Resim: Pablo Picasso, Minotauromachy, 1935

Bu aynı zamanda yenilmiş bir halkın cezalandırılması, güç gösterisi ve korkuyla sindirilmesidir. Yarı insan ve yarı hayvan olan ve kendinin bir eseri, hükümranlığının üvey çocuğu olan “Minotor”un anlamı “Minos’un boğası”dır.

Kurban verme törenleri de sadece halktaki ölümü değil, ölümün kişi ve cinsiyet fark etmeksizin eşit oluşuyla aynı zamanda kendinden olmayanın başkalaştırılması ve hükümranlığının ayrımcılığını, korkuyu, çaresizliği ve adaletsizliği simgelemektedir.

almaya çalışarak onun tekrardan insan olma çabasını yansıtır; ancak onların “ortak hayvansılığı” halkı hala yemeye ve sömürmeye devam etmektedir. Burada labirentin karmaşık ve karanlık geçitleri, onun aşılmaz bir labirent oluşu onun hükümranlığının katılığını simgelemektedir.

Antromorfik anlamlar içererek, Minos’un içindeki hayvanlığın Minotor olarak fiziki anlamda ve halkına zülum eden bir varlık olarak tekrardan mecazi anlamda dışarı vuruluşudur. Minos’un Minotor’u karmaşık, sonsuz yollu taş duvarların arasına hapsetmesi adaletsizliği kontrol altına

yapma çabasından ötürü Minos’a verilmiş bir cezadır. Burada ceza, meşru olanı kendi yararına, gücünün pekiştirilmesi olarak kendi için kullanmasından ötürü hayvanlığının bilfiil kendi karısıyla onun soy ağacına karıştırılmasıdır; bu karışma aynı zamanda Theriantrop yahut

bırakılmaktadır. Minotor onları birer birer avlayıp karanlık ve karmaşık geçitlerde yakalamakta ve yemektedir.

Mitolojinin alegorik yorumlamasını yapacak olursak, Minotor, adanın inayeti için Minos’un Tanrı’dan aldığı ve ancak onun güzelliğinden etkilenerek yalnızca kendisinin

arasına, bir labirente koymuştur. Halkı hayli dehşete düşüren ve insanları yemekte olan bu canavara, Minos’un duası üzerine kazandığı savaşta ölen oğlunun intikamını almak üzere Atina’dan 7 erkek ve 7 kız kurban da getiriliyordur. Bu gençler, Girit’e götürmekte Labirent’e

Tanrı onu öküz başlı insan vücutlu üvey evlatla, “Minotor”la lanetlemiştir. Minotor insan zekasına sahip bir canavardır ancak yırtıcı içgüdülere sahiptir. Daha sonra Minos, üvey oğlu olan Minotor’u kaçılması imkansız, karmaşık yollarla dolu, sonsuz gibi görünen taş duvarların