“İstanbul Ansiklopedisi” kamera kullanımı, harika iki kadın başrol ve doğal bir hikaye akışı ile övgüyü çokça hakediyor. Reşad Ekrem Koçu’dan onca bahsederken İstanbulun görsel güzelliği ve hafızasına keşke daha da fazla dokunulabilseydi. Yine de muhakkak izlenmeli, puanım 4.5/5.

"Adolescence" için uzun uzun yazmaya gerek yok. Harika bir kamera kullanımı, dram dolu hikaye içerisinde karakterlere ve onların yaşananlara verdikleri tepkileri ustalıkla odaklanması ile son dönemde izlediğim en çarpıcı dram dizisi. Puanım 5/5.

Cassandra, bilimkurgu hikayesini bir aile draması ile birleştiren, yer yer teknik hatalar ve hikayede kopukluklar barındırsa da, genel olarak izleyici üzerinde merak unsuru yaratabilen bir içerik olmuş. 6 bölüm de olması dikkate alındığında vakit ayrılabilir bir dizi. Puanım 3.5/5.

"Babygirl" hikayesi oldukça klasik gibi gözükse de, sosyal meselelere odaklanan, kuşak farkı denilen kavramı yıkmaya çalışan, gerilim kısmını çoğunlukla müzikleri ile kotaran bir film. Erotik kısımlarda ise Kidman ve Dickinson arasındaki uyum etkileyici. Puanım 3,5/5.

Bir süredir izlemek için beklediğim "Mishima" filmini yeni bitirdim. Japonyanın sansasyonel yazarının hayatını, kitapları üzerinden teatrel bir dil ile anlatırken, gerçek yaşamının da son gününü çarpıcı bir şekilde izleyecisine aktaran bir film. Önce kitaplarından başlamanız tavsiyedir. Puanım 4/5.

Anime severler için de iki hızlı öneri, "Dandadan" ve "Blue Lock". Her ikisi de Netflix'te izlenebilir. İlki fantastik ve bilimkurgu öğeler içerirken, diğeri romantik bir kurgu üzerine kurulu. Dandadan için mangasında önde gittiğimden söyleyebilirim ki işler daha da çetrefilleşecek :)

Bu yıla "From" ile başladık. Lost kimyasını bilimkurgu ve korku türleriyle yaşatan, merak uyandırıcı bir dizi. İlk sezonu geride bıraktık, dizinin gizemi tam gaz devam :) TV+ üzerinden izlenebilir, şu an için şiddetli tavsiye edilir.

Bu arada; güzelliklerin, mutlulukların, adaletin ve sevginin daim olabileceği bir yıl ümidiyle, iyi seneler.

Yılı "The Holdovers" ile kapatıyoruz. Matematiği oldukça belirgin bir film olmasına karşın, izleyicinin aradığı samimiyet ve dramı karşılayan, komedi yanı biraz eksik kalsa da genel anlamda izleyicisini tatmin eden bir film. Kameranın doğru seçimi ve Giamatti ekstra puan hakediyor. Puanım 4/5.

Other People's Children, Fransız sineması olduğunu sonuna kadar hissettiren, hayatın içerisinden bir kesiti iyi bir başrol ile izleyicisine aktaran, genel olarak iyi bir soundtracke sahip bir film. Son sahnesiyle de karakterini güçlü bir zemine oturtması, yönetmenin iyi bir manevrası. Puanım 4/5.

Dün "Tar" filmini izledim. Yönetmenin hikayeyi ele alış biçimindeki zamanlama sorunları, Cate Blanchett dışındaki karakterlerin filmde tutunamaması, filmin sonlarında hikayenin ani çözülüşü ve sosyal mesaj kaygılı yaşayan gençlerin basit çizimleri derken filmi beğenemedim. Puanım 2.5/5

Netflix'te "Bir Zamanlar Noel'de", tam Noel filminden beklenecek, izleyicisini duygusal olarak tetikte tutan bir film. Klasik temanın modern dokunuşlar ile harmanlanması yerinde. Puanım 4/5.

Oyunun ismi uzun, "84 90 62 74 / Old Fools". Modern çiftlerin hayatına ışık tutan, hareketli, klasik tiyatrodan çok sahne performansı olarak yorumlanabilecek, izleyicisini komedi ve dram unsurları ile besleyen güzel bir oyun. Süresi biraz daha az olabilirdi, oyuncuların enerjisi ise harikulade.

Emilia Perez, başarısız bir deneme, müzikal diye bahsedilen sahneler sonuç vermeyen deneyler topluluğu. Başında oldukça umutlandırsa da, hikayesini eril ve batılı bir dil üzerine kurarak izleyicisine herhangi bir şey vadetmeden noktalanıyor. Üzülerek 1,5/5.

Berlinale'de en iyi kısa film kazanan Un Movimiento Extrano filmi, sahip olduğu kısa süreyi enflasyon, seks, flört uygulamaları ve modern kuruluşlar üzerinden bir karakterin hayatını yansıtan bir kara komedi. Puanım 3,5/5.

Black Doves dizisini henüz bitirdik. İzleyicisini tatmin edecek, yer yer Killing Eve ve 7 Psychopats (ki dizinin yönetmeni bu filmin editörü) esintileriyle beslenen, klişe İngiliz ajan hikayelerinden ödün vermeyen, Ben Whidshaw'ın parladığı, Keira'ya ise ısınamadığım bir dizi. Puanım 4/5.

Tunç Başaran'ın Piano Piano Bacaksız'ı, 40'lar ruhunu 90'lar kıyafetlerinde izletmesine karşın, net mesajları ve güçlü oyuncu kadrosu olan bir film. Acının dibini gören insanların birliktelik sayesinde hayatta kalışlarını görmek, günümüz için dahi oldukça önemli bir mesaj. 3,5/5

Bir Terennüm" sizi ilk andan içerisine çeken, iki oyuncunun da muazzam iş çıkardığı, aile bağları ve yaşamların benzerliği üzerinden okuyucusunu etkileyen kaliteli bir iş. Puanım 4.5/5.(Not: Alan Kadıköy oldukça iyi bir sahneymiş)

İlk paylaşım, henüz bitirdiğim bir animeyle ilgili. "Look Back" (Rakku Bakku), 58 dakika içerisine farklı duyguları sığdırabilen, dostluk, yaratıcılık ve kaçılamayan gerçeklikleri ustaca harmanlayan bir film. Prime Video üzerinden ulaşılabilir. Puanım 4/5.