Fazla değil. 1970-80'lerin yerlici politik okumalarina dayanan bu aşırı yuzeysel, derinliksiz siyaset kavrayışı bugünün Türkiye'sinde tek bir sey anlatıyor; "bizden olmayana zulmetme hakkımız var." Ben hiç kimsenin bu yaklaşımın siyasal ve toplumsal sonuçlarıyla yüzleşmek isteyeceğini sanmıyorum.

Böyle bakınca muhalefet maddi temelleri olmayan yapay bir gerçeklik üzerine inşa edilmiş "içimizdeki yabancılar"dan ibaret görülüyor. Bu şekilde bir siyaset okuması her türlü şiddete kapı aralıyor. Oysa Türkiye'de muhafazakar kesimler dahil bu tarz bir yaklaşımı sahiplenenler öyle sanıldığı kadar...

Bunlara istinaden söylüyorum zaten bu borç en çok ona ait diye.