''Hiç bir şey değişmez, biz değişiriz.'' - Henry David Thoreau Bugün Pazar, güneşin günü. Çoğunlukla bugün, tatil günü olarak algılansa da aslında önümüzde duran bir sonra, yani Pazar gününe kadar ki aksiyon planını yaptığımız gündür. Dinlenmek olarak algıladığımız aslında güç toplamaktır. Nasıl güç toplamak? Sevdiklerimiz ile sevdiğimiz şeyleri yaparak nedenimizi güçlendirir, düşünürüz. Aksiyon planımızı uygulamakta kararlı olmamızı sağlayan, sorumluluğumuzu güçlendiren, güneşin günündeki ilişkilendiğimiz, ilişkilendirdiğimiz en yüce değerlerimizdedir diyebilir miyiz?

''Hayatın zorlukları felç olmanız için değil, kim olduğunuzu keşfetmeniz için vardır.'' - Bernice Johnson Reagon Bu yılı değerlendirmek ve yeni bir yıla daha güçlü dahil olabilmek için hala bir fırsatınız var. İlk küçük adıma gelebilmek istiyorsanız işe yaramayan, gereksiz, sizi israfa götüren, hedeflerinizden uzaklaştıran - sizler daha da spesifik olabilirsiniz- tüm eylem, eylemsizlik, özelliklerinizi fark etmeniz önemlidir. Dikkatlice incelemek sizi ileriye doğru hareket ettirecek önemli bir eylemdir.

Kalbinizin derinliklerinden gelen en büyük arzunuz nedir? Aklınızda, ulaşılamayan istekleriniz olsa da hala bir yeri olan arzular... Kendinize bile itiraf etmekten çekindiğiniz hisler içerisinde, orada durmaya devam eden arzular... Fantezi mi değil mi ayırıp, gerçek arzularınızı nasıl bilebilirsiniz? İnsan doğası gereği mutlu olmak istiyor. Hayatın amacını keşfetmeden mutluluk hakkında fikrimiz olabilir mi? Çevremizde birçok şeyler duyuyor, görüyoruz. Bilmek arzusu ile peşinden de gidiyoruz.

''Kendilerine her yıl yeni nedenler bulan sonuçlar gördüm.'' - Stansislaw J. Lec Bir an için, size, içerisinde olduğunuz koşullardan özgürleşebileceğiniz bir fırsat için talep hakkınız olduğu söylenseydi ne düşünür, ne dilerdiniz? Şu an; Hangi eksikliğiniz kelimeler ile birleşti, havaya karıştı ve zihninizde cümleler ile nasıl bir hayalin içerisine girdiniz? Harikasınız. Çok az insanın cesaret edebildiği bir şey için buradasınız. Öyle ki öğrenilmiş davranışları neden kullandığımızın düşüncesinden tamamen uzaklaşmış, otomatikleşen yaşamların içerisinde hep birlikte sıkışmış haldeyiz.

''Gerçekten yapmak istediğiniz şeyi yapmaktan vazgeçmeyin. Sevgi ve ilham olduğu zaman, hata yapmazsınız.'' - Ella Fitzgerald Akşam oldu, sabah oldu. Her günü böyle yaşamak size nasıl hissettiriyor? Bu hayat olmasa gerek! Peki, hayat dediğiniz nedir? Belki de bugüne kadar hayatın ne olmadığını öğrendik. Öğrendiğimiz pek çok şeyin içerisinden bizleri nereden nereye getirmek istediğini düşündük mü? Birlikte konuştuk mu? Birlikte karar aldık mı?

Dünyayı nasıl algılıyorsunuz? Dünyaya her bakışımızda gördüğümüz, belki de hissettiğimiz ıstıraptır. Belki de kendinizi zihin matriksinde ne yapacağınızı bilemediğiniz hallerde, çaresiz vb , nasıl hissettiğinizi bir kaç ya da bir çok kez deneyimlemiş olabilirsiniz. Gerçek şu ki genellikle bizler geçmiş olumsuz sonuçlanan deneyimlerden stratejiler geliştiririz. Bazen kafamız karışır. İşte burası önemli kritik bir yerdir. Tekrar eden, daha da büyüyen döngüler ve olumsuz sonuçlar kişiyi durdurabilir, hayat amacına yönelik yoldan çıkarabilir.

