2025 yılı, Türk futbolu için bir skandal yılı olarak tarihe geçmeye hazırlanıyor desek yeridir. 27 Ekim’de TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun açıklamaları sonrası gündeme bomba gibi düşen bahis skandalı, kulüplerin, oyuncuların ve hatta bazı yöneticilerin hedef alındığı iddialarla futbol dünyasındaki taşları yerinden oynattı. Skandalın boyutu ve etki alanı, Türkiye futbolunun ve Türkiye’nin siber güvenilirliğine dair ciddi soru işaretleri doğuruyor. TFF Başkanı Hacıosmanoğlu'nun 27 Ekim günü yaptığı açıklamalarda "371 hakemin bahis hesabı bulunduğu ve 152'sinin aktif olarak bahis oynadığının tespit edildiğini” dile getirmesinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı bu açıklamanın halihazırda devam eden soruşturma dosyası bakımından ihbar olarak kabul edildiğini bildirdi.

Sabah kahvemi alıp ekranı açıyorum. Binlerce bildirim, sayısız mesaj, storyler… Hepsi bir anda. Hızlı, parlak, dikkat çekici. Ama bir bakıyorum, bir mesajım cevapsız; içten içe bir boşluk hissi. Dijital dünya bize her şeyi anında veriyor ama gerçek zamanlı empatiyi, sabrı ve bağlam okuma yetisini unutturuyor. Günümüzde yapılan araştırmalar da bunu destekliyor. Sosyal psikoloji alanındaki çalışmalar, dijital iletişim araçlarının insanların duygusal farkındalığını ve empati kurma kapasitesini etkilediğini gösteriyor.

Sen o dumanaltı internet kafeleri hâlâ rüyanda görüyor musun? CRT monitörün titreyişi, klavyenin deli gibi tıkırtısı, de_dust2’de AWP zoom’layıp headshot’larla rakibi tek tek silip “Rush B no stop!” diye bağırdığın o kaotik geceler… “GG EZ noobs!” diye kulaklığı fırlattığın anlar… Dostum, Türk kiber sporu tam burada doğdu. 2000’lerin başında Counter Strike 1.6 indir çılgınlığı ülkeyi sardı; bir oyun değil, bir yaşam biçimiydi.

Selim Ünlüsoy'un projesi AI Transparency Tag içinde yapay zeka bulunan materyallerin şeffaf iletişimi için bir sınıflandırma sistemi sunuyor. Kaynak: Selim Ünlüsoy'dan Üretiminde Yapay Zekâ Bulunan Materyaller için Etiket Sistemi • Bigumigu

Instagram, youtube, diziler, reklamlar, dijital feminizm kadınları nasıl temsil ediyor ? Dijital kültür artık kadınların hem görünürlüğünü hem de temsil biçimlerini belirleyen en güçlü alanlardan biri. Bir yanda, Instagram ve Snapchat’teki kusursuz filtreler, estetik trendleri, influencer kültürü, kadın bedenini ve toplumsal normları stereotipleştiren reklamlar ve modern dünya gözünden kadınlar; Bir yanda ise, kadınların eşitlik ve politik mücadelelerini kitlelere yayması ve dayanışma seslerini duyurabilmesi… İki uç arasında gidip gelen gerçeklik ; Nesneleşme ve Güçlenme.

Her ebeveyn, minik yavrusunun güvenli ve mutlu bir ortamda büyüyerek dünyayı keşfetmesini arzu eder. Bebeklerin ilk adımlarını atarken, emeklerken veya sadece çevrelerini izlerken kendilerini rahat hissetmeleri büyük önem taşır. Bu noktada oyun matı halısı, ebeveynlerin beklentilerini karşılayan önemli bir yardımcı olarak öne çıkar. Bebekler için özel olarak tasarlanan bu halılar sadece keyifli bir oyun alanı sunmakla kalmaz, aynı zamanda onların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini de destekler.

Son yıllarda, sosyal medyanın doğası sessizce değişiyor gibi. Eskiden her paylaşım, beğeni ve yorum için küçük bir sahneydi; şimdi ise çoğu içerik, izlenmekten çok saklanmak, korunmak ve hatırlanmak için üretiliyor. Bir fotoğrafı atarken, bir ses kaydı oluştururken, çoğumuz farkında olmasak da, artık başkalarına değil, gelecekteki kendimize sesleniyoruz. Sanki yaşamı sadece yaşamak yetmiyor, onu aynı zamanda bir arşiv haline getirmek gerekiyor.

