Sosyal medya ortalaması üzerinden tribünlere hayatta hiç bir karşılığı olmayan ve sürekli yanlışlanan analizler savurup hala "bilir kişi" muamelesi görmeyi nasıl başardıklarını anlamadığım tiplerin bugün gerçeğin en azından bir bölümünün farkına varmaya başladıkların görmek de bir ilerleme elbette.

Bu tayfanın bir bölümü mesela 15 Temmuz'dan bir hafta önce bile"Gülen Cemaatiyle Erdoğan çelişkisiz bir bütün, danışıklı dövüş yapıyorlar" çerçevesinde çok derin "analizler" yapıyorlardı, dönüp bakın o tarihlere görürsünüz.

Bahçeli Suriye merkezli olarak gelişmelerin baskısıyla Saray'ı uyardıkça Erdoğan barış sürecini hızlandırmak zorunda kalıyor. Bugün de olan bu.

Neyse ki gelişmeler bu gerçeği görünür hale getirdi ve artık herkesin fark ettiği durumu "hımm demek ki böyleymiş" diyen tayfayı da ilgiyle takip ediyoruz.

Ekrem İmamoğlu operasyonu da bugün itibariyle bu süreci ciddi şekilde tehdit ediyor ve Bahçeli'nin müdahalesi tam da buna. Eğer daha da laf anlamazlarsa baskın seçim hamlesi dahil kopuş hamleleri bekleyebiliriz.

Biz bunu Gündem Siyaset programı yaptığımız, dokuz8HABER yayın kurulu üyesi Arnavut Selim'le ( @arnavutselim.bsky.social )
uzun süredir ifade ediyoruz.

"Barış süreci" Erdoğan'a ve onun etrafından öbeklenen güç merkezine rağmen Bahçeli ve onun sözcülüğünü yaptığı kanat tarafından zorlanıyor.

Bahçeli’nin uyarısını değerlendiren "okumuş yazmışlar"ın önemli bir bölümünün yaptığı analizlerde de nihayet Erdoğan ile Bahçeli'nin öyle danışıklı dövüş falan yapmadığının anlamaya başladıklarını görüyoruz.