nrmtn.bsky.social
@nrmtn.bsky.social
Boykot sadece “ne almayalım?” sorusu değil, hükümetin gücünü halktan alıp kendi yandaşlarına aktaran her markaya karşı bir duruş sergilemektir. Bu sadece bir ekonomik değil, toplumsal mücadele. #Boykot
April 8, 2025 at 10:24 AM
Boykot listesi paylaşmakla değil, sınıf bilinciyle yol almakla olur. Sofrayı kuran kim, pastayı kiminle bölüşüyoruz? İşte asıl mesele bu.
April 8, 2025 at 10:24 AM
Boykotta bir kişi anlatır, beş kişi duyar. Bir yerde tabela iner, başka bir yerde hesap sorulur. Onun için sormaya devam, boykota devam! Şimdi üniversitelerin önünü çeşitli mevzular, çeşitli korkutmalarla kesmeye çalışıyorlar.
April 8, 2025 at 10:24 AM
Bu süreçte asıl sorulması gereken: Bu markalar neden bu kadar büyüdü? Kim sustu, kim yol verdi, kim alkış tuttu? Boykot sadece sonuçla değil, sebep zinciriyle ilgilenir. Aslında sorumlu çok, ama tek tek işaret etmek de namümkün.
April 8, 2025 at 10:24 AM
Bugün boykot edilen markaların büyük çoğunluğu siyasi bağlantıları ve iktidar ilişkileri nedeniyle hedefte. Çoğu, sarayla bağlantılı şirketlerin ekmeğini yiyor. Bunun herhangi bir partiyle de ilgisi yok, bu artık #SınıfMücadelesi
April 8, 2025 at 10:24 AM
Boykot sadece ürün almamak değil, anlatmak, yaymak, sorgulatmaktır. Sol, bunu "etik tüketim" gibi bireysel bir alana sıkıştırmaz; sınıfsal örgütlülükle bağlar. O yüzden sokakta da, rafta da tavır koyar. Onun için devlet kurumları, şu çağrıyı yapana soruşturma, bunu diyene ceza diye bağırıp dururlar
April 8, 2025 at 10:24 AM
Yerli sermaye denilince gözler parlıyor. Ama nedense o "yerli"lik hep saraya çıkan merdivenlerle ölçülüyor.
April 8, 2025 at 10:24 AM
"Bu markanın sahibi kim?" sorusuna hâlâ "Ama pasta çok güzel" diyen bir kitleyle karşılaşıyoruz. İşte tam da bu yüzden, tüketim alışkanlıkları sadece bireysel tercih değil, sınıfsal yönelimdir. Türkçe ile: Lanet olsun o pastaya.
April 8, 2025 at 10:24 AM
Boykot edilen markaların birçoğu, sadece bir "tesadüf" sonucu aynı ideolojik çizgide değil. İhale, teşvik, vergi indirimi, aile bağları... Buralarda aynı isimler dönüp duruyor. Tesadüf değil, düzen. Ses çıkarmadıkça büyüyorlar.
April 8, 2025 at 10:24 AM
Neticede, faşizm öyle bir sistemdir ki, seni kendine düşman olduğuna bile inandırabilir. Çünkü onun en büyük başarısı sadece yönetmek değil, düşünmeni gereksiz kılmaktır.

Peki sen? Ne düşünüyorsun?
April 5, 2025 at 12:00 PM
Altıncı aşama. Normalleşme aşaması.

Başlangıçta kabul edilemez olan uygulamalar zamanla sıradanlaşır ve toplum tarafından kanıksanır.​ İnsanlar alışır, susar, hatta savunur. En kötüsü de budur: alışmak. Gazetelelerin haberleri, terör listesi, iktidara bağlılık gibi şeyler zorunlu gibi olur.
April 5, 2025 at 12:00 PM
Beşinci aşama. Korku ve kaos üretilir.

Medya önemli rol oynar. Sürekli bir kriz hali yaratılır. Toplum sürekli bir tehdit altında olduğu hissine kapılır; iktidarın otoriter uygulamalarını meşrulaştırır. Troller destek olur; haberleri parlatır, gerekirse görmezden gelir, yalan haberler uydurur.
April 5, 2025 at 12:00 PM
Dördüncü aşama. Hukuk ele geçirilir.

Yasalar, güçlüyü değil, güç sahibini korur hale gelir. Yargı artık bağımsız değil, bağımlıdır. Haklı olmak değil, güce yakın olmak önemlidir. Faşizmin hukuku(!) düşman hukukudur.
April 5, 2025 at 12:00 PM
Üçüncü aşama. Medya ele geçirilir.

Reklamlar birçok medyaya karar verdirir. Böylece gerçeklerin yerine “doğru bilgi” dedikleri şey verilir. Yani kimin doğruyu söylediğine, iktidar karar verir. Geri kalan medya ise ya susturulur, ya yaftalanır: yabancı fonlu, hain, terörist sevici gibi.
April 5, 2025 at 12:00 PM
İkinci aşama, lider yüceltilir, en tepeye konur.

Lider artık sadece bir yönetici değil, bir kurtarıcıdır. Eleştirmek, vatana ihanetle eşdeğer hale gelir. Her başarı lidere, her başarısızlık düşmanlara yazılır. Ona göre, domatese bile zam yapan muhalefet, indirim yapan ise iktidardır.
April 5, 2025 at 12:00 PM