İşte bu yüzden #MahirPolatıDerhalSerbestBırakın derken de
#EkremİmamoğlunaÖzgürlük derken de içim rahat.
Ama bu saçmalıkları yaşamak zorunda kaldığımız için üzgünüm, öfkeliyim.
Ve bu öfkeyi korumaya devam edeceğim.
#BelediyeciymişKonuşamazmış
#İmamoğlu
#İBB #MahirPolat

Ama sayısı hiç de az olmayan bu insanlara rağmen, açılan dosyalarda sadece “duydum” diyen gizli tanık ifadelerinin olması, benim gördüğüm temiz işleyişi bir kez daha doğruluyor. Eski kurumumla gurur duyuyorum.

Peki neden anlatıyorum? Çünkü bu tarz insanlar hâlâ İBB’de çalışıyor, azımsanmayacak kısmı yönetici pozisyonunda. Kinle işten çıkarma yapmamak İmamoğlu’nun seçim öncesi vaadiydi, tuttu da. Liyakatli bulduğu kişileri de yükseltti. Bu politika ve sonuçları ayrı bir tartışma konusu.

Gecenin 2’sinde “acil” diye arandığım işlerin haftalar sonra teslimi olduğunu öğrendiğim çok oldu. Sırf gece telefonumu açmadım diye işimle tehdit edildiğim de... Bu ekipler çalıştığım dönemdeki en büyük sıkıntımdı. Buna rağmen kurum genelinde işlerin ne kadar temiz ve şeffaf yürüdüğünü gördüm.

Can sıkıcı olan, önceki dönemden kalıp partizan geçmişine rağmen yükseltilmiş bazı “kindar” yöneticilerdi. Bunların ikisi bir süre benim de yöneticimdi. İmamoğlu döneminde işe başlayanları yıldırmaya çalışan, işleri minimumda götürüp yeni gelenlere mobbing yapan, hatta işleri sabote eden insanlardı.

Aynı dönemde işe başlayan herkesin de ne kadar yetkin ve liyakatli olduğunu birebir gördüm. Ekonomik şartlar farklı olsa, bu insanlar bugün özel sektörde ya da akademide çok iyi pozisyonlarda olur, belediyeyi düşünmezlerdi bile. Ama hâlâ oradalar ve hâlâ çok iyi işler yapıyorlar.

Türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini iyi bir ortalamayla bitirmiş, hiçbir siyasi bağı olmayan biri olarak 2 yıl iş aradıktan sonra İBB'de 2020-2024 arasında yaklaşık 4 yıl çalıştım. Ekrem Başkan’ın Özel Kalemi dahil birçok birimle, üst yönetimden pek çok isimle ortak mesai yaptım.