Ülkemizde adalet, insan hakları ve hukuk kavramlarından eser kalmamış, hâlâ Gazze için duyarlılık(!) yarışında bulunanlar var. İnsan ne diyeceğini şaşırıyor doğrusu. Pes yani!

Şöhret değil, mutluluk istiyorum.

Ülkemin aydınlık günlere kavuşmasını öylesine arzu ediyorum ki… Sanki her yerde gri bulutlar geziniyor, kilometreler ötesinden tüm huzursuzluğu hissedebiliyorum.

Burayı genel anlamda hepimiz çok boşladık bence. O değil de kızacaklar bize, madem kullanmayacaktın niye girdin diye. Hadi canım meşgul etme kapıda bekleyenler var daha.

Normal olan, insanların düşünce ve ifade özgürlüğüne balta vurmamaktır. Atatürk ilkelerine ve Cumhuriyet’e sahip çıkanlara düşman gözüyle bakmak ise normal değildir.

Ev hapsini, yurt dışı yasağını, imza vermeyi normalleştirmeyeceğiz!

Ülkemizi tekrardan rengarenk bir diyara çevirmek mümkün. Atamızın bize bahşettiği şekilde ve ona layık olarak ödevlerimizi yerine getirmeliyiz. Vakur duruşumuzu bozmadan ülkemizi yeniden aydınlığa çıkartacağız! Yeter ki inanalım ve yılmayalım. Temiz ve iyi yürekli insanlar kazanacak!

“her şey çok güzel olacak” sözünün mimarı olan berkay gezgin tahliye edildi. gezgin ile beraber toplamda 129 gencimiz daha tahliye edildi.

gezgin, geçtiğimiz günlerde partinin aday göstermesiyle parti meclis üyeliğine seçilmişti.

tüm gençler serbest kalana kadar mücadelemiz devam edecek.

Direne direne kazanacağız demiştik yıllar önce. Kazanıyoruz ey halkım!

Bir çocuğun mezarına saldıracak kadar nasıl bir kötülük olabilir bir insanın içinde, aklım mantığım almıyor. Kötülük kelimesi yetersiz kalıyor.

X’ten geldiğimize göre yorgun olmalıyız.

Bu platformla güzel anlaşacağımıza dair tatlı bir his var içimde.

Çok bir şey istemiyoruz biz; özgürlüklerin kısıtlanmadığı sevgi ve barış dolu bir dünyada yaşamak hayalimiz. Tıpkı Nazım Hikmet’in dediği gibi: “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine.”

Merhaba Bluesky!