Candost Demiröz
candostd.bsky.social
Candost Demiröz
@candostd.bsky.social
Doctor, Psych resident, ex PhD candidate, good at quitting and giving up, except clarinet and people.

Maksat nedir? Tetkigi azaltmak, bu sırada hastanın tedavi olup olmadığı bu uygulamada dikkate alınmamış, hatta ek randevu gereklilikleri nedeniyle hastanın başvurudan caymasina/özel hastaneye başvuruya yönelmesine yola açacaktır. Maliyet azaltmak için ne gerekiyorsa yani.
June 16, 2025 at 8:28 AM
Söz gelimi, depresif şikayetler ile gelen ve ek kronik hastalıkları olan bir hastamiz var diyelim. Hastanın tiroid fonksiyonlarını görmek istiyoruz, çünkü hipotiroidi depresif şikayetlere yol açabilir. Artık bunun için kendim tetkik isteyemem, bir dahiliye doktoruna gitmesi gerekecek, sonra gelecek.
June 16, 2025 at 8:28 AM
Sorun, “kimse olmamak” hissiyle baş edememek.
Ve bu his sadece erkeklerde değil herkeste var. Yeni kuşak eskisinden daha zayıf bir kişilik orgutlenmesi ile geliyor, öfke asıl hedefine değil, toplumun özgün kesimlerine yöneliyor. Sorun, ekonomik politik açıdan değerlendirilmeli, bunu talep etmeliyiz
April 22, 2025 at 5:27 PM
Redpill ya da incel kültürü, sadece toksik erkeklikten kaynaklanmıyor.
Bu oluşumlar, toplumsal yersizliğe dair duygulanımın örgütlenmiş versiyonları.
“Bir yerde duramama”nın, “karşılık bulamama”nın politik-psikolojik biçimleri.
April 22, 2025 at 5:27 PM
Ebeveyn figürünün kırıldığı, eğitim sisteminin tutarsızlaştığı, ekonomik mobilitenin çöktüğü bir dünyada, birey yalnızca “özgürlük”le baş başa kaldı.
Ve bu özgürlük, çoğu zaman boşluk demekti.
April 22, 2025 at 5:27 PM
Unutmak istemek, yaşananların sürekliliğini kaldıramamaktır.
Buraya not düşüyorum. Okuyan varsa belki bu yük hafifler. Bireysel hafıza çöker, ama kolektif bellek örgütlenebilir. Kolektif bellek, yalnız kalanların hafızasının örgütlenmiş halidir. Kendi başımıza kalınca hiçbir şey anlamlı kalmıyor.
April 9, 2025 at 4:22 AM
Byung-Chul Han "Yorgunluk Toplumu"nda şunu söylüyor: Modern birey, baskı altında değil; kendi performansını yeterli görmeyerek yıkılıyor.
Ama bu yıkım bireysel değil. Kendi içindeki düzenle, dışındaki düzenin çelişkisini taşıyamıyor.
April 8, 2025 at 8:23 AM
Ve benzer kelimeleri başka yerlerde de duyuyorum: sokakta, protestolarda, sosyal medya yorumlarında. Herkes aynı şeyi farklı bağlamlarda söylüyor: “Devam edemiyorum.”
April 8, 2025 at 8:22 AM
Klinik ortamlarda en çok duyduğum kelimeler: mutsuzluk tükenmişlik, odaklanamama, sabırsızlık, suçluluk. Bir de "bilemiyorum". Kimi zaman bu kelimeler bile bitkin, sadece bir durumu anlatmak için değil, artık konuşacak başka kelime kalmadığı için kullanılıyor.
April 8, 2025 at 8:21 AM