onu da tükettiniz. Dergileriniz kamu bankalarının reklamlarıyla ayakta duruyor. Ürettiğiniz şeylerin %90'ı propaganda eseri. Birçoğu doğrudan veya dolaylı olarak kamu kaynaklarıyla finanse ediliyor. Kalan %10 da saygınlığını eskiden elde etmiş kimseler ve çevreler.

bu iktidarın devamına hizmet etmek olmalı. Yoksa hiçbir şeyin kıymeti yok. Size muhalif olan İslamcıları bile susturuyorsunuz. Bu itaatkar ve özgürlüksüz sanat anlayışıyla hangi toprakta yeşereceksiniz? Eskiden bir saygınlığınız vardı, kendinizi tamamen iktidarın hizmetine vererek++

Sanat diyor, AKP'nin kültür savaşındaki konumunu güçlendirmeyen bir sanat eseri yaptığınız var mı? Varsa yoksa AKP'ye hizmet, karşı tarafa meydan okuma, hepsi bu. Siz kendi içinizden çıkan aykırı sesleri bile ötekileştiren, dışlayan insanlarsınız. Sizin için herhangi bir eylemin birincil amacı ++

Her yere köy-kasaba üniversiteleri açtınız, herkese yl-doktora yaptırdınız, ne oldu, bilim mi gelişti? Üniversite okumuş, tez yazmış olmak hayatta nerede işimize yarıyor? Diplomasını alan genç soluğu Bim-A101-McDonalds-Starbucks'ta alıyor. Son 15 yıldaki tezlerin %90'ı çöp. İstersen 10 tane tez yaz.

solculuğun şeytanlaştırılmasının etkisi hâlâ devam ediyor. O dönemin yoğun anti-sol propagandası, Tr.'de solculuğu şehirli bir zümrenin ve bir avuç işçinin ideolojisi haline getirdi. Solculuğun asıl hedef kitlesi olan işçi ve köylüleri merkez sağ ve aşırı sağ kendine bağladı.

(Not: Bu bir "solcu olun" tweet'i değildir. Sadece durum tespitidir. Ben de solcu değilim. İnsanların ideolojisini büyük oranda yaşanmışlıkları belirler, katalogdan seçer gibi ideoloji seçilmez. Tr.'nin hayat şartları da insanı solcu olmaya itiyor. Ancak Soğuk Savaş döneminde ++

adaletsizlik iken halkın sürekli yapay gündemlerle kandırılması, duygu istismarının artık bir yönetim biçimine dönüşmesi, yolsuzluğun gelenek halini alması, çalışanların yarısının asgari ücretle çalışması, kalitesiz eğitim-sağlık hizmeti vs Bunları gören bir insanın solcu olmaması çok zordur.