Bir sonraki adımınız ne olacak?
Bu kavramları kullananlara özel TCK’ya yeni bir suç mu koyacaksınız?
Evrensel olan bu kavramları yeryüzünden de hafızamızdan da pratiğimizden de silemezsiniz.
İnadına, daha çok ve daha yüksek sesle TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ DİYECEĞİZ!

Özetle diyor ki;
“Ulusal ve uluslararası kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlarla
yürütülecek çalışmalarda; toplumsal cinsiyet, toplumsal cinsiyet kimliği, LGBT, SOGIESC, kapsamlı
cinsellik eğitimi gibi kavramları ve politikaları” ortadan kaldıracaksınız.

Bu kötü çarkı kırmak gerekir. Hak, hukuk ve adalet için cesaretle ses çıkarmaya devam etmeliyiz.

Hiçbir genç durduk yere bu ağır iddiaları ileri sürüp kendini birçok bakımdan zora sokmak istemez. Kamu görevlileri elindeki gücü ve yetkiyi kötüye kullanamaz. Devlet dezavantajlı konumda olan yurttaşı korumak zorundadır. 70’lerin 80’lerin karakol düzeni 2025’te hortlayamaz.

Bu anlamda polisler, sağlık raporu alınan doktorlar, savcılar ve Bakanlık arasında büyük bir konsensus var gibi görünüyor. Böylece bu sistem devam ediyor. Maalesef tablo bu.

Büyük ihtimalle genç kadınlar bakımından da suç duyurusunda bulunduğumuzda araştırılmadan doğrudan soruşturma izni verilmeyerek dosya kapatılacak. İşkenceye maruz kaldığını belirten arkadaşların çoğu çabalarının nafile olacağını hatta üzerine suçlanacaklarını bildikleri için susuyor.

Cezaevinde tutuklu genç kadınlardan biri bizzat 11 tutuklu genç kadının önünde çıplak aramaya maruz bırakıldığını (otur-kalk dahil) anlattı bana da. “Sıradan bir prosedür sandım, suç olduğunu bile bilmiyordum, o yüzden karşı çıkmadım” dedi. Bunları bizzat duydum, keşke duymasaydım.

Tutuklu gençlerden biri geçenlerde bir gazeteye çıplak aramaya maruz kaldığına ilişkin açıkça beyanda bulundu.

Aynı şekilde, İsrail’le ticareti protesto eden gençlerin de çıplak arama ve şiddet iddiaları vardı. Avukatları meslektaşımız işkence iddiaları bakımından dair suç duyurusunda bulundu, polisler hakkında soruşturma izni verilmedi, dosya doğrudan kapatıldı.

Buna karşılık Eren’in anlattıklarına dezenformasyon dedi “devlet” doğrudan.
Elbette hiçbir araştırma yapılmadan. Hatta yaptıkları suç duyurusunu bile görmeyip suç duyurusunda bulunulmadığını iddia ettiler.

Merhaba. Maalesef dışarıdan yemek sokulmuyor. Sağlık riski sebebiyle kendisine elbette özel bir diyet uygulanabilir ancak bunu yalnızca cezaevi yapar. Dışarıdan mümkün değil :(

Psikolojik baskı dört bir yanda şiar edinilmiş durumda.
Bu muameleyle insanları yalnızca daha çok hak aramaya örgütlersiniz. O kısmı da siz bilirsiniz.

Sanıklar adliyeye girmede dahi büyük sorun yaşadılar. Yüzlerce kişinin isimlerini bir tane polis kontrol ediyordu, izdiham ve arbede oldu. Sanıklardan birinin çantasındaki “Marksizm” başlıklı kitap sorgulandı. Bir diğeri ölçüsüz kuvvetle gözaltına alındı.