3 Temmuz’da Tarım ve Orman Bakanlığı’na yazılı olarak sordum:

👉 Kaç yangın söndürme uçağımız var?
👉 Kaçı bize ait, kaçı kiralık? Kimden, ne kadara?
👉 Gece uçabilen helikopter sayısı kaç?
👉 İHA, uydu sistemi kullanılıyor mu?
👉 2020’den beri yangınlara ne kadar bütçe ayrıldı, kim ne ihalesi aldı?

Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptal edildi. Suç duyurusunda bulundum. Savcılık “görevsizlik” dedi ama 3 ay bana bildirmedi. Gidince dosyayı elime tutuşturdular. CHP’ye söyledim, dönen olmadı. Bu sessizlik, halkın iradesine karşıdır. Susmayın. Bu hepimizin meselesi.

Anayasa tanımayan, hukuku ayaklar altına alan, gazeteciyi, genci, öğrenciyi, belediye başkanını, muhalifi cezaevine atan bir rejime karşı hâlâ “makul muhalefet” yapanlar, bu çürümüş düzenin suç ortağıdır!

İktidarını korumak için muhaliflerini zindanlara tıkan iktidar sahibi, sadece son iki haftada Merkez Bankası'nın 35 milyar dolarlık rezervini çarçur etti!

1 doları 38 TL’den hesaplarsak bu, tamı tamına 1 trilyon 330 milyar Türk Lirası, eski parayla 1 katrilyon 330 trilyon TL’nin buhar olması demek

Ekrem İmamoğlu’na alçakça kumpas kuran, onu yolsuzluk ve terörle ilişkilendirme cüretini gösteren şeref yoksunu iftiracılar; üç aydır hiçbir hukuki gerekçeye dayanmadan tutsak ettikleri Ümit Özdağ için uyduracak tek bir suç bile bulamayan aciz, kifayetsiz ve namert güruhtur!

Koca bir millet, liyakatsiz ve çıkarcı bir azınlığın ihanet dolu politikaları yüzünden, sefalet liginde 192 ülke arasında 189'unculuğa itildi.

PKK ile müzakere masasına oturan AKP, şimdi de muhalefeti itibarsızlaştırmak için DHKP/C üzerinden algı operasyonu yürütüyor.

Terörle mücadeleyi siyasi hesaplarına kurban edenler, milleti iftira ve yalanlarla kandırabileceğini sanıyorlar.

Bu nasıl bir zihin yapısıdır ki, mafya ve suç örgütü liderlerini cezaevinden çıkardı, şimdi de PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını savunuyor, bir yandan da Harp Okulları’nı birincilikle bitiren teğmenlerin meslekten ihraç edilmesini istiyor?

AKP, halkı hiçe sayarak, sadece sadakat üzerinden bu seviyesiz, bilgisiz, cahil adama milletvekilliği koltuğunu layık gören ve toplumu aşağılayan bir partidir. Ülkeyi yönetmek için en temel bilgi ve eğitimden yoksun bu tür adamlara yer vermek, halk'a hakaret etmekten başka bir şey değildir.

İzahı olmayanın mizahını yapmışlar.

Toplum neden bozuldu?
Çünkü biz çürüttük.

Hırsızlığa 'Bal tutan parmağını yalar' dedik.

Devleti soymaya 'Devletin malı deniz' dedik.

Bencilliğe 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' dedik.

Ahlakı atasözüyle sattık, düzeni çıkarla yıktık.

Şimdi oturmuş ağıt yakıyoruz.

Türkiye'nin çocukları, Yusuf Tekin gibi bir Atatürk düşmanı, bilime sırtını dönmüş ve milli tarihimize savaş açmış bir zihniyetin eğitim bakanı olduğu bir dönemde eğitim almak zorunda bırakılıyor.

Bu ülkenin geleceğini karartmaya çalışan bu gerici zihniyeti asla kabul etmiyoruz.

Bu gökyüzünde sadece bulutlar değil, fikirler de özgür! Gerçekleri savunmaya, adaleti aramaya ve susturulmak istenenlere ses olmaya geldim. Hadi başlayalım!