Devlet Bahçeli, “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, biri Alevi olsun” demiş.
Bu yaklaşım, milletin birliğini pekiştirmek yerine kimliklere göre bölüp yönetme anlayışının kapısını aralar. Tehlikeli bir zihniyet.

Nihat Genç’i kaybettik.
Kendi vatanında yalnız bir adam olarak, kimseye eyvallah etmeden, susmadan, korkmadan yaşadı.
Sahi, bu ülkede doğruları korkmadan söyleyen kaç kişi kaldı?

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından şimdi de CHP’li ilçe başkanları gözaltına alınıyor.
Bu bir hukuk süreci mi, yoksa bir siyasal mühendislik mi izliyoruz?

Genel af mı? Ceza evleri dolmuş öyle mi? Daha birkaç hafta önce sabıka kaydı kabarık bir adam, uzaklaştırma kararına rağmen kadını sokak ortasında katletti. Şimdi kalkıp af mı diyorsunuz? Çocuk istismar dosyaları, kamuoyunda infial yaratan tecavüz davaları daha soğumadı.

29 Mayıs’ta boykottayım.
Sadece iktidarın desteklerini değil, millete fahiş fiyatla mal satan her esnafın da karşısındayım.
Sessiz kalmayacağız.
#Boykot

Türk milleti hep “yeni bir Atatürk” bekliyor. Oysa Atatürk bize bir kurtarıcı beklemeyi değil, sorumluluk almayı öğretti: “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Yeni bir Atatürk değil, görevini bilen bir millet olmaya ihtiyacımız var.

Türkiye’de genç olmak, hayal kurmanın suç, umutlu olmanın da safça sayıldığı bir döneme denk geldi. Herkesin dilinde aynı cümle: “Buradan gitmek istiyorum.”