KALIPLARIN DIŞINDA : QUEER KİMLİKLERİN GÖRÜNÜRLÜK MÜCADELESİ Toplumsal cinsiyet ve cinsel yönelim, hala pek çok toplumda tartışmalı ve görünürlüğü sınırlı alanlar olarak ele alınıyor.  Cinsellik ve toplumsal cinsiyet kavramlarının queer kuram çerçevesinde nasıl geliştiğini incelemek ve söz konusu kavramların arkasındaki toplumsal inşacılık ve normları sorgulamak ise hala birçok toplumun kaçındığı alanlardır. Medya ve popüler kültür, bireylerin kimliklerini ifade edebileceği en etkili araçlardan biri olmasına rağmen bireyler çoğu zaman önyargı ve normatif baskılar tarafından şekillendiriliyor.

      ‘ İş yerinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği’ -Aynı masada farklı değer : İş yerinde kadınların bitmek bilmeyen eşitlik mücadelesi- Kazanç yapısı istatistiklerine göre, kadınların erkeklere kıyasla daha az maaş aldığı tespit edildi. Ofis masasında yan yana oturuyorlar, sahada birlikte çalışıyorlar. Aynı işi yapıyorlar, aynı toplantılara katılıyorlar, aynı hedeflere koşuyorlar. Ama her ay sonunda bordroya yansıyan rakamlar eşit değil. Yıllık ortalama brüt ücret karşılaştırıldığında, en büyük fark %17,4 ile yükseköğretim mezunlarında görüldü.

Bazen sosyal medyada gezerken aklımdan geçiyor: Biz artık gerçekten yaşıyor muyuz, yoksa sadece iyi çekilmiş bir hayat mı kurguluyoruz? Kahvemizi içiyoruz ama kahve bitmeden telefon elimizde. Gün doğumuna değil, kadraja bakıyoruz. Ve bu arada “anı yaşamak” cümlesi, bir story etiketi haline geliyor. Bir zamanlar influencer dediğimiz kişiler farklıydı. Onlar bir fikir taşıyordu, bir tarz, bir ton, bir duruş. Bugün herkes biraz influencer, ama ilginçtir, özgünlük hiç bu kadar az olmamıştı.

Yeni platformumuz erisilebilirlik.org ile herkes için kapsayıcı dijital erişilebilirlik ve web erişilebilirliği çözümleri sunuyoruz. Kaynak: Erisilebilirlik.org Yayında!

Teknoloji ve tasarım dünyasından gelen yaratıcı yönetmen James William Cipriano tarafından kurulan Pretend Aperture, yapay zekâ destekli görsel anlatılarla markalar ve girişimler için sinema kalitesinde hikayeler üretiyor. Kaynak: Yapay Zekâ Ürünü Retro Sinematik Evrenler • Bigumigu

OmnesViae adlı çevrim içi harita, antik Roma İmparatorluğu’nun yollarını tarihsel kaynaklara dayanarak yeniden canlandırıyor. Kaynak: Antik Roma Yollarını Gösteren Dijital Harita • Bigumigu

Kaçak Çay Saati, 27 Eylül’de Istanbul Fringe Festivali kapsamında ARTER’deki Türkiye prömiyerinin ardından 4 Ekim’de Etimesgut Kent Fest’te yer alıyor.  Mustafa Zeren ve Fatih Gençkal’ın Cansu Pelin İşbilen ortaklığıyla gerçekleştirdiği Kaçak Çay Saati, 27 Eylül’de Istanbul Fringe Festivali kapsamında ARTER’deki Türkiye prömiyerinin ardından 4 Ekim’de Etimesgut Kent Fest’te yer alıyor. Etkinlik dili Türkçe-Kürtçe-İngilizce'dir. Türkçe üst yazı ile de sahnelenecek. Mustafa ve Fatih, ülkenin iki ucundan tutup dans fikrinin sınırlarından çekiştirmeye devam ediyor.

