Paşalar, “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar.
Eğildi, durdu. Bıraksalar..
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak,
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak,
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.”
Paşalar, “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu.
Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar.
Eğildi, durdu. Bıraksalar..
İnce, uzun bacakları üstünde yaylanarak,
ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak,
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.”
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki.
Şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden,
güzel, rahat günlere inanıyordu.
… Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu.
Ki mavzerinin yanında..
Paşalar onun arkasındaydılar.
Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki.
Şayak kalpaklı adam
nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden,
güzel, rahat günlere inanıyordu.
… Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu.
Ki mavzerinin yanında..
Paşalar onun arkasındaydılar.