Başladı, hemencik biter..
Başladı, hemencik biter..
İlk Pazar..
Üçüncü gözleme..
İlk Pazar..
Üçüncü gözleme..
Ahh!
Ahh!
Belki bir yerde bir tohumda bir durumda belki
Belki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşiller
Ben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerim
Bakarsın göneniriz gidip dönelim
Ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben
Senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa."
Belki bir yerde bir tohumda bir durumda belki
Belki o ses o yudum o yumuşak döşekler yeşil yeşiller
Ben taş çekerim yılmam çamur kararım yol döşerim
Bakarsın göneniriz gidip dönelim
Ben yılmam taş çekerim çamur kararım ben
Senin de gürül gürül saçların var nasıl olsa."
Bir mayıs serpintisi ki sağlıklı
Ağustos günlerini hazırlayan. Güllerini
Sürer gurbetçiliğin.
Halksız bir yazarın acısını taşıyan
Kalebent bir şehzade gibi mahzun
Börklüce gibi sabırsız haklılığında
Öyle bir şey
Biraz uzak, biraz çıplak, ve yayan."
Bir mayıs serpintisi ki sağlıklı
Ağustos günlerini hazırlayan. Güllerini
Sürer gurbetçiliğin.
Halksız bir yazarın acısını taşıyan
Kalebent bir şehzade gibi mahzun
Börklüce gibi sabırsız haklılığında
Öyle bir şey
Biraz uzak, biraz çıplak, ve yayan."
Biraz serinlik, biraz demode etek.
Ucuz bir şarabın herkese verdiği ucuz şaşkınlık
- Birlikte çıkmamıştık, sonra buluştuk
Pantolonumun düğmesini ilikledim, kravatım yoktu
düzeltemedim ... Dedim ki, -
Ellerim sularında .."
Biraz serinlik, biraz demode etek.
Ucuz bir şarabın herkese verdiği ucuz şaşkınlık
- Birlikte çıkmamıştık, sonra buluştuk
Pantolonumun düğmesini ilikledim, kravatım yoktu
düzeltemedim ... Dedim ki, -
Ellerim sularında .."
Pazar öğlesi, Bahar kahvaltısı için...
Pazar öğlesi, Bahar kahvaltısı için...
Mayıs'ta bir Cumartesi öğlesi..
Mayıs'ta bir Cumartesi öğlesi..
Kardeşleri..
Kardeşleri..
Sen kaç günlüksün?
Sen kaç günlüksün?
Yarım kalmışlardı. Tamamlanmadılar. Toplu odalarını sevdiler.
Ölümü hüzünle geçmişlerdi, ateşe tapardılar.
Kent eşiklerindeydi, ağlayışını duydular
Kestiler, biçtiler, dikmediler ve gitmediler,
iğnelerine iplik geçirip beklediler;"
Yarım kalmışlardı. Tamamlanmadılar. Toplu odalarını sevdiler.
Ölümü hüzünle geçmişlerdi, ateşe tapardılar.
Kent eşiklerindeydi, ağlayışını duydular
Kestiler, biçtiler, dikmediler ve gitmediler,
iğnelerine iplik geçirip beklediler;"
Ve büyük tövbe. Büyük kovuşturmalar.
Kayık dar geliyor nehirlere, itiraflara, odaya
Bir hüzüne. Karşıdan bir cinse, motorlara...
Kovuşturma büyütüyor...
'Ağzında mendil tutan bir adam
biliyor şarkısız kaldığını ... '
Bir şarkı yaparsa durgunluğundan ..."
Ve büyük tövbe. Büyük kovuşturmalar.
Kayık dar geliyor nehirlere, itiraflara, odaya
Bir hüzüne. Karşıdan bir cinse, motorlara...
Kovuşturma büyütüyor...
'Ağzında mendil tutan bir adam
biliyor şarkısız kaldığını ... '
Bir şarkı yaparsa durgunluğundan ..."
Cin ve diğerleri..
Cin ve diğerleri..