neyse hamile olduğum için yapıcı davranıcam ve uzun bir maille önerilen rolde okey olmadığım şeyleri kibarca bildiricem

ulan var ya hamile olmasam direkt basmıştım istifayı

neyse bunlara kafayı takamıcam, evladım kıvıl kıvıl kıpraşıyor başka focuslarım var 🫠🫠🫠 ya bu bebenin kıpraştığını hissetmeye başladığımdan beri (~5 gündür falan) bana bir analık hormonu da bastı, böyle yenidoğan videolarına falan bakıp miyavlıyorum

büyük bir ariza yapmak veya acik ama yapici bir sekilde rahatsizligimi paylasmak yerine suratimi astim iletisim cabalarina 2 kelimelik cevaplar vererek üzerine negatif enerji saliyorum. kriz yönetimi diyince de biz

hayir benim tersim de pistir ve cok yaklasti farkinda degil. öyle kücük kücük de itismem gemileri yakar ulu orta agzina sicarim

yapmis dün beni ccye bile koymadigi bir maille de patrona teslim etmis istersen üzerine yarin konusalim diye (bensiz). hep en azindan niyeti kötü degil falan diyordum ama sanirim niyeti de baya kötü?? yani kendini göstericem diye baya baya isime konuyor ve beni asistan kösesine itiyor

birak yapsin amk onu da o yapsin, zaten daha cok is yapiyorum diye kimse daha fazla para vermiyor

ne kadar saglikli böyle bütün hormonal sinirimi 55 yasinda hayatsiz bir kadina yönlendirmem...

neyse carsamba yilsonu feedback diyalogum var patronumla, umuyorum agzimi bozmadan sen niye sürekli benim isime baskasinin el koymasina izin veriyosun cekicem.

bak ne zaman kanadaliya bilensem gelip buraya bir seyler yaziyorum, yine ufak ufak delirtti beni, sürekli elimden isimi aliyor... sürekli baskasinin isini BEN daha iyi yaparim diye üstlendigi icin kendi islerini teslim edemiyor, patronumuz da buna göz yumuyor yani

neyse zaten daha gelinligim de yok... 1 ay sonraki göt göbegim nereye varacak bilemedigimiz icin o isi de cözemiyoruz

böyle giderse aralik ayinin ortasinda, random bir pazartesi günü, ve aslinda evlenmedigim uluslararasi bir dügünüm olucak

bir ara da amerika vizesi mağduriyetini deneyimlemek istiyorum... birinci dünya vatandaşlığı what a concept ya

bize de vize var dedikleri vizeyi az önce aldım: telefona bir app indiriyosun, pasaportun fotosunu çekiyosun, 19 euro ödüyorsun ve 3 dk içerisinde mailine vize onayı geliyor... yaşadıkları vize mağduriyeti bu. yurtdışı çıkış harcından daha kolay

bi de diyor ki ufak bir şef dokunuşu yaptım bakalım bulabilecek misin??? bulamıycam tabiki MUZ çünkü salçalı nohut yemeğinde

ya öyle olmuyor çünkü yemeği ben yapmazsam bunları yemek zorunda kalıyorum :D

ya bana da aynen öyle geliyor, yenmez bir şey değil ama bomboş bir kalori, inanılmaz sıkıcı kupkuru bir karbonhidrat. ama işte bu almanla ilişki challengeı direkt. adamın 3 comfort yemeği var, biri haşlanmış patates, öteki sebzeli maultaschen, diğeri zaten düz ekmek. hepsi birbirinden sıkıcı

bi de okumus bir yerlerde herring cok iyi bir omega-3 kaynagidir diye, gidip bismarckherring almis patateslerin yanina, sana aldim bunu da bak diye cikardi. dedim ki erkektir sonucta ilk asamayi cok güzel düsünmüs ama cig baligin yasak oldugu gibi kücük bir detayi atlamis. cani sagolsun...

neyse ben tuvalete girdim ciktim geldim masaya. önüme bir tabak koydu, patateslerimi soymus, dilimlemis, tuzlamis, üzerine keten tohumu yagi ve quark koymus, yanina salata eklemis. artik love language midir göt korkusu mudur bilmiyorum ama inanilmaz etkilendim ve cemkiremedim fjhdgkh