Ümit Bektaş demiş ki: "Ben savaşları bitiremem, toprağın kaymasını durduramam ama biri olması gerekeni yapmadığında neler olacağını insanlara gösterebilirim.”

Birileri göstermeli.

Daha umudumu kaybetmedim, her şey er geç değişir, değişecek; insanlık güce ve paraya tapmayı bıraktığında değişecek.

Ölüme, hastalıklara teslim olup, mücadele etmeyi bırakanların bir kısmının gerçek ölüm sebebi bu; UMUDU KAYBETMEK.

O fotoğrafı çeken Ümit Bektaş: “Yunus’un fotoğrafını gören bir müteahhit malzemeden çalmaz, bir belediye kötü bir inşaata imar vermez diye hayal ediyordum. Maraş depreminden sonra o umudu kaybettim.”

Mesela Van Depremindeki fotoğrafıyla sembol olan, bütün ülkenin kurtulmasını beklediği Yunus.

Kimliğindekinden başka tek fotoğrafı, depremde mahsur kaldığı yerde çekilen fotoğrafı olan, kocaman gözleriyle umutla kurtarılmayı bekleyen, umutla kurtulmasını beklediğimiz Yunus.

Kurtulamadı Yunus.

Ve kaçınılmaz olarak mutsuz olurlar; döngüyü kırıp da özgürleşemezlerse.

Bazı insanlar da fena halde kötüdür, diğerlerine değersiz hissettirerek, zarar vererek yaşarlar: narsistik kişilik bozukluğu olanlar, sosyopatlar, psikopatlar.

Arkanızı dönüp gitmeniz gereken kişiler, değersiz hissetmesi gerekenler bunlar; ama ilginçtir onlar değersiz olduklarını kabul etmezler.

Bazı ailelerde insana değerli olduğu öğretilmez, alçakgönüllülükle değersizlik birbirine karıştırılır, fazla kırılgan, fazla hassas, iyi kalpli ama değersiz hisseden bireyler yetiştirirler. Öyleyse, kırmak lazım o döngüyü. Yok yere değersiz hissettirene, kötü davranana da arkanı dönüp gidersin.

En iyi insanları mesleğini diğer insanlara yardım için fedakarlıkla yapanlar ve yardım derneklerinde gönüllü çalışanlar arasında görüyorum; ne ünlüler ne de ünlü olmaya çalışıyorlar, sadece sessiz sedasız bir biçimde bu dünya için fazla iyiler.

“Dünyaya yakın zamanda gelmiş” bu insanlara büyük bir sevgi ve şefkat duyuyorum.

Başlarına gelecekleri de nereye geldiklerini de bilmiyor yavrucaklar. Ah canlarım.

Buraya ara ara kanserden korunmak hakkında öğrenebildiklerimi, nelere dikkat ettiğimi yazacağım.

1- Her sabah mini zeytinyağı kâseleri hazırlıyorum; gerçek zeytinyağı, bir çay kaşığı zencefil, yarım çay kaşığı karabiber, zerdeçal, bir çay kaşığı kara çörek otu.

Çocuk rüyada değildi, gerçekti. Alanya sokaklarında, dilimizi bilmese de gülümseme dili ve çat pat İngilizcesiyle dolaşıp ortalığı aydınlatan bir “dünyaya yakın zamanda gelmiş” kişiydi kendisi.

11.12.2022