Amerika’yı keşfeden Amerigo Vespucci Venedik lagünlerine benzettiği yere “Veneziola” (küçük Venedik) adını vermiş. Bugün burayı Venezuela olarak tanıyoruz.

Ancak Amerika ismini kıtaya kendisi değil, 1507 tarihli haritasında Alman Martin Waldseemüller vermiş.

Çinliler “junk” adındaki gemileriyle 1405 yılında Hindistan’a, Arap Yarımadası’na ve Afrika’ya gitmişler.

Hatta Büyük Amiral Zheng He Afrika’da hediye edilen zebra ve zürafayı Çin’e getirmiş.

Ancak bu yolculuklar keşif değil diplomasi amacıyla yapılmış.

Kristof Kolomb Hint Adaları’nı ararken Marco Polo’nun seyahatnamesini de yanına almış.

İlginç olan, Polo’nun Çin’e gerçekten gidip gitmediği tartışması. Hatta Celal Şengör’den dinlediğim kadarıyla gitmediğini söylemişti.

Çünkü Polo Çin Seddi, çay, chopstick gibi önemli şeylerden bahsetmemiş.

"Müze" kelimesi, Eski Yunanca "Mouseion" kelimesinden gelir. Mouseion, Antik Yunan'da Mousalar adı verilen 9 sanat ve bilim tanrısı için ayrılmış bir tapınaktı. Burada bilimsel çalışmalar ve sanat eserleri sergilenirdi.

Aynı metin Demotik, Antik Yunanca ve hiyeroglifle yazıldığı için keşfinden sonra hiyeroglif yazısı çözülmüştür.

Tahminen MÖ 196 yılında yazılan Rosetta Taşı adını bulunduğu Reşit kasabasından alır.

Büyük İskender'in Mısır'ı fethinden sonra hüküm sürmeye başlayan Ptolemaios Hanedanı'nın hükümdarlarından biri tarafından yazdırılmıştır.

Mısır Kralı V. Ptolemy'nin tahta çıkışını kutlayan bir bildiri içerir.

“Üniversite, bir kütüphane etrafına toplanmış binalardan ibarettir.” — Shelby Foote (1916-2005)

Li Bing (MÖ 300) hem taşkınları kontrol eden hem de yıl boyunca sulama suyu sağlayarak vadinin verimliliğini büyük ölçüde artıran Dujiangyan Nehir Kontrol Sistemi üzerindeki çalışmalarıyla tanınır.

Nehir Tanrısını yenen kişi olarak da bilinen Li Bing kültürel bir simge haline gelmiştir.

Amasya’da coğrafyanın kurucularından kabul edilen Strabon’un anıtı varmış.

Bu anıtlar insanlara ilham olmaları açısından gerçekten çok önemliler.

Keşke tüm şehirlerimizde benzeri anıtlar dikilse ve her an bir insanın neler yapabileceğine dair hatırlatıcılarla karşılaşsak.

Teruzor veya pterozor (pterosaur ) soyu tükenmiş uçan sürüngenlerdir.

Kanatları, ayak bileklerinden önemli ölçüde uzayan dördüncü parmağa kadar uzanan deri, kas ve diğer dokulardan oluşan bir zardan oluşuyordu.

“Doğa, cahili ve aptalı affetmez.” — Celal Şengör