Ya kanal ya istanbul
Ya kanal ya istanbul
"Beyazıt’ta yıkılır bi’y barikat
Geliyo devrim, annem, uyuma kalk
‘Bu çocuklar bi’ harika” diyorum
Bu zeka için vermeli zekât
Beyazıt’ta başım dik yürüdüm
Yürüdüm zıttına zulmünün
Ben o aydın günleri görürüm
Görürüm inşallah"
"Beyazıt’ta yıkılır bi’y barikat
Geliyo devrim, annem, uyuma kalk
‘Bu çocuklar bi’ harika” diyorum
Bu zeka için vermeli zekât
Beyazıt’ta başım dik yürüdüm
Yürüdüm zıttına zulmünün
Ben o aydın günleri görürüm
Görürüm inşallah"
Bir bakmışsın akşam...
Akıp gidiyor zaman.
Daha dün çocuktuk oysaki,
Rengarenk çiçekler gibi..
Yıllar geçti,
Çocukluk bitti,
Gençlik gitti,
Renkler silindi.
Esmiyor artık kavak yelleri..
Haydi kalkın ayağa çocuklar
Sonbahardayiz belli..
Vakit, doya doya yaşamak vaktı
Bir bakmışsın akşam...
Akıp gidiyor zaman.
Daha dün çocuktuk oysaki,
Rengarenk çiçekler gibi..
Yıllar geçti,
Çocukluk bitti,
Gençlik gitti,
Renkler silindi.
Esmiyor artık kavak yelleri..
Haydi kalkın ayağa çocuklar
Sonbahardayiz belli..
Vakit, doya doya yaşamak vaktı
Bizler; o kadar çok hayal kırıklığı yaşadık ki, heyecan ve coşkuyla yeni bir geleceği ümit edemiyoruz.
Stefan zweig
Bizler; o kadar çok hayal kırıklığı yaşadık ki, heyecan ve coşkuyla yeni bir geleceği ümit edemiyoruz.
Stefan zweig
Gece benim evim.
Sarhos muyum?
Deli miyim?
Çevremdeki sesler ve gürültüler bir manto gibi sıyrılıp
Düştü üzerimden, üşüyorum.
Işıklar ölüyor. Yalnızım
Irmgard Keun
Gece benim evim.
Sarhos muyum?
Deli miyim?
Çevremdeki sesler ve gürültüler bir manto gibi sıyrılıp
Düştü üzerimden, üşüyorum.
Işıklar ölüyor. Yalnızım
Irmgard Keun
Pedro Paramo, bir çürüme hikâyesi. Yaşayanların da tıpkı ölüler gibi çürüdüğü, ölülerden pek de farklarının kalmadığı bir toplumun hikâyesi bu. Toprak ağaları ve hayaletler birbirinden çok da uzak değiller
Pedro Paramo, bir çürüme hikâyesi. Yaşayanların da tıpkı ölüler gibi çürüdüğü, ölülerden pek de farklarının kalmadığı bir toplumun hikâyesi bu. Toprak ağaları ve hayaletler birbirinden çok da uzak değiller