreçlerinde uygulanan cinsel şiddetin suç olduğunu belirterek,… https://www.evrensel...
Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu: “Kadınlara gözaltında uygulanan cinsel şiddetin failleri yargılanmalı”
Ankara – Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, gözaltına alınan kadınların fiziksel ve cinsel şiddete uğramalarının devlet suçu olduğunu kaydederek, 18 yaş üstü genç kadınlara gözaltı süreçlerinde uygulanan cinsel şiddetin faillerinin tespit edilerek, yargılanmasını istedi. Güllü, yaptığı yazılı açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan gösteri ve protestolarda gözaltına alınan gençlerin fiziksel ve cinsel şiddete uğradıklarını" kaydetti. Türkiye genelinde 19 Mart 2025'te başlayan öğrenci eylemlerinin, anayasal haklar temelinde yükselen meşru bir direnişin parçası olduğunu belirten Güllü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu barışçıl eylemler, devletin kolluk güçleri tarafından, hukuka aykırı, orantısız güç kullanarak bir şiddet rejimi kurduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Özellikle genç kadınlara yönelik uygulanan fiziksel ve cinsel şiddet, artık münferit bir ihlal değil, sistematik bir devlet suçudur.” "Şiddetin gözaltı koşullarında gerçekleşmesi, ağırlaştırıcı neden sayılmaktadır" Cinsel şiddetin; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102, 103 ve 109. maddeleri başta olmak üzere birçok hükmü kapsamında açıkça suç teşkil ettiğine işaret eden Güllü; “Şiddetin faili bir kamu görevlisi olduğunda, bu suçlara ‘işkence’, ‘görevi kötüye kullanma’ ve ‘kasten yaralama’ gibi ek nitelikler de eklenmektedir. Şiddetin gözaltı koşullarında gerçekleşmesi, ağırlaştırıcı neden sayılmaktadır. Bu bağlamda, polis tarafından genç kadınlara uygulanan her türlü cinsel şiddet iddiası derhal bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmak zorundadır. Ne var ki, şiddete maruz kalan genç kadınların beyanlarının yargı tarafından yok sayılması, delillerin toplanmaması ve etkin soruşturma yapılmaması açıkça Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3. maddesinin ihlalidir. Bu, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası yükümlülüklerin de çiğnendiğini göstermektedir” ifadelerini kullandı. "Yargı mensupları, mağdurları susturarak bu suça ortak olmaktadır" Yargı mensuplarının, failleri değil, mağdurları susturarak bu suça ortak olduğunu belirten Güllü; “Dahası, bu şiddeti kamuoyuna duyuran sivil toplum temsilcilerinin gözaltına alınması, açıkça Anayasa'nın 26. ve 34. maddeleriyle güvence altına alınmış ifade özgürlüğü ve barışçıl gösteri haklarının ihlalidir. Sosyal medya da X platformunda paylaşılan ‘Gözaltında cinsel saldırıya uğrayan kadınları her gün konuşacağız ve buna direneceğiz’ mesajları için ‘Bu söylemleri neden güncelliyorsunuz?​’ sorusunu soran kolluk kuvvetleri, yalnızca suçun üzerini örtmeye değil, aynı zamanda şiddeti meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Burada hedef alınan yalnızca bedenler değildir; aynı zamanda seslerdir, itirazlardır, hafızalardır. Erkek-devlet şiddeti, kendisine karşı çıkan her sesi bastırmaya çalışırken, toplumun adalet duygusunu sistematik şekilde yok etmektedir. Ve buradan açıkça ilan ediyoruz: 18 yaş üstü genç kadınlara gözaltı süreçlerinde uygulanan cinsel şiddetin tüm failleri tespit edilmeli ve yargılanmalıdır” dedi. "Cinsel şiddeti örtbas eden her kamu görevlisi, işlenen suça ortak olmakla sorumludur" Beyanları dikkate almayan, delil toplamayan, şikayetleri işleme koymayan yargı mensupları hakkında derhal Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafindan işlem başlatılması gerekiğininin alıtını çizen Güllü şunları söyledi; “Kamuoyunu bilgilendiren STK temsilcilerinin gözaltına alınması hukuka aykırıdır; ifade özgürlüğünü ihlal eden bu işlemlere son verilmelidir. Cinsel şiddeti örtbas eden her kamu görevlisi, sadece görevini kötüye kullanmakla değil, aynı zamanda işlenen suça ortak olmakla sorumludur. Bu suçları unutmayacağız. Bu şiddeti affetmeyeceğiz. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü hukuk, unutanların değil, direnenlerin yazdığı bir tarih ister.” (ANKA)
www.evrensel.net
April 6, 2025 at 10:14 AM
Reposted by Seran Vreskala
Av. Selçuk Kozağaçlı 8 yıl 6 aydır tutuklu
April 5, 2025 at 11:25 AM
Reposted by Seran Vreskala
Kadınları gözaltına alıp “gözaltında tacize uğrayan kadınları her gün konuşacağız” paylaşımını ifadede sormak ne demek?

Gözaltında yaşananların hesabını sorması gereken makamların bunların hesabını soranlardan hesap sormaya kalkması memlekette yanlış giden her şeyin özeti gibi.
April 4, 2025 at 11:34 AM
Sessiz kalma!
April 4, 2025 at 5:27 PM