Eylemlerinizi, tercihlerinizi, kararlarınızı ne belirliyor? Daha keskin diğer bir soru nasıl belirliyorsunuz? Her gün ve her gün tüm olan, olacak olan şeyler vasıtası ile hayatın anlamı ne? Bildiğimiz, anladığımız, hissettiklerimiz, sahip olduklarımız ve kendi gücümüz içerisinde olan her şeyin varlığında mutsuzken ne aradığımızı bilmeden, bilemeden aradığımız nedir? Bütün çabalarınıza, eylemlerinize, yaparak sahip olduklarınıza anlam kazandıracak sizden büyük ama ulaşılabilir de olan, sizi heyecanlandıran, dahil olduğunuzda sizi mutlu ve değerli hissettirecek yaşamınızın hizmet etmesini istediğiniz vizyon, amaç nedir?

An kala! Dışarıda büyük bir sessizlik. Belki de tam da ihtiyacımız olan buysa ve şimdi buna sahip görünüyorsam... Böyle bir an için bir planım var mı? Burada bu sessizliğe şimdi öylece gelmiş olamam sanırım. Bu bir hediye olsa gerek! Sabahın ilk ışıkları ile başlayan ve bir kaç gündür aralıklı süren sağanak yağış, öylece bir güzel temizledi tüm olanı. Yağmurun şiddeti şehirde ne varsa denize kadar sürüklerken, sokaklar bizlere tıkanan mazgallar sayesinde bir çok öngörülebilen sonuçları tekrar ve tekrar gösterdi.

Dışarıda ne görüyorsunuz? Her şeye rağmen yeni bir yıla hazırlıklar yapılmış, mağazalarda indirimler hazır, arkadaş, aile toplantıları tatiller ayarlandı. Çocuklar da hediye beklentilerini ebeveynlerine sipariş etti bile... Hepimizin kendini yeniden yeni bir yıla, başlangıca hazırlamaya, bir gün de olsa yaşamdaki kaosu unutmaya ihtiyacımız olsa ki, dolup taşan alışveriş mağazaları sanki kişinin beklentisini karşılıyor gibi!  Ve... Herkes birbirini etkiliyor ya da birbirimizden etkilenerek hareket ediyoruz.

Ne olsa ya da ne olsaydı sizi mutlu ederdi? Bu ve bir kaç soru ile mutluluk kavramına yaklaşımınızı nasıl ifade ediyorsunuz? Size ilham veren, mutluluğa getiren eylem, eylemsizlik, özellikler olarak nasıl tanımlarsınız? Bu yaşınıza kadar tersi ile birlikte, tüm deneyimlerinize ve sahip olduklarınıza bir bakış atarsanız, görürsünüz ki çok büyük, zorlu deneyimlerle bir dönüm noktasından sonra mutluluk denen yola doğru arayışa gelirken, eklediğiniz, yaşamınıza döşediğiniz taşları tek tek tüm hayatınız ve sevdikleriniz ile ilişkilendirmeye başlarsınız.

“Bilge adam, tüm cevaplarını bilmediği soruları olan kişidir.”  A. Einstein  Kaybolan arzular! Var olan hiç bir şey kaybolmaz. Bu, bir yasadır. Bazı arzular vardır ki her an kişinin zihin alanını meşgul eden olmasına rağmen, kişi bu arzulara kayıtsızdır. Kişi, ıstırabını kaybolmuş hissi ile tanımlarken nereden bahsediyor olabilir? Siz nasıl tanımlarsınız? İçerisinde birçok hissi barındıran, eylem, eylemsizlik, düşünce ile birlikte birbirine girmiş yün yumakları gibi algılar zihin alanını.

''Çünkü büyük bir sevgi, sevilenin hakkında edinilen bilgiden doğar.'' -Leonardo da Vinci En çaresizlik! ... durum ya da olaylarda ne yaparsınız? Belki... Derin sorgulamalar, analizler içerisinde nereye dönersiniz? Neyi araştırırsınız? Nereye gelirsiniz? Sonraki aşamada düşünceleriniz, arzularınız, hisleriniz nasıl hareket eder? Neyin keşfi içerisindesinizdir? Az ya da çok bir zaman aralığı içerisinde değerleriniz ve amacınız ile ilişkilendirdiğiniz eksikler ve değişen formları, stratejik aksiyon planınız vasıtası ile birçok keşfettikleriniz ve çevrenizin de etkisi ile her gün geleceğe yatırım yaparsınız. Ve... Öyle ki yaşamınızda olmuş, olan ve olacak olan her şeye minnettar olabilirsiniz. Hayat sizden ne istiyor? Arzu Aykın

