Bu vesile ile tüm radikalleri Allah’a havale eder, Hristiyan aleminin Paskalya Bayramını tüm kalbi duygularımla kutlayarak mutlu ve sağlıklı bir bayram olmasını Rabbimden niyaz ederim. Allah yar ve yardımcınız olsun. (Benim en sık izlediğim yayıncı da belli oldu)

Şu an Hitler okuyan genç sayısı atıyorum 5 ise milliyetçilik soslu ırkçılık empoze eden yayıncıları izleyen gençlerin sayısı 500 falandır. Bana ikinci grup daha tehlikeli geliyor çünkü duygusal bağ da kuruyorlar o yayıncılarla.

Anonimlik devlet memuru olarak çalışan kişilerin sosyal medyada yazabilmesine imkan tanıyor. Aksi halde iki muhalif görüş bildiren memur şu ortamda başına iş alır.

Alternatif yollar bulunmalı.

Bayram gözlemi: Baba tarafım çekirdek AKP seçmeni. Yani asla değişmeyecek %20-25 arasında. Bir kısmında zerre oynama yok. “Yav hem çalmışlar hem şikayet ediyorlar.” gibi söylemler var. Diğer kısmı da sessiz. Pek yorum yapmıyorlar ama ikna olmaya meyilliler. Bu kitleyi ikna etmek için çaba gereksiz.

PVSK’nın 15/H maddesine göre Fırat Bey.

Twitter’da olsak buna cevap vermezdim ama burada doğru bir iletişim kurmak hâlâ önemliyken cevap vereyim.

Yaptığınız çıkarım doğru değil. Ben ilgisizlikten vs değil gereksiz ilgili olduğumdan zaten bu tip bir belgesele şu an ihtiyaç duymuyorum. Bu günlere nasıl geldiğimizi yaşadım ve unutmadım.

Maalesef son 17-18 yıldır fazlaca ilgiliyim. Yaşam enerjimin tükenmesi uzunca bir süre aldı yani :) Tavsiyeniz için teşekkür ederim.

Geçen hafta en son 11 yıl önce görüştüğüm bir arkadaşımla görüştüm. Sanki zamanda geriye gitmiş gibi bir his, bir ferahlık geldi. Haberi yok ama bundan sonra daha çok darlayacağım onu.

Sadece kaliteli bir insanla güzel bir sohbet bile yeterli olabilir ara nefesler alabilmek için.

Açıkçası benim izleyecek gücüm yok. Olmaya devam eden şeylerin tarihçesini izlemek beni ancak kötü etkileyebilir. Bir gün bu olanlar “geçmiş”e dönüştüğünde yeteri kadar mutlu hissedersem dönüp bir bakabilirim.

%50’yi evde zor tutuyoruz Can Bey. Anormal şartlar altında bir “Anormal Şartlar Altında” bizi paklar. Kaliteli sohbet dinleme ihtiyacı arşa çıktı.

Biraz steril iletişime de ihtiyacımız var.

3 gündür bu ikilemdeyim ama Ekşi Sözlük’te de uzun süre “Kimseyi engellemeyeceğim.” diye direttikten sonra binlerce kişilik engelli listemi fark edince artık kullanmaz olmuştum. Aynı sonuç Twitter’da da oluyor/oldu.

Baskı gücü burada belki hiç olmayacak ama o güç bir süre sonra sopaya dönüşüyor.

Bence zor ama kesinlikle olmalı.

“Azgın azınlık”, “Çapulcu” gibi söylemlerin sahiplenilmesinin saçma ve mantıksız olduğunu yazdıktan 5 dakika sonra tam bu kullanıcı adı ya da bio’ya sahip takipçi geldi. Kaldı ki tanınırlığı olan, kitlesi olan bir kullanıcı olmamama rağmen durum bu.

“Ötanazi Doktoruna Saldırı” Güvenlik kamerası görüntülerinde kimin kimin vurduğu tam belli olmayan bir ortam.

Günlük geyik dozum tamamdır, eyvallah :)

Bir şekilde randevuyu alınca da gidiyorsun. Suratsız hemşireler, devlet hastanesi kaosu. Randevudan 1 saat önce gitmişsin ama kendi saatinden 45 dakika sonra ancak girebiliyorsun. Doktorun acelesi var, sıra çok. Sen beklerken suratına bakmadan pc’ye bir şeyler yazıp 2 dk’da öteki tarafa yolluyor. 😀

Aklımda komik kurumlar belirdi bir anda.

“Çapa Ötanazi Polikliniği”

5 gece önceden randevu almaya çalışıyorsun ama tüm klinikler dolmuş falan. Araya adam sokuyorsun 6 ay sonraya gün veriyorlar. Sen o arada vazgeçmişsin. Randevuyu unutunca 2 sene tekrar randevu almayı yasaklamışlar vs :)

Sirkeci - Yenikapı sahil yolu hattında da aynı geçiş vardı.

Zaten bunun bu güne kadar norm haline gelmemiş olması çok şaşırtıcı.

Her psikolojik buhranda insanlar kendini öldürtmesin diye mi acaba? O durumda da tercih kişinin olmalı.