Zorluklar karşısında güçlenerek birey olabilmiş kişilerden oluşan toplum, gerçek aidiyet, özgürlük ve güvenin olduğu toplumdur. Nazım Hikmet’in dizelerindeki gibi; “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine.”
April 6, 2025 at 12:46 PM
Zorluklar karşısında güçlenerek birey olabilmiş kişilerden oluşan toplum, gerçek aidiyet, özgürlük ve güvenin olduğu toplumdur. Nazım Hikmet’in dizelerindeki gibi; “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine.”
İçsel gücü keşfedebilmek için dışsal dünyaya güvenimizin sıklıkla sarsıldığı, yaralayıcı istikrarsız deneyimler yaşarız. Bu da korku ve duygusal dengesizlik yaratır. Dışsal şartlara güvenemediğimiz için içsel gücümüze ve bireyselliğimize güven duymak zorunda kalırız.
April 6, 2025 at 12:46 PM
İçsel gücü keşfedebilmek için dışsal dünyaya güvenimizin sıklıkla sarsıldığı, yaralayıcı istikrarsız deneyimler yaşarız. Bu da korku ve duygusal dengesizlik yaratır. Dışsal şartlara güvenemediğimiz için içsel gücümüze ve bireyselliğimize güven duymak zorunda kalırız.
Aidiyet ve grupla hareket etme eğilimimiz inançlar alanında kendini gösterirken, aslında inancın bireysel olarak pratik edilmesi deneyimlenmesi gereken alandır. Birey olabilmek için içsel güç geliştirmek gerekir ama genelde duygusal bağımlılıkların tuzağına düşülür.
April 6, 2025 at 12:46 PM
Aidiyet ve grupla hareket etme eğilimimiz inançlar alanında kendini gösterirken, aslında inancın bireysel olarak pratik edilmesi deneyimlenmesi gereken alandır. Birey olabilmek için içsel güç geliştirmek gerekir ama genelde duygusal bağımlılıkların tuzağına düşülür.
Öğrenilmesi gereken, eksikliği hissedilen bireyselliktir. Grup ve toplulukları kör bir aidiyetle takip etmeyi bırakıp; değerlerini, ihtiyaçlarını, bireyselliğini bulduktan sonra bu değerlere uygun gruplar içinde yer alabilmek gerekir. Onay ihtiyacı olmadan kendin olabilmenin son noktası..
April 6, 2025 at 12:46 PM
Öğrenilmesi gereken, eksikliği hissedilen bireyselliktir. Grup ve toplulukları kör bir aidiyetle takip etmeyi bırakıp; değerlerini, ihtiyaçlarını, bireyselliğini bulduktan sonra bu değerlere uygun gruplar içinde yer alabilmek gerekir. Onay ihtiyacı olmadan kendin olabilmenin son noktası..
Kişiler birey olarak değil, topluluğa ait olma üzerinden kabul gördüğünü anladığında, değersiz hisseder;bu da var olabilmek için grup içinde olması gerektiği inancını pekiştirir ancak birey olamamanın tatminsizliğini sürdürür.
April 6, 2025 at 12:46 PM
Kişiler birey olarak değil, topluluğa ait olma üzerinden kabul gördüğünü anladığında, değersiz hisseder;bu da var olabilmek için grup içinde olması gerektiği inancını pekiştirir ancak birey olamamanın tatminsizliğini sürdürür.
Birey olamamanın verdiği özgüven eksikliğini telafi etmek için kibirli bir görüntü çizme ve kendini beğenmişlikle saygı bekleme davranışları ortaya çıkar. Bu dayanıksız kibir diğerlerine karşı şefkat hissedememe, nefret söylemleri, tahammülsüzlük ve izolasyona yol açar.
April 6, 2025 at 12:46 PM
Birey olamamanın verdiği özgüven eksikliğini telafi etmek için kibirli bir görüntü çizme ve kendini beğenmişlikle saygı bekleme davranışları ortaya çıkar. Bu dayanıksız kibir diğerlerine karşı şefkat hissedememe, nefret söylemleri, tahammülsüzlük ve izolasyona yol açar.
Bu yerleşim gruplar içinde kendini kaybetme (hatta hiç bulamama) sonucu, kendi fikir, ihtiyaç ve isteklerinin farkında bile olmama etkisi verir. Bireysellik ve özsaygı yeterince gelişmediği için bir grubun parçası olarak, rüzgar nereye eserse oraya grupla hareket etmek güvenli olandır.
April 6, 2025 at 12:46 PM
Bu yerleşim gruplar içinde kendini kaybetme (hatta hiç bulamama) sonucu, kendi fikir, ihtiyaç ve isteklerinin farkında bile olmama etkisi verir. Bireysellik ve özsaygı yeterince gelişmediği için bir grubun parçası olarak, rüzgar nereye eserse oraya grupla hareket etmek güvenli olandır.