Maalesef sahte gündemlerin esiri olduk ve Ekrem İmamoğlu'nun tutukluğu devam ediyor. Özgür Özel'in ne olduğu da bir muamma. Devletin bütün aygıtları iktidarın elinde olsa da siyaseti artık muhalefet kontrol ediyor. Ancak süre geçtikçe ya bir korkaklık ya da bir aptallık ile karşı karşıya kalıyoruz.

"Bürokraside çatışma, yargıda parçalanma, iş adamları Ekrem İmamoğlu'na kayıyor bla bla" bunları iddia etmek için Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dinamiklerini bilmemek gerekir. Tek bir kararname ile aykırı duran elenir. Zaten sistem bu aykırıları elemek için kurulmuş.

Bu dönemde zaman zaman Bahçeli ve MHP bir aktör gibi öne çıkıyor. Ancak MHP ne bir gizli özne ne de gerçek bir aktör gibi duruyor. Kanımca AKP sıkıştığı zaman MHP üzerinden oyun kurmaya çalışıyor. O yüzden sözde çatışmalara odaklanmak sadece milletin dinamizmini azaltır.

Ben teşekkür ederim

Teşekkür ederim öneriniz var mıdır?

Bu durum bizi zayıflatmayacak, aksine daha da güçlendirecek ve motive edecektir. İnsanlık, yeni bir örneğe, yeni bir ruha ihtiyaç duymaktadır. 1789’un, 1917’nin ve 1923’ün dünyaya bıraktığı iz gibi, Türkiye'nin 2020’li yıllardaki duruşu da gelecek yüzyıllar için bir mihenk taşı olmalıdır.

Türkiye'nin komşularında ve dünyanın dört bir yanında, insanlar bir hiç uğruna öldürülmekte ve yok edilmektedir. Nasıl ki 1923 ruhu mazlum halklara umut olmuşsa, bugün de bu emperyalist odaklara karşı daha güçlü bir duruş sergilememiz gerekmektedir.

2/2 göstermektedir. Zira Bahçeli İmamoğlu'nun tamamen aklanmasını değil sürecin bu kısmının sonuçlandırılmasini istiyor olabilir. Ancak bizi her şartta milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.