“Bilge adam, tüm cevaplarını bilmediği soruları olan kişidir.”  A. Einstein  Kaybolan arzular! Var olan hiç bir şey kaybolmaz. Bu, bir yasadır. Bazı arzular vardır ki her an kişinin zihin alanını meşgul eden olmasına rağmen, kişi bu arzulara kayıtsızdır. Kişi, ıstırabını kaybolmuş hissi ile tanımlarken nereden bahsediyor olabilir? Siz nasıl tanımlarsınız? İçerisinde birçok hissi barındıran, eylem, eylemsizlik, düşünce ile birlikte birbirine girmiş yün yumakları gibi algılar zihin alanını.

Değişmeyi ne kadar istiyorsunuz? Ne yapıyorsunuz? Nasıl yapıyorsunuz? Nereden nereye gelmek istiyorsunuz? Zıtlıklarla öğreniriz. Her yeni günde az ya da çok ölçüm yaparız. Ancak bir amaç, niyet olsun ya da olmasın unuturuz. Peki, neden unuturuz? Amaç ve niyet ile ilişkilendirilmeyen her eylem değersizdir. Kişiyi ilerleten; amaca doğru yapılan - az ya da çok önemli değil- niceliksel ve niteliksel her eylem, eylemsizlik ve nitelikler ile anladığı ya da anlamadığı şey arasındaki farktır.

Yaşamımız boyunca en sorduğumuz sorulardan olsa gerek! Konuşmaya başladığımız andan itibaren büyüyen merakla birlikte, ebeveynleri ''Bilmiyorum.'' cevabına getirene kadar ve sonrasında zihinlerimizde dönen bu soru ile her bilge düşündüğümüz kim varsa cevabını duymayı arzuladığımız ve bir yandan da bilincimizde analiz etmeye devam ettiğimiz sonu gelmeyen eylemler dizisinin içinde, ta ki ölünceye kadar... Bununla birlikte insanlık olarak hiç bitmeyecek bir soru! ''Bu, ne denektir?'' Diğer bir deyişle ''Bunun benim için anlamı nedir?'' Neden öğrenmek isteriz?

''Okunacak en büyük kitap insandır.'' - Rumi Düşünmemiz ve sormamız gereken bir soru var: Hayat bizden ne istiyor? Hayat sizden ne istiyor? Sorduğunuz soruların cevaplarını görmeye, dinlemeye hazır mısınız? Gün içinde zihninizi meşgul eden soru ya da sorular içindeyizdir. Öneme göre cevaplarına ulaşırız. Enerjinizi, zamanınızı nerede harcıyorsunuz? Düşünceleriniz nerede? Bütün varlığınız ile düşünmek, hissetmek ve bilmek mantığınız ile değildir. Bilincinizin sınırında ve sınırın ötesine doğru düşünmek sizi üst bilince yükseltecektir.

''Ben ölürsem soylu milletimizin beraber yürüdüğümüz yoldan asla ayrılmayacağına eminim; bununla gönlüm rahat! ''1926 (Atatürk’ün S.D.V, s. 44) Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Arzu Aykın

Meditasyonun anlamı derin düşünmek, tasarlamak, ölçmektir. Günümüzde uzun süreli uygulamaları ile niteliksel farkındalık için içeriğindeki tekniklerle gerekli bir araçtır. Kendini bilme, Gerçek'i bilme arzunuz varsa başlangıç olarak teknikleri öğrenmek ve size uygunu keşfederek, gün be gün uygulama vasıtası ile nicelik ve nitelikte, devam ettikçe kendinizdeki değişimleri fark edebilirsiniz. Klasik vedik meditasyon akılcı düşünmeyi kolaylaştırır. Konsantrasyon gücünüzü artırır. En yüksek düzeyde düşünsel başarıya ulaşmanızda yardımcı olur.

