Doğruları sadece bir müddet gizli tutarsın huyudur ve hiç beklemediğin anda çıkıp seni hayretlere düşürür. O yüzden bin kere düşün bir kere hareket et..

Yoksa başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Döngüden çıkmalı yeni ve yenilikci olmamız ekonomimize dış yatırımcılar da güven aşılamalıyız. Bu süreçleri sağlam yönetmeliyiz. İnsanımızı sabıra değil değişime ihtiyacı olduğuna teşvik etmeli ve başarmak için desteklemeliyiz. Bizim gidecek başka yerimiz yok

Peki bizi ne bekliyor?

Türkiyenin acil olarak bir detoks olarak tanımlayabilirim. İhtiyacı var. Ekonomik olarak halkın özgürlüğünü kazanması her şeyden önemli.. Bu aşamanın ise en önemli bileşeni gençlerimize serbestlik vermeli onları teşvik etmeli ve seslerine isteklerine kulak verilmeli..

Senci, benci diye ayrışmaktan sadece gene kendimize zarar veriyoruz. Doğru olanı yapmalıyız. Bu süreçten en az hasarla çıkmalıyız. Eleştirelim ama yıkmayalım. Eleştirilmeye açık olalım kısıtlamayalım. Bunlar olmazsa bu kavga bizi ileri değil geriye götürecektir.

Bu yaşananlar bize ne gösteriyor. Nasıl ilerleyeceğiz. Geçim sıkıntıları, adalet arayışları, güven meselesi… İçinden çıkılmaz bir paradoks gibi görünebilir. Doğru olanı düşünüp ilerlemek zorundayız. Yoksa kazananı olmayacak bir sona yaklaşıyoruz.

Her gün değişen gündem, bize bir kez daha istikrarlı bir hukuk sistemi ve şeffaf yönetiöin ne kadar elzem olduğunu gösteriyor. Artık tek değil bir olmalıyız, birlik olmalıyız.

Karmaşa içerisinde ne olduğunu anlamadığımız bir düzen de yaşamaya çalışıyoruz.