Sosyal Fayda için İletişim Derneği (SoFİ), İstanbul’daki bağımsız tiyatro sahnelerinin iletişim pratiklerini mercek altına alan “Tiyatro Sahnelerinin İletişim Alışkanlıkları” raporunu yayınladı. Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Türkiye Mozaik Foundation desteğiyle hazırlanan rapor, 68 sahneyle yapılan görüşmelere ve dijital verilerin incelenmesine dayanıyor. Sosyolog Ayşegül Algan ve Gazeteci-Eleştirmen Mustafa Kara tarafından hazırlanan rapor, bağımsız tiyatroların finansal yetersizlikler ve yapısal engeller nedeniyle seyirciye ulaşmakta zorlandığını ortaya koyuyor.

İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, İstanbul Fringe Festivali kapsamında, koreograf ve yönetmen Giovanni Insaudo’nun yeni eseri NOSTALGIA’yı sunmaktan mutluluk duyar. Yapımını I Vespri’nin üstlendiği eser, TanzLabor ROXY Ulm ve DANCEHAUS più ortak yapımıdır; Twain_Direzioni Altre, Palcoscenico Danza ve aynı Enstitü tarafından desteklenmektedir. NOSTALGIA, tekrarı mümkün olmayan benzersiz anları yeniden yaşama arzusuna, hafızanın çağrıştırıcı gücüne ve dans sanatının ortaya çıkardığı duyguya dair yoğun ve şiirsel bir düşüncedir.

Agora Demokrasi Burs Programı başvuruları devam ediyor. Burs programının son başvuru tarihi: 6 Ekim 2025 Pazartesi.  Heinrich Böll Stiftung İstanbul Ofisi'nin demokrasi alanında, toplumsal sorunlar ve insan haklarıyla ilgili, gönüllülük potansiyeli yüksek ve sorumluluk almak isteyen üniversiteli gençler için oluşturduğu burs programı Agora’ya başvurular devam ediyor. Programın hedefi, katılımcılarının maddi zorluk yaşamadan, iki sömestr boyunca hem eğitimlerine devam etmesi hem de insan hakları ve sivil toplum alanında deneyim kazanmalarına katkı sağlamak. 

İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, 6. Uluslararası Opus Amadeus Org Festivalinin açılış konserine “Napoli Rüyası” başlığıyla katılacak. İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, 6. Uluslararası Opus Amadeus Org Festivalinin açılış konserine “Napoli Rüyası” başlığıyla katılmaktan mutluluk duyar. Bu özel gecede, İtalya’nın önde gelen org virtüözlerinden Emanuele Cardi, dinleyicileri 18. yüzyıl Napoli müzik okulunun zarif ve büyüleyici mirasında unutulmaz bir yolculuğa çıkarıyor. Programda; De Majo’nun büyüleyici sonatları, Scarlatti’nin İspanya esintileri, Porpora’nın coşkulu fügleri ve Pergolesi’nin zarif sonatı yer alıyor.

İstanbul İtalyan Kültür Merkezi, İstanbul Fringe Festivali kapsamında, koreograf ve yönetmen Giovanni Insaudo’nun yeni eseri NOSTALGIA’yı sunmaktan mutluluk duyar. Yapımını I Vespri’nin üstlendiği eser, TanzLabor ROXY Ulm ve DANCEHAUS più ortak yapımıdır; Twain_Direzioni Altre, Palcoscenico Danza ve aynı Enstitü tarafından desteklenmektedir. NOSTALGIA, tekrarı mümkün olmayan benzersiz anları yeniden yaşama arzusuna, hafızanın çağrıştırıcı gücüne ve dans sanatının ortaya çıkardığı duyguya dair yoğun ve şiirsel bir düşüncedir.

Sabancı Üniversi İstanbul Politikalar Merkezi’nde gerçekleştirilen Uluslararası Dış Politika, Savunma ve Güvenlik Okulu’na başvurular başladı. Başvurunun son tarihi ise 5 Ekim 2025. Lisansüstü öğrenciler ile uluslararası güvenlik alanında ileri düzey bilgi edinmek isteyen araştırmacılar için tasarlanan Uluslararası Dış Politika, Savunma ve Güvenlik Okulu’na başvurular başladı. Prof. Dr. Alper Kaliber tarafından yönetilen Güvenlik Okulu’nun amacı, uluslararası güvenlik çalışmaları içindeki ana akım ve eleştirel tüm önemli kuramsal yaklaşımları ve güncel kavramları kapsamlı ve bütüncül bir şekilde ele almak.

