Yalanlamaz, ama ifade vermeye de gitmez. Kılıçdaroğlu perde arkasından yönetim ve edilgen siyaset uzmanıdır. Her şey olur biter; bir bakmışız Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan olmuş. İlk açıklaması da “ben gelmek istemedim ki, beni çağırdılar. Delege çağrısına saygısızlık yapamam” olur.

Ne kadar başarılı bir metin… Okurken insan ne hissedeceğini şaşırıyor. Hüzünle karışık bir gurur gibi.

Cumhur İttifakı’na rekor oy çıkan yerlerde CHP’nin

-kalender,
-dilbaz,
- “bir kahveye girdiğinde herkesin dikkatini çekecek”

kanaat önderleri doğrudan hikaye anlatıcılığı yapar gibi ülkedeki kötü yaşam şartlarını, Avrupa’daki şartlarla karşılaştırarak görselleri de izleterek anlatmalı.

Yıllardır aynı şeyi anlatıyorum; Türkiye’de gerçekler/olan biten her şey sadece dar bir çevrede yaşanıp bitiyor.

- İnternet altyapısı çok sınırlı
- İnternet servisleri çok pahalı
- Bu iki öncül aşılsa bile Cumhur İttifakı seçmeni kanaat değişimi için kanlı canlı figürlerin anlatısına muhtaç.

Görsel yanıltıyor, grup konuşması mı yaptı acaba diye düşündüm ancak yazılı açıklamaymış.

Adam Ankara’da tutuklu öğrenciler için yaptığı eylemi bırakıp İstanbul’a geçiyor gözaltına alınan gazeteciler için. Diğer muhalefet vekilleri yakında Mahmut Tanal’dan rahatsızlık duymaya başlarlar bu kadar çok çalıştığı için.

İptal iddiasını yalanlamış. Ben basındaki haberlere bakarak yazmıştım, sevindim vallahi yalanlamasına. Beklemediğim, üzüldüğüm bir hareketti.

Musk is a fascist cunt.

Kötü şartlarda yaşayan vatandaşların öfkesi diri tutulmalı. Önce düşük yaşam standartlarından doğan öfke, sonra ideolojik öncelikler.

Toplumun yaralarına bile bile tuz basmaktan başka bir şey değil bu.

Tweet’lerine baktım yine alttan alttan çakıyor millete ama X’e göre daha az sevimsiz şeyler yazıyor yine olumlu gelişme var.

O buraya gelmez. Toplum hadsizlik yapıp Cem Yılmaz’ı eleştirme gafletinde bulunduğu için canı sıkılıp kapatmış kendini işine gücüne vermiştir.