''Kişinin kendi kişiliği için yaptığı özgür seçim, alınyazısı dediğimiz şeyin ta kendisidir.'' - Jean Paul Sartre Farkındayız. Hayat her yönden insanı sıkıştırıyor. Algıladığımız dünya bize ne gösteriyor? Ne yapmıyor olabiliriz? Ya da hatada ısrar ederek ne yapıyor olabiliriz? Eğer yaşamlarımızdan memnun değil, mutsuz isek düşünmek ve uygulamak bir gereklilik oluyor. Kişi değerlerine göre yaşar. Ancak çoğu zaman bilmez. Genel, bir kaç kelimeye sıkıştırılmış hayatlarımızda amaca, hedefe yönelik düşünmeyiz.

Eylemlerimiz arkasında çoğu zaman göz ardı etsek de tetikleyici duygusal eksiklikler vardır. Her ortaya çıkışında bahanelere sarılır ya da araya dünyanın bütün engellerini sıralarız. Neden böyleyizdir? Bazen düşünüyor olsak da başka bir biçimde davranırız. Hangi karşılanmamış eksikliğe sahipsiniz? Hayatınızın amacına doğru her gün gösterdiğiniz çabanıza içsel dünyanızda yükselen her ne varsa aynı çabayı orada da göstermeniz önemlidir. Üzerinde araştırmanız, analiz etmeniz yaşamınızı yönetme becerinizi geliştirecektir.

''Kutsal inancın her yeri saran eterde titreşen evrensel akımları bulunduğundan ve bu titreşimleri hissedebilen herkesin ilham alabildiğinden kuşkum yok.'' - Richard Wagner İnsan yaşamı sürekli ve hiç bitmeyen bir şifa arayışıdır. Genel algıladığımız her bir durum, olay sonuç olup, içinde fark edemediğimiz birçok ayrıntıyı barındırır. Bizi etkileyen koşulları nasıl analiz edeceğimizi bilememe halinde, çoğu zaman kafa karışıklığı içinde, gergin bir haldeyizdir.

''Kalbimle yaratırsam her şey işe yarıyor, kafamı kullanarak yaparsam, neredeyse hiçbir şey.'' - Marc Chagall Sonbahar muhteşem güzelliği ile devam ediyor. Yağmurlar yağdı. Üzerimizdeki kiri, pası sanki bir kısım temizledi. Yazın son hasatları yapılırken tüm var olan hep birlikte devam eden döngünün yeni bir safhasına hazırlanıyoruz. Bir Ekim günü... Günlük koşuşturmanın içerisinde çoğumuz için bir yandan devam eden hummalı bir çalışmadır.

''Zaman büyük bir öğretmendir, ancak ne yazık ki öğrencilerini daima öldürür.'' - Curt Goetz Dışarı çıkalım mı? Günlük yaşamımızda çok kullandığımız basit bir soru cümlesi gibi görünse de içinde insana dair birçok şeyi barındırır. Gerçekten dışarı çıktığımızda dışarda mıyız? İçeri dışarı kavramları her birimizin bakışında eşsiz anlamlarıyla doludur. Birbirimizi etkiler, birbirimizden etkileniriz. Dışarı çıkmak sizin için ne demek? Hangi beklenti ile istersiniz?

''İhmal ettiğiniz hislerinizi kullanmaya başladığınızda, ödülünüz dünyayı yepyeni gözlerle görmek olacak.'' - Barbara Sher Yüzeysel ilişkilerden sıkılmadınız mı? Her bir seferinde daha da derinleşen tarif edemediğiniz eksiklik ile başka bir arzu ve eylemi ile peşinden gitmeye eğilim göstermek bazılarımız için düşünülmemiş, normal olandır. Gerçekten normal midir? Çoğu zaman yüksek ses ile dillendirmekten kaçınır bir halde günü bitirme çabası içindeyizdir. Çok azımız cevap arar.

''En büyük bilgelik kendine egemen olabilmektir.'' - Euripides Tutkulu olduğunuz bir amacınız var mı? Belki bir arzunuz? Her bir gün yeni şeylerin içerisinden geçeriz. Ancak fark etmeyiz. Odaklandığımız nedir ki hayatın bize verdiklerini göremiyoruz? Belki de odaklandığımız ile ilişkilendiremiyoruz! Arzunuzu uyandırın! Ne kadar sıklık ile zihninizi olmak istediğiniz kişi olmaya, size ilham veren, istediğiniz şeyi yapmaya ya da ortaya koyacağınızı bildiğiniz sonuçları yaşamaya odaklıyorsunuz?