Orizont Sonor Festivali, ikinci yılında gazetecilik, ses tasarımı ve gençlik olmak üzere üç ana tema etrafında şekillenen yenilikçi bir radyo ve ses yaratımı festivali olarak yoluna devam ediyor. Festival, Romanya’da henüz yeterince tanınmayan bu alana dikkat çekmeyi ve sesli yaratımın (radyo tiyatrosu, sesli kurgu, podcast, sesli belgesel vb.) farklı boyutları etrafında yeni bir bölgesel hareketlilik oluşturmayı amaçlıyor. İlk edisyonda olduğu gibi, Karadeniz’e kıyısı olan ülkeleri (Moldova, Bulgaristan, Türkiye, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan) kapsayan bölgesel bir festival olma hedefini sürdürüyor.

McGraw İş Gazeteciliği Bursu başvuruları başladı. “Paranın izini süren” iddialı haberler desteklenecek. Son başvuru tarihi 13 Ekim 2025. “Parayı Takip Et” temalı, büyük etki yaratacak bir haber için harika bir fikriniz mi var ama bunu gerçekleştirmek için yeterli kaynağınız yok mu? McGraw İş Gazeteciliği Bursu sizinle iletişime geçmek istiyor. Harold W. McGraw, Jr. İş Gazeteciliği Merkezi, tecrübeli gazetecilere 15.000 dolara kadar hibe ve güçlü editoryal destek sunarak, ekonomik, finansal ya da iş dünyasına dair derinlemesine araştırma ve özgün haberlerin yapılmasına olanak tanıyacak.

Ukrayna'ya karşı tam ölçekli savaşın başlamasından bu yana İngiliz medya kuruluşu Byline Times Kremlin’in en çok yaptırım uyguladığı medya kuruluşlarından biri oldu. Ukrayna'ya karşı tam ölçekli savaşın başlamasından bu yana Kremlin, İngiliz medya kuruluşu Byline Times’ın 6 medya çalışanına yaptırım uyguladı. Byline Times X (eski adıyla Twitter) hesabı üzerinden paylaştığı mesajda Kremlin tarafından en çok çalışanlarına yaptırım uygulanan medya kuruluşu olduğunu açıkladı. Byline Times’ın paylaştığı diğer verilere göre ise Guardian’dan 5 BBC’den 3, Telegraph ve FT’den 2, Times’dan 1  gazeteciye Kremlin tarafından yaptırım uygulandı.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu (TGC) CHP  İstanbul İl Başkanlığı'nda yaşanan olayların haberleştirilmesine  ilişkin yaptığı açıklamada RTÜK’ün medyaya karşı eşit mesafede durması gerektiğine dikkat çekti.  CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda yaşanan olayların haberleştirilmesine ilişkin RTÜK’ten yapılan açıklamaya TGC’den tepki geldi. TGC açıklamasında  RTÜK’ün gazetecilik mesleğine doğrudan müdahale etmekten vazgeçmesi gerektiğine değindi. TGC açıklamasında şunları da söyledi:  “ Demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün yaşatılması için basın ve düşünceyi ifade  özgürlüğüne yönelik tehditlerden vazgeçilmelidir.

CoCirculation3, uluslararası araştırmacıları Türkiye’nin önde gelen kurumlarını davet ediyor. CoCirculation3 Programı, Avrupa Birliği’nin Ufuk Avrupa araştırma ve inovasyon programı altında yer alan Marie Skłodowska-Curie COFUND çağrısı ile fonlanmaktadır. Program, Türkiye’nin araştırma ve yenilik ekosistemini uluslararası deneyimli araştırmacılarla buluşturmayı hedeflemektedir. 2025 yılı çağrısı 1 Eylül 2025 itibarıyla başvuruya açılmış olup, başvurular 1 Aralık 2025 tarihine kadar devam edecektir. Program kapsamında desteklenecek araştırmacıların, 24 ay boyunca Türkiye’deki akademik veya akademi dışı (sanayi kuruluşları, KOBİ’ler ve diğer araştırma yapılabilecek kuruluşlar) bir kurumda bir danışman eşliğinde araştırmalarını yürütmeleri beklenmektedir.