Buna göre dosyada şüphelilerin hepsinin kamu görevlisi olması, şüpheli Erkan Aydın’ın milletvekili olarak görev alması, şüphelilerin 1 ile 3 yıl arasında hapis öngörülmesi ve “rüşvet suçu” iddiası nedeniyle dosya Ankara Ağır Ceza Mahkemesi’ne gidecek.

Bu durumun kişinin kişiliğine yönelik olduğu hatırlatıldı. Bu konuyla ilgili emsal kararlara değinildi.

Tüm bunları gerekçe sayan AYM sonuç olarak, “Anayasa’nın 26. ve 28. maddelerinde güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüklerinin İHLAL EDİLMEDİĞİNE” karar verdi. ☝️

Ancak mahkeme bu konuda sınırsız bir ifade özgürlüğü olmadığına değindi. Mahkemenin gerekçesinde köşe yazısında, “rezil", "yaratık", "adam kılıklı mahluk" şeklinde değer yargısı olarak tanımlanan hitap ve benzetmelere yer verildiği ifade edildi.

+++

AYM, KÖŞE YAZISININ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRINI AŞTIĞINA KANAAT GETİRDİ

AYM, köşe yazısının, “ifade özgürlüğü kapsamında korunması gereken üslubun bir parçası olarak nitelendirilebileceğini” belirtti. Akademisyenin tanındığı için diğerlerine göre eleştirilere katlanması gerektiğine vurgu yaptı.

++

YAZAR AYM’ye BAŞVURDU

Bunun üzerine yazar Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Yazar savunması da, “Akademisyenin üniversitede okuyan genç kızları fahişelikle suçladığını” belirterek hakaret kastı taşımaksızın tepki olarak yazıyı yazdığını dile getirdi.

+++

KÖŞE YAZISININ İÇİN “ŞEREF ve SAYGINLIĞI RENCİDE ETTİĞİ” TESPİTİ YAPILDI

Ancak Mahkeme yazarın “hakaret suçunu işlediğini” belirterek 2.600 TL adli para cezası verdi” Mahkeme yazarın ifadelerinin “şeref ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde olduğuna” kanaat getirdi.

+++

YAZAR:ÜNİVERSİTELERE YÖNELİK HAKSIZLIK ve HAKARET SUÇLAMASI YAPILDI

Yazar, savunmasında, “soru sorma gereğini duyduğunu, bu makaleyi varsayım üzerine yazdığını ve üniversitelere yönelik bu haksız/gereksiz/hakaret içeren suçlamayı yapan bir kişinin insan olamayacağını değerlendirdiğini” söyledi.
++

Öte yandan eleştiri yazısı yazan yazarın, “Şayet üniversiteler fuhuş yuvasıysa o üniversiteden sorumlu bir öğretim üyesi olarak o zaman müşteki de g. ve p. olmuyor mu?" sözleri için suç duyusunda bulunuldu ve yazı “hakaret suçlamasıyla” mahkemeye taşındı.

+++

SÖZLER TOPLUMDA TEPKİYLE KARŞILANDI

Bu konuda bir internet sitesinde köşe yazıları yazan Güner Yiğitbaşı isimli yazar bu sözlere tepki göstererek “Sen de g. ve p. misin o zaman?” başlıklı köşe yazısı yazdı. Ayrıca o dönem Sofuoğlu’na “halkın bir kesimini aşağılamak” suçlamasıyla dava açıldı.

+++

Sofuoğlu, 27 yıldır üniversitelerde görev yaptığını belirterek, Türkiye'de üniversitelilerin yerleştiği yerlerin "Nişantaşı'na döndüğünü" ve neredeyse "fuhuş evleri" halini aldığını söyledi.
+++

2020 yılında Akit TV’deki programa katılan Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun üniversite öğrencilerinin kaldığı apart daireler için “fuhuş ev” benzetmesi çok tepki çekmişti.

+++

Belediyenin Meclis üyeleri arasında 18 AK Partili, 16 CHP’li isim var. Üyeler arasında MHP’li isimler de var. Bu durumda yönetime AK Partili bir ismin geçip geçemeyeceği henüz kesin olarak belli değil, ancak yapılan oylama sonucu oy çokluğu nedeniyle bu durum ortaya çıkabilir.

Yerel seçimlerinde CHP’nin 970 oy farkla kazandığı Gaziosmanpaşa’da oy farkının azlığı/geçersiz sayılan pusulaların sayısı nedeniyle AK Parti’nin itirazı sonucu sandıklar tekrar sayılmıştı. 2 gün süren yeniden sayım işleminin ardından CHP’nin adayı Hakan Bahçetepe 848 oy farkla belediyeyi kazandı. +

“BAZI DÜZENLEMELER CEZALAR ARASINDA HASSAS DENGEYİ BOZABİLİR”

Köroğlu, İnfaz Yasası’nın bu durumla birlikte 105/A maddesinde değişiklikle ayrıca cezaları artırma yolunda değişiklikler yapılmasının tüm cezalar arasındaki hassas dengeyi bozabileceğini ifade etti.

Köroğlu, kasten yaralama, genel güvenliği tehlikeye düşürme, tehdit ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürme gibi bazı suçlarda ceza artırma eğiliminin, infaz yasasının sık değiştirilmesi ve küçük cezaların infaz edilebilirliğinin azalmasından kaynaklandığını anlattı.

+++

düşünüldüğünde demokratik kitle eylemleri ve düşünce açıklamanın  bedelinin ağır olacağı anlayışı kısa bir süre içinde toplumda içkinleştirilecek ve tepkisiz bir toplum yaratma amacı hayata geçirilmiş olacaktır.”

“EN BASİT DÜŞÜNCE AÇIKLAMASI, SÖYLEM KİŞİLERİN CEZAVİNE GİRMESİNE SEBEP OLABİLİR”

Köroğlu:

“En basit demokratik eylem, söylem, düşünce açıklamasının  dahi çeşitli  sebeplerle suç sayıldığı ülkemizde bu suçlamalar sebebiyle alınacak bir cezanın kişinin cezaevine girmesine sebep olacağından +++

“ANCAK DÜZENLEME İKTİDARIN ELİNDE BİR SİLAHA DA DÖNÜŞEBİLİR”
 
Köroğlu, “Hiçbir suç ayırımı yapmadan tüm suçlarda uygulanacak bu hüküm bir yandan da baskıcı siyasi iktidarların elinde bir silaha dönüşebilir” ifadelerini kullandı.