Damın oğlu yememiş içmemiş buraya gelip hala car car ediyor. Hoşt evladım, Hoşt!
Ricanı kırmam, engeli basarım. Hadi şimdi git muhatap olacak yaşıtın bebeleri bul.

Üretim aşamasının son adımları şişeleme ve bandrolleme. Şişelediğin an bandrol takıyorsun.
Bandrolü ise devletten önceden (üretim planına göre) alıyorsun. Bandrolü alırken vergiyi hazineye ödemiş oluyorsun zaten.

Kim olursa olsun benden saygıyı ve desteği hak eder diye başladım, hala da aynı yerdeyim.
Taraftar olarak görevim ıslıklamak değil desteklemek diye başladım, hala aynı yerdeyim.
Fenerbahçe’nin etinden et koparmak isteyenlere karşı durmak istedim, hala aynı yerdeyim…

Fenerbahçe’ye birşeyler katmayı düşündüm hep, destek olmayı, fayda sağlamayı…
Bunu yaparken de hiç “benim dediğim gibi olsun” küstahlığında olmadım. Fenerbahçe’ye yön vereceğimi düşünecek kadar egoma yenilmedim sanırım.
Umurumda değil kim başkan, kim hoca, kim ilk 11’de…hiç olmadı.
+++

Bluesky’ı biraz o döneme benzettim. Çok kalabalık değil. İpini koparanın gelmediği, konu hakkında 3 dakika bile düşünmeden 30 yıldır o konuya kafa yoranlara bomboş yorumlar yapılmadığı bir mecra.
Hepsinden önemlisi kimseye hitap etmeden kendime yazabileceğim bir boşluk…nefis 🙏🏻

İnternet dünyasında (daha adı sosyal medya değil) hemen bir think-tank’a dönüşen o sıcak sohbetler, özünde hep Fenerbahçe’ye hizmetin olduğu zaman zaman sert atışmalar.
Kişinin şahsıyla değil fikriyle çatıştığımız, herkesin lensince Fenerbahçe’ye birşeyler katmaya çalıştığı, ürettiği bir dönem.
+++

Fenerlist ve Antu’da benim gibilerle muhatap olduğumda ülkede sayılarımız üç haneli bile değildi.
Düşünün…100 kişiden az!

Bir kısmı hayatında stadı görmemiş, sanal dünyayla yeni tanışmış meraklı gençler. Aramızda üniversite okumamış tek tük…onlar da daha lisede.
Herkes eğitimli, zıpkın gibi +++