Ben öğrenciyken yaklaşık 1 saat sıra beklenen kahveciye 2 saat boyunca 3 kişi geldi. Yıldız ilk günkü gibi

Bazen hayat üstümüze çok sert geliyor, biliyorum. Haksızlıkların olduğu bir yerde yaşıyoruz, onu da biliyorum. Ama haksızlıkların içerisinden başkalarına haksızlık yaparak çıkamayız. Dostlar kazanarak, dayanışmalar geliştirerek buna emek vererek çıkabiliriz.
(6/6)
#MahirPolatSerbestBırakılsın

Kaç yaşına kadar yaşayacağımı bilmiyorum, hayatımda ne tür başarı hikayeleri olur bilmiyorum, beni ne mutlu eder daha bilmiyorum. Yaşadıklarımın değeri olduğunu fark etmem lazım. (5/6)

Ben şu an birilerine iyi hissettiriyorsam, başkası bana varlığıyla güç veriyorsa bu yeni dönemin enerjisidir. Biz yeni Türkiye'de paylaşmanın erdemi, insanlara sahip çıkmanın, değerlere sahip çıkmanın erdemiyle bir şeyleri savunacağız ve onu savunuyoruz. (4/6)

Biz yaşıyoruz, yeteneklerimiz var, emeğimiz var. Yoksul olduğumuz değersiz olduğumuz anlamına gelmiyor. Kendinizi iyi hissetmek için terazilere girmeyin. Siz iyisiniz, siz emektarsınız. Bir şeye emek veriyorsanız, özveriliyseniz, şefkatli bir insansanız dünyanın en güzel en değerli insanısınız (3/6)

Bizim ülkemizde seçkinler gerçekten bir avuçtur ve kalanlar onlara öykünerek ya kendilerini eksik görür ya da değersizlik hissiyle büyürler. Biz yoksul ailelerin çocukları değerli olduğumuzu ispatlamak zorundaymışız gibi büyütülürüz. Bu hasta olmamızın ya da hasara uğramamızın esas sebebi. (2/6)

Orada eğer ne yaptığınızı, önemini kavrayamıyorsanız ayaklarınız titrer, geri düşersiniz. Biz bir çeşme restorasyonundan İBB mirası yarattık. (1/6)

3 sene iş bulamamış, mülakatlardan elenmiş, çalıştığı yerlerde sürgünlerle boğuşmuş, anlattıkları duvara çarpmış bir insanım. İBB'ye başladığımda yaptığım ilk proje bir çeşme restorasyonu projesiydi ve tüm Türkiye en saldırgan şekilde "musluk taktılar ne kadar matah bir şey" diye dalga geçti. (1/6)