İnsan en çok içtiği,yediği şeyin tadını aldığında yaşadığını hissediyor. Bir gün acı duymasın insan her tad acı geliyor. Yine bir gün neşe duymasın her tadın tatlı bir yanı oluyor. Konu asla yiyecek değil. Ama herkesin konusu da kendine.
Umarım yolumuz hep yaşadığımızı hissettiğimiz şeylerle doludur

Bugün Üsküdar sahilde çiçekçi teyzeye öyle bakmışım ki 'al kızım senin olsun sen çok istedin ben anladım’ dedi. Para bile almadı üstüne bir de dua etti. Allah’ım konu hala çiçek miydi bilemedim..

"Kabul, teşvik edilmeden âşık olabilmek cesaret ister. Ama her ilgiye kucak açmamak da gerçek aşka hürmetin şanındandır." diyor Başak Buğday, hem sevmenin cesaret istediğini hem de seçici olmanın, gerçek aşka duyulan saygının bir göstergesi olduğunu çok zarif bir dille anlatıyor.

İnsancıklar romanında Makar Dymiç karakteri diyor ya `Varvara’nın sevgisi benim için her şeydir. Kendimizden önce başka bir şeyin bizim her şeyimiz olması özsaygımızın zedelenmesi ve bağımsızlık gereksinimin yokluğunu gösterebilir. Kısacası bağımlı olmadan bağlanmanın koşullarını iyileştirmeliyiz.

İvan İlyiç diyor ya `Ya gerçekten doğru yaşamadıysam’ aslında geç kalmış bir kimlik krizine giriyor. O başarılı adam kimliğinin altında son zamanlarında kendi aramakla geçiriyor.’Kendimize geç kalmamalıyız’. Bu soruyu ne kadar erken sorabilirsek o kadar bilinçli yaşarız her anımızı.

Yol zor olsa da inceliklerinizi bırakmayın. Yol sizin yolunuz; çiçeği de çamuru da toprağı da sizin. Kimsenin taşlarla doldurmasına izin vermeyin.

Positano/İtaly
Belki bir yaz günü buluşuruz ben denizine bakarım sen de bana ne dersin ?

Bugün bir danışanım evde sakinliği koruyan benim ama bir türlü annem babam tarafından fark edilemiyorum dedi. Sence `sakinliği sırf fark edilmek için koruyor olabilir misin’ bazen aile çocuklardan sorunlu olana yönelip diğerini ihmal edebiliyor. Böylece ortaya 24 yaşında küçük bir çocuk kalıyor.

Benim gibi olan birini/bulduğumda/beni kimse tanımaz/bir şairin içindeki kadın. Nazım Hikmet