Sen köpek olarak girmişsin. Aktrol neden giremesin?

Yalana bak

Kalp krizi geçirme riski çok yüksek olan birinin cezaevinden kendi evine kendi arabasını kullanarak gitmesinin nasıl bir riski oluşturduğundan haberdar mısınız siz peki? Hiç mi diğer insanları düşünmüyor? Ben anlatıldığı kadar rahatsızlığı olduğunu düşünmüyorum.

Öyle bir anlatıldı ki medyada haliyle kafamızda şöyle bir imaj oluştu. “Bu adamın ayağa kalkacak hali yok. Zayıflamış, bitkin, ilaçlarla yaşayan, resmen sürünen” biri gibi lanse edilince ne bileyim. Baktık ki kendi aracını kullanarak geliyor, gayet sağlıklı gözüküyor. Rengi filan yerinde yani.

Neyse. İnanmış gibi yapalım.

Acayip hastaymış. Ayakta duracak hali yokmuş.

Çok hastaymış. Haklısın.

Evet.

Hoşgeldin kardeşim.

Fişi çekelim.

Niye ki? Yolsuzluğu beraber mi yaptınız?

Kadınların yaşadığı sorunları çözüme değil sadece şikâyete alet etmek, en az sorun kadar tehlikeli.
Gerçek mücadele, sürekli karanlığı anlatmak değil, ışığı büyütmektir.

Yani bu ülkede düşünen herkes içeride ama tweet atan herkes dışarıda mı?
Demek ki bazıları içeride değil, sadece aklının dışında yaşıyor.

Pikaçu devreye girsin, bari anayasayı o okusun.
Bu ülkede adalet arayanlara çizgi film karakterini örnek gösteriyorsan, sorun sistemde değil, senin kafanda demektir.

İşçi hakkını arayınca “saf”, yolsuzluk konuşulunca “uzman” kesilen bir nesil var.
Kapatıldığı iddia edilen dosyaların içeriğini bilmeden hüküm dağıtmak kolay, çözüm üretmek zor.

Öğrenciyse masum, sistemse suçlu.
Film senaryosu gibi hayat analizi yapan sana hatırlatayım:
Gerçekler ne Bluesky duygusallığıyla ne de sloganla yazılır, delille yazılır.

Savaşta ölüm istatistik değil, toprakla buluşan can demektir.
Sokakta ölüm ihtimalle yaşanır, savaşta ölüm neredeyse kaçınılmazdır.
Türkiye barış içindeyse, bunu küçümsemek değil, şükretmek gerekir.
Barışı aşağılayan sözler, savaşın ne olduğunu hiç görmemiş gözlerden çıkar.

D E F O L