Erol Kızılelma
kizilelma1951.bsky.social
Erol Kızılelma
@kizilelma1951.bsky.social
Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet
Emekli denizci
SODEV Eski Başkanı
Sosyal demokrat
CHP üyesi
Deniz Harp Okulu
Fenerbahçe
SEÇİME GİDERKEN...
Kurultayını yapan ve partiyi seçime götürecek kadrolarını kuran CHP, elbette çok yönlü saldırılarla uğraşırken, bir yandan da seçim kurgusunu hazırlamalıdır. Ülkede bunu yapabilecek tek ve demokrasinin yolunu açabilecek tek parti CHP'dir.
Peki ne yapmalı?
December 6, 2025 at 7:32 PM
Öğrencilerine, öğretmenlerine düşmanca davranan bir iktidarın ülkenin geleceğini karartmasına
şaşmamak gerekir.
December 4, 2025 at 11:28 PM
YATACAK YERLERİ YOK - 3
Her fırsatta dile getiriyorum.
Derelerimiz, göllerimiz kirleniyor, kuruyor.
Ormanlarımız, yanıyor, tükeniyor.
Türkiye susuzluk krizinde. İktidar seyrediyor.
Derelerimizin, göllerimizin, ormanlarımızın ıslahı için bütçe ayırın.
December 2, 2025 at 11:08 PM
YATACAK YERLERİ YOK - 2
Sanayi zor durumda ve üretim yok düzeyinde. Kaynaklar sadece yandaşlara aktığından üretmek isteyen kredi bulamadı. Tekstil öldü. Fabrikalar kapandı ya da yurtdışına taşındı.
Giyeceklerimizi de ithal edeceğiz artık.
İşsiz kalanların çığlığına kulağımızı tıkayarak.
December 2, 2025 at 10:54 PM
GÜVEN. DAYANIŞMA. OMUZ OMUZA MÜCADELE
Geleceği birlikte inşa edeceksek yakın tehlikeyi gözardı edip, eleştirilerimizi tarihsel hesaplaşma çıkmaz yoluna sokmamak lazım.
Sonuçta barışı da, demokrasiyi de bir daha kazaya uğramayacak şekilde birlikte tesis edeceğiz.
December 2, 2025 at 10:35 PM
YATACAK YERLERİ YOK - 1
Tarımı ve hayvancılığı bilerek isteyerek öldürdüler.
Ne için mi?
İthalattan pay ve komisyon almak için
December 2, 2025 at 10:17 PM
SADECE TAŞERON OLABİLDİK
Çeyrek asırlık Erdoğan yönetimi dış politikada, bütün abartmalara rağmen, bütün lider ülke yakıştırmalarına rağmen, ola ola ABD'nin bölgesel taşeronu olabildi.
Halbuki ülkeyi bir soygun düzeniyle eritip bitirmek, şaibelerle anılan bir ülke yapmak yerine,
November 28, 2025 at 12:37 PM
KARABASAN
İnanılır gibi değil.
Adeta ortaçağdaki engizisyon dönemi gibi bir dönemden geçiyoruz.
Siyasallaşmış bir yargı ile adalet sağlanamaz.
Adalet mülkün temeli diyoruz.
Ama adaletsizlik devletin temellerini dinamitliyor.
November 26, 2025 at 10:31 AM
Reposted by Erol Kızılelma
🌹❤️🌸🌺🌷💐🌻🌼

youtu.be/UOOBgrmznL8?...
Öğretmenim Canım Benim | TRT Arşiv
YouTube video by TRT Arşiv
youtu.be
November 24, 2025 at 9:46 PM
Reposted by Erol Kızılelma
Cumhurbaşkanından 'kadına yönelik şiddetle mücadele' genelgesi

