44 numara ayakkabı kutusu
banner
tuqraa.bsky.social
44 numara ayakkabı kutusu
@tuqraa.bsky.social
Bu saatten sonra gt atmicam imanım gevredi aq
Ağzıma kadar para doluyum hem de euro
Play store 71. X 44.
April 4, 2025 at 7:20 PM
Protesto, sadece bağırmak değil; varlığını kanıtlamaktır.
Bir yerde haksızlık varsa ve kimse bir şey yapmıyorsa…
Senin “bir şey yapman” bile çok şeydir.
Protesto korkusuzluk değil, korkuya rağmen yürümektir.
Ve unutma: Taşı delen su değil, oraya binlerce kez düşmeye razı olan damladır.
April 4, 2025 at 7:00 PM
Diktatörlükler bir kalabalıktan değil, o kalabalığın bir fikri olmasından korkar.
Mizahın yıktığı duvarı tank yıkamaz.
Aynı cümleyi farklı ağızlardan duymaktan çekinirler.
En büyük korkuları halkın kendine güvenmesidir.
Çünkü o gün geldiğinde koltuklarının altı boştur.
April 4, 2025 at 7:00 PM
En büyük düşman bazen dışarıda değil içeride.
“Bir şey değişmez” diyen yorgunluk,
“Aman bana ne” diyen umursamazlık,
“Apolitik kalayım” diyen konfor…
İktidarlar bu sessizlikten beslenir.
Bir gün herkesin başına gelenler, bugün birilerinin başına geliyorsa, susmak suç ortağı olmaktır.
April 4, 2025 at 7:00 PM
Herkesin aynı şeyi savunması şart değil.
Ama aynı baskıya karşı durması şart.
Ortak cümleler kurduğumuzda görünürlük artar.
Mizah, yaratıcılık, kolektif akıl protestoyu büyütür.
Ve bir şey daha:
Kendimizi yalnız sanarken aslında yan yana olduğumuzu fark etmek her şeyi değiştirir.
April 4, 2025 at 7:00 PM
Protesto her zaman zaferle sonuçlanmaz.
Ama her protesto unutmaya karşı bir direniştir.
Bazısı yasa değiştirir, bazısı hafıza oluşturur.
Kazanmak değil bazen pes etmemek yeterlidir.
Öfkelenmek doğaldır ama örgütsüz öfke çabuk yorulur.
Sürmesi için birbirimize tutunmamız gerekir.
April 4, 2025 at 6:59 PM
Protesto dediğin sadece sokakta yürümek değil.
Tweet atmak da protestodur, afiş asmak da.
Boykot etmek, yazmak, susmamak, kahkaha atmak…
Hepsi birer duruştur.
Yeter ki omurgasız olmayalım.
Her günkü küçük direnişler, bir günkü büyük değişimi doğurur.
April 4, 2025 at 6:59 PM
2013’te bir parkta birkaç kişi ağaçlara sahip çıktı.
Polis saldırdı, insanlar sokağa döküldü.
Milyonlarca insan günlerce direndi.
İktidar değişmedi belki ama bir kuşak uyandı.
Korku duvarı çatladı.
O günden sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
April 4, 2025 at 6:59 PM
1955'te Rosa Parks otobüste “beyazlara ait” koltuğa oturdu.
Kalkmadı. Gözaltına alındı.
Bu küçük eylem, 1 yıl süren otobüs boykotunu tetikledi.
Martin Luther King o süreçte yükseldi.
ABD’de 10 yıl içinde siyahlar eşit yurttaş sayıldı.
Bir kadın, bir koltuk, bir kıvılcım.
April 4, 2025 at 6:59 PM
1930’da Gandhi, İngilizlerin tuz vergisini protesto etti.
388 km yürüdü. Ne taş attı, ne cam kırdı.
Binlerce kişi ona katıldı.
Hapishaneler doldu.
Ama İngilizler ilk kez sarsıldı.
13 yıl sonra Hindistan bağımsız oldu.
Bir yürüyüş, bir imparatorluğu çatlatabilir ki çatlattı.
April 4, 2025 at 6:58 PM
Azgın iyiydi ya bırakmasak mı onu 🤔
April 4, 2025 at 6:25 PM
No. Başka soru?
April 4, 2025 at 6:15 PM
Omurgalı kadın güzelliği diye bir şey varmış onu anladım
April 4, 2025 at 4:49 PM
Aynı suçları yapan ve hatta suçları ispatlı olan yandaşlar dışarda, muhalifler içerde. Bu mu adalet? Böyle düzende hak aranmaz, hak alınır. Ya birlikte ses çıkaracağız, ya da teker teker susturulacağız.
April 4, 2025 at 4:44 PM
Katiller, tecavüzcüler, hizbullahçılar da dışarıda. Tuhaf ama içerisi galiba daha güvenli
April 4, 2025 at 1:19 PM