Adaşım olması benzerliği arttırıyor maalesef :\

Öyle, şehirler küçük detayından bütününe kadar tamamen kişinin ona biçtiği değere göre yer ediyor zihninde. O değer de iklim, coğrafi özellikler, gelişmişlik vs ile ilgili ama en çok mutlulukla ilgili.

O ne yapmış ya da demiş, haberim yok?

O da bir seçenek, sanatını sanatçıdan ayrı tutmak da. Şahsen ben sanatçıdan nefret etsem de eserini ondan bağımsız takip etmeyi tercih ederim.

Yılmaz Erdoğan Tunalı Hilmi’de yürümeyi şiirine taşımış. O sokak başkası için dümdüz bir sokak olacaktır ve hakkaten de dümdüz bir sokak ama o şiiri hissedebilmek için de 20 yaşında bir üniversite öğrencisi olan Yılmaz Erdoğan olmak ve o sokağı öyle yürümek lazım.

Filmleri, kitapları, şarkıları ne kadar iyi olsa da sanatçılar şerefsizin önde gideni olabilir. Soykırım savunabilir. İran gibi lanet bir devlete koşa koşa gidebilir. İyi sanatçı ama şerefsizdir. Aynı zamanda şerefsiz ama iyi sanatçıdır.