www.diken.com.tr/cumhurbaskan...
Cumhurbaşkanından 'kadına yönelik şiddetle mücadele' genelgesi - Diken
25.11.2025 - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla Resmi Gazete'de 'Kadına yönelik şiddetle mücadele' genelgesi yayınlandı.
www.diken.com.tr
November 24, 2025 at 9:50 PM
Reposted by Erol Kızılelma
Reposted by Erol Kızılelma
Reposted by Erol Kızılelma
Öcalan ziyareti gereksiz ve yararsız bir girişim. Bu konuda ısrarlı olanlar, Kürt sorununun çözümüne de, Öcalan'ın kendisine de zarar verdiler.
Kardeşliği, bir arada yaşamanın şartlarını geliştirelim diye çaba sarfederken, şimdi Öcalan tekrar tartışılır hale getirildi.
November 24, 2025 at 8:31 PM
TÜRKİYE - İSRAİL
Tekrar edelim. Başta ticaret ve turizm olmak üzere bir çok alanda iyi komşuluk ilişkileri kurmak varken Suriye'de iç savaş çıkmasının ve ülkenin parçalanmasının baş sorumlusu AKP iktidarı ve özellikle Tayyip Erdoğan'dır.
November 23, 2025 at 12:23 AM
Reposted by Erol Kızılelma
Genel Başkanımız Özgür Özel, Zonguldak’ta İl Başkanlığımızı ziyaret ederek parti örgütümüz ile bir araya geldi. Zonguldak Belediye Başkanımız Tahsin Erdem’i makamında ziyaret ettikten sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
November 22, 2025 at 1:45 PM
Reposted by Erol Kızılelma
İlahi adaletin en çabuk tecelli ettiği an 😂😂😂😂😂😂😂😂
November 22, 2025 at 7:30 AM
Reposted by Erol Kızılelma
Anayasa mahkemesinin kararının uygulanmadığı bir ülkede hukuk yoktur.
Hukukun olmadığı yerde demokrasi yoktur.
Demokrasinin olmadığı yerde meşruiyet yoktur.
November 22, 2025 at 1:36 PM
CHP'NİN KARARI DOĞRUDUR
Türkiye önemli bir yol kavşağına gelmişken, hem kaybedilmiş demokrasinin tekrar tesis edilmesi, hem de ülkenin çok önemli bir sorununun çözülmesi imkanı doğmuşken,
bu konuda oluşmuş toplumsal duyarlılığın önüne, yıllarca "Bebek katili" olarak hafızalara yerleştirilmiş olan
November 21, 2025 at 4:45 PM
BAHÇELİ NE YAPMAK İSTİYOR?
Yıllarca "Bebek Katili" 50 bin kişinin katili" diye kamuoyu oluşturanların, asılması için ip atanların,
ülkemizin önemli bir sorununun adım adım çözüme yaklaştığı bir anda adeta çözümü sabote eder gibi "Öcalan" adını öne çıkarmalarına şüphe ile bakmak gerekiyor.
November 20, 2025 at 4:46 PM
DEĞİŞİM
Saray iktidarı sadece çıkarını ve geleceğini düşünen bir iktidardır.
Ülkemizi geleceğe taşıyacak, dünyadaki gelişmelere ayak uyduracak, halkın çıkarını ve geleceğini düşünen bir değişime büyük ihtiyaç vardır.
O zaman, çağdaşlığın, ilerlemenin, refahın, adalet ve huzurun zevkini tadacağız.
November 20, 2025 at 4:34 AM
Reposted by Erol Kızılelma
Suudi Arabistan neyin peşinde?

✒️ Hediye Levent yazdı https://www.evrensel...
Suudi Arabistan neyin peşinde?
Suudi Arabistan nihayet “Ne zaman görünür olacak?​” sorusunun cevabını verecek şekilde adımlar atmaya başladı. Veliaht Prensi Muhammed Bin Salman (MBS) Trump ile görüşmek üzere Amerika’ya gitti. Her biri milyon dolarlık atların geçişinden F-35’lerin gökyüzü şovlarına kadar oldukça şaşaalı bir karşılama töreni ile başlayan ziyaret aynı çarpıcı detaylarla sürdü. Ziyarete dair görüntüleri izleyenler bunca parıltının 1 trilyon dolar potansiyeli olan bir ticaretin onuruna hazırlandığını akılda tutmalı. Biz yine sırayla gidelim ve ziyarete damgasını vuran anlaşmalardan Suudi Arabistan’ın bölgede artan rolüne kadar Riyad’ın potansiyeline ve hedeflerine bir bakalım. Suudi Arabistan-ABD ilişkileri Gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Konsolosluğunda katledilmesinin ardından epey sarsılmıştı. Gerçi resmi söylemlerde Kaşıkçı cinayeti sebep gösterilse de Rusya’nın da dahil olduğu bölgesel çekişmeler temel sebepti, ancak elbette çıkarlar her şeyden önce gelir ülkeler için. Bu nedenle Trump’ın “Olan oldu, zaten Kaşıkçı da çok tartışmalı bir isimdi. Veliaht Prensi çok mahçup etti” şeklindeki sözleriyle bu meseleyi kapatması çok da dikkat çekmedi. Bir diğer önemli gelişme, Trump’ın Suudi Arabistan’ı ‘NATO üyesi olmayan NATO müttefiki ülke’ ilan etmesi oldu. Trump bunu da “Bu durum onlar (Suudi Arabistan) için çok önemli bir şey” gibi garip bir cümle ile duyurdu. Ancak aynı Amerika, aynı statüde olduğunu defalarca duyurduğu Katar’ı İsrail saldırısından koruyamamıştı. Zaten İsrail’in Katar’a saldırısı, Suudi Arabistan başta olmak üzere bölgenin önde gelen ülkelerinde “Amerika’ya yakın durmak, hatta Amerikan şemsiyesi altına girmek bile İsrail’e karşı bizi koruyamıyor” görüşünü derinleştirmişti. Bu tedirginlik bölge ülkelerinde silahlanma yarışını daha da hızlandırdı. Bu nedenle Trump’ın NATO üyesi olmayan müttefik çıkışı Riyad açısından elbette yeterli olmayacaktı, ki aslında Riyad-Washington hattında uzunca bir süredir silah anlaşmaları süreci devam ediyor. Ambargolar, iptaller, şerhler, ağırdan almalar dahil yıllara yayılan bu süreç, görünen o ki, Trump-MBS doğrudan temasları ile hızlandırılmış. Nihayetinde Trump yönetimi Suudi Arabistan’a 48 tane F-35 uçak satışını onayladığını duyurdu. Bu satışla ilgili Washington’dan ve Tel Aviv’den itiraz sesleri hâlâ yükseliyor. ABD merkezli itirazlarda Suudi Arabistan ile Çin’in ilişkisine dikkat çekiliyor ve F-35 teknolojisine dair sırlar Çin’in eline geçebilir deniliyor. Suudi Arabistan’ın petrol ihracatının en önemli ve büyük müşterisi Çin. Ayrıca Çin 2023 yılında Suudi Arabistan ile İran arasında ara bulucu olmuş ve iki ülkenin karşılıklı büyükelçiliklerini açması dahil bir dizi olumlu adım atmasını sağlamıştı. Elbette Çin’in bu hamlesinde ticaret başta olmak üzere yumuşak güç kullanarak bölgede etkin olmak ve dünya ticaret konseptini baştan yazabilecek potansiyeldeki Kuşak-Yol projesinin Orta Doğu kısmını sağlama almak gibi iki önemli sebebi var. F-35 satışı başta olmak üzere ABD-Suudi Arabistan yakınlaşmasından en çok rahatsız olan ülke olarak İsrail öne çıkıyor. Gerçi İsrail’den adını vermek istemeyen üst düzey güvenlik kaynakları “Suudi Arabistan’ın F-35 almasına Türkiye’nin alması kadar karşı değiliz. Birleşik Arap Emirlikleri ile yaptığımız gibi Suudi Arabistan ile de bölgesel güvenlik konsepti içinde birlikte hareket edebiliriz” diyor. Ancak İsrail’in temel şartı Suudi Arabistan’ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeyi kabul etmesi ve İbrahim Anlaşmalarına katılmayı kabul etmesi. Bilindiği gibi İsrail’in F-35 savaş uçakları var ve İran ile 12 günlük savaşta bu uçaklarını da kullandı. Aslında İsrail bölgede bu üstünlüğün sadece kendisinde olmasını tercih ediyor. Özellikle de Gazze sorunu devam ederken ve İsrail güvenlik gerekçesiyle sınırlarını Lübnan ve Suriye içlerine kadar genişletirken, Suudi Arabistan’ın daha da zorlayıcı olmasını istemiyor. Peki Suudi Arabistan gerçekten İsrail’i zorluyor mu? Hem evet hem hayır. MBS hâlâ İsrail ile normalleşme şartının Filistin sorununun iki devletli çözüm ile sonlandırılması olduğunu dile getirmeye devam ediyor. MBS’nin bu talebi tam olarak olmasa da Trump’ın Gazze planında yer buldu denilebilir. Nasıl uygulanacağı bilinmemekle birlikte planın revize versiyonuna “Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin hakkı vardır” ifadesi eklendi. Öte yandan 2011 Arap Ayaklanması bölge ülkelerinin ağırlıklarını ve güç merkezlerini de değiştirdi. Ayaklanma öncesi dönemde siyasi kararların merkezi Kahire iken ve Kahire’de kurulan müzakere masalarının Suriye gibi etkin üyeleri varken, artık bu siyasi merkez yavaş yavaş Suudi Arabistan’a ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne kaymaya başladı. Suudi Arabistan ve BAE, Gazze savaşında çok öne çıkan ülkeler olmadılar. HAMAS’ın Müslüman Kardeşler ideolojisine sahip olması ve örgütün her iki ülkede de terör örgütü sayılması başlıca neden sayılabilir. Buna ek olarak İran’ın bölge içlerine ve Yemen üzerinden Suudi Arabistan’a ve hatta Süveyş Kanalı’nın geliri üzerinden Mısır ekonomisini etkileyecek kadar yayılması rahatsızlık sebebiydi. Bu nedenlerle Suudi Arabistan ve BAE gibi bazı ülkeler Lübnan’da Hizbullah’ın, Gazze’de HAMAS’ın zayıflamasını tercih ettiler. Görünen o ki en azından Suudi Arabistan için tekrar görünür olma vakti gelmiş. Aslında Trump’ın Gazze planının başarıya ulaşması büyük ölçüde Suudi Arabistan’ın finansmanına ve Riyad’a çok yakın hareket eden Mısır’ın sahada üstleneceği siyasi-güvenlik rollerine bağlı. Önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan’ı Lübnan’da, Suriye’de, Gazze’de ve Kuzey Afrika’da daha sık görmek oldukça muhtemel. MBS’nin politik kararlarının tek belirleyeni bölgesel güç merkezi olmak değil, Suudi Arabistan’ın ülke ekonomisini petrole bağımlılıktan çıkarmayı hedefleyen 2030 Vizyonu adlı kapsamlı bir ekonomik yol haritası da var. Bu nedenle MBS’nin ABD ziyaretinde, yemek masasında Elon Musk’ın ve dünya yapay zeka, online oyunlar, sanal eğlence platformları gibi alanların devlerini görmek şaşırtıcı değil. Suudi Arabistan yıllardır yapay zekaya ve online oyun şirketlerine yatırım yapıyor. Ülkede Silikon Vadisi benzeri bir bölge kuruyor ve bu alanlarda çalışmak isteyenlere oldukça cazip avantajlarla kapılarını açıyor. 2030 Vizyonu enerji üretimi amaçlı nükleer enerji edinmeyi de içeriyor. Trump ile MBS arasında imzalanan anlaşmalar arasında bu da var. Anlaşmaya göre elbette nükleer enerjinin enerji temini gibi barışçıl amaçlarla kullanılacağı ve sıkı kurallara bağlanacağı belirtiliyor ancak yarının ne getireceği elbette bilinmez. Halihazırda İran ve İsrail gibi nükleer güç sahibi ülkeler varken Suudi Arabistan’ın da bu yarışa katılması, bölgenin hızla nükleere boğulması gerçekten korkutucu. Toparlayacak olursak MBS’nin Washington ziyareti F-35’ten yapay zekaya kadar birçok alanı kapsayan en az 1 trilyon dolarlık bir ticarete atılan imzalar için gerçekleşti. Zaten Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasından Mısır üzerinden Gazze’ye ve Lübnan’a kadar bölgede perde arkasından etkili olan Suudi Arabistan’ın artık daha fazla görünür olması beklenebilir. Elbette Suudi Arabistan’ın yeni hedefi İran’sız bölge dizaynı bütün hızıyla sürerken ekonomik ve siyasi kapasitesini kullanarak bölgenin büyük abisi olmak. Şimdilik ufukta bir gerilim yok ancak Riyad’ın yeni hedefi Riyad-Ankara ilişkilerini de doğrudan etkileyecektir. İki başkent müttefik mi olur rakip mi yoksa sen de kazan ben de kazanayım deyip denge politikası mı güderler, bilinmez.
www.evrensel.net
November 20, 2025 at 3:34 AM
Reposted by Erol Kızılelma
İstismar, yoksulluk ve şiddet sarmalı

Düzenin kölesi çocuklar oldu

Suça sürüklenme, istismar, yoksulluk ve 18 yaş altı işçilik derinleşirken çocukların ‘çocuk olma’ hakkı gasp ediliyor. İktidar ise çocukları cezalandırma peşinde

www.birgun.net/haber/olum-i...

Bugünün BirGün’ü
November 20, 2025 at 3:42 AM
O diyor ki,
başa bela çiftçiyle, üreticiyle, onların derdiyle uğraşacağıma,
bir yandaşıma ithal ettiririm,
o da yolunu bulur ben de.
Akıllı adam değil mi?
Biz de ithal ürünleri Avrupa'nın birkaç kat fazlasına alırız.
November 19, 2025 at 7:31 PM
VAH ÜLKEM...
Bu soygun düzeninde kendileri de denetlenmesin diye bütün denetim kurullarını işlevsiz kılanların ucuz ölümler ülkesi olduk.
İnsanlarımızı, aileleri, çocukları bu yolda yitiriyoruz. Kah depremde, kah iş kazasında (cinayetinde), kah ailece çıktığımız tatilde.
YETERKİ SOYGUN DEVAM ETSİN
November 18, 2025 at 4:03 PM