Bu haksız tutuklama AİHM ve AYM'nin de pek çok kararında ifade ettiği üzere basmakalıp ifadeli gerekçelerle devam ettirilemez
Böyle tutuklama ve "gerekçesiz gerekçeler"hukuka uygun vicdani kanaatin ifadesi değil, keyfiliğin ifadesidir. Keyfilikten derhal vazgeçilmeli,Türkiye acilen hukuka dönmelidir

8)Cebir Şiddete başvurmamış, bulunduğu yeri konum atarak bildirmiş"Z Bakış" kitabının yazarının "diktatör"yazılı pankart ile fotoğraf çektirdi diye tutuklanması hukuk ve vicdanla bağdaşmaz.CMK'ya göre hakim kararını vicdani kanaatine göre verir.Ancak vicdani kanaat, keyfilik anlamına gelmez.

7)Mahkemenin 25/04/2025 tarihli kararı:"Suçun vasıf ve mahiyeti mevcut delil durumu itibariyle oluşan kuvvetli suç şüphesinin varlığı, atılı suç ve kanunda öngörülen ceza miktarı itibarıyla serbest bırakıldığı takdirde kaçacağı şüphesi bulunduğu iddiasıyla tutukluluğa yapılan itiraz reddedilmiştir"

6) İsnat edilen suç tutuklamayı gerektirmediği gibi Yargıtay, AYM ve AİHM içtihatlarına göre de Esila'nın sadece fotoğraf çektirmek için elinde tuttuğu pankarttaki ifadeler de suç oluşturmamaktadır
Açıkça ölçüsüz olan tutukluluğun devamı halinde sağlığı ve eğitimi bakımından ağır zararlar görecektir

5)9.4.2025 Tarihinde İstanbul Sulh Ceza Hakimliği kararı ile tutuklanan Esila sağlık durumu için son derece elverişsiz bir ortamdaki cezaevine konulmuştur.İşlendiği iddia edilen suç yeri Kadıköy olduğu için verilen yetkisizlik kararları nedeniyle tutuklamaya itiraz başvuruları sürüncemede kalmıştır.

4)Esila'nın Baba adresine ulaşılmış,
verdiği bilgi üzerine polis 02.00 sıralarında arkadaşındaki Esila’yı aramış,o da arkadaşının adresini vermiş ve konum yollamıştır.Hiçbir gizlenme veya kaçma davranışı olmadığı halde kıyafetlerini değiştirme imkanı bulamadan pijamalarıyla göz altına alınmıştır.

3) Pankart elindeyken orada bulunan bir kişinin (kamu görevlisi olduğu sonradan anlaşılmaktadır) "ben de fotoğrafını çekebilir miyim?" şeklindeki isteğini doğal görüp tutuklanmasına gerekçe olan fotoğrafı çektirmiştir.

2) Türkiye'ye 15 günlüğüne ailesini ziyarete gelmiştir. Kadıköy ilçesinde düzenlenen etkinlikte müzik gruplarını dinlemek ve fotoğraf çekmek için etkinlik alanına gitmiştir. Bir hatıra olsun diye etkinlik alanındaki bir pankartı eline alıp fotoğraf makinesini çekim için arkadaşlarına vermiştir.

1) Esila Ayık 22 yaşında. Annesi vefat etmiş. Çalışkanlığı, gayreti ve hayırseverlerin destek ve burslarıyla Belçika'da GENT Üniversitesinde fotoğrafçılık bölümünde okuyor. Doğuştan gelen kronik aort yetmezliği ve nefrotik sendrom rahatsızlıkları var ve 2017 yılından beri takipli hasta.

Tüm kamuoyunun bildiği üzere; geçmişten günümüze her görüş ve her kesimden kişilerin özellikle adil yargılanma hakları ihlal edilmesine veya özgürlüklerini sınarlamaya yönelik haksız uygulamalara karşı;bilimsel görüş vermek veya açıklamak yoluyla hukuki destek sağladık,sağlamaya devam edeceğiz..

Bu görüşlerimizi konuyla ilgili basın toplantısında açıkladık. Dolayısıyla söz konusu çalışmalar ve bu kapsamda yaptığım toplantılar veya görüşmeler bir avukatlık hizmeti değil sözlü ya da yazılı olarak bilimsel görüş verilmesidir.

Bu kapsamda"ahmak davası"olarak bilinen davada,akademisyen meslektaşlarımla İmamoğlu'nun cezalandırılması ve siyasi yasak getirilmesinin hukuka aykırı olacağına yönelik ve  benzer şekilde Ekrem İmamoğlu'nun 35 yıl önceki yönetmeliğe uygun yatay geçişi ve diploması konusunda da,bilimsel görüş verdik.

Herkes için adalet idealine bağlı her hukukçunun asli görevi,hukuk dışı soruşturma ve kovuşturmalara maruz kalanlara hukuki yardımda bulunmaktır.Hukukun üstünlüğünü savunmak için, öğretim üyeliğinin yanı sıra CMK'nın md.67 ve 68 kapsamında uzman mütalaası vermek de üstlendiğim görevlerden biridir.

Hukukun üstünlüğü,
insan onuru,hukuk devleti ve adil yargılanma hakları değer ve ilkelerinin her zaman ve herkes için"amasız"olarak geçerli olması yolunda uğraş vermekteyim.Bu uğraşı vermek, özellikle keyfi uygulamaların ortaya çıktığı ve ceza hukuku araçlarının kötüye kullanıldığı dönemlerde önemli

İşte böyle bir ortamda, savunma görevini üstlenen avukatların göz altına alınması da,siyasi arka planlı soruşturma süreçlerinin tümüyle hukuk zeminin dışında yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koymaktadır.

İşte böyle bir ortamda, savunma görevini üstlenen avukatların göz altına alınması da,siyasi arka planlı soruşturma süreçlerinin tümüyle hukuk zeminin dışında yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